Türkiye’de son dönemde etkisini yoğun bir şekilde hissettiren yağışlar, son 5 yıllık dönemin (313 milimetre) gerisinde kalsa da bir önceki yıla göre yüzde 36 arttı. 2022 yılı ilk 5 aylık dönemde yağışlar 309.1 mm iken 2021 yılının aynı döneminde ise 227,8 olarak kaydedildi. Beş aylık dönem baz alındığında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri normalin altında yağış alırken, en az yağış alan bölge Güneydoğu Anadolu Bölgesi oldu.

“HER BÖLGE İSTENİLEN DÜZEYDE YAĞIŞ ALMADI”

İstanbul Aydın Üniversitesi Anadolu Bil Meslek Yüksekokulu Meteoroloji Uzmanı Dr. Güven Özdemir, yaptığı açıklamada bu dönemde Karadeniz ve Marmara Bölgesinin istenilen düzeyde yağış aldığını ancak İç Anadolu Bölgesi ve özellikle Konya Ovası’nın yeterli yağış almadığını söyledi. Özdemir, “Ülke geneline baktığımızda, bu yıl yağışlar geçen yıllara göre iyi düzeyde. Bu durum barajların doluluğuna da yansıyor. Bölgeler açısından bakıldığında her bölge aynı şekilde yağış almadı. Marmara Bölgesi geçen yıla göre iyi yağış aldı ancak Trakya, Kırklareli ve Tekirdağ gerekli yağışı almadı. Marmara’nın İstanbul tarafı Doğu Marmara gerekli yağışı bu kış alırken İzmir, Muğla ve Batı Akdeniz sahilleri yeterli yağış alamadı” diye konuştu. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tarım için istenilen yağışı alamadığını kaydeden Özdemir, “Ülke genelinde nisan ve mayıs ayı yağışlı geçmezse maalesef kurak bir döneme giriyoruz gibi görünüyor. Bahar mevsiminde çölden gelen yükselici hava hareketleri ile sıcaklıklar görülecek, yağış olmazsa işimiz kötü” dedi.

“SUYU İDARELİ KULLANMALIYIZ”

İstanbul’da barajların büyük kısmının dolduğunu belirten Özdemir, Türkiye’nin en kalabalık kenti olan İstanbul dahil olmak üzere ülkenin genelinde susuzluk riskinin bulunmadığını ancak dikkatli olunmazsa kuraklık yaşanabileceğini kaydetti. Özdemir, “İstanbul’un su harcaması çok fazla. 20 milyon civarında nüfus ve 5 milyona yakın araç var. Suyu idareli kullanmalıyız, yoksa su hızlı tükenir. Barajların etrafında yerleşim yerleri çoğaldı, ağaç azaldı.

Kuraklığın her şartta devam ettiğini bilmemiz, bunun önlemini vatandaş olarak almamız ve suyu idareli kullanmamız lazım. Yağmur suyunu biriktirmeliyiz. Çatıdan akan bir damla suyu harcamamalı, su sarnıçları, depolarda biriktirmeli ve bu suları günlük ihtiyaçlarımızda, bahçelerde, araç yıkamada kullanmalıyız. Bu bize baraj rezervi gibi olacak” dedi. Özdemir, suyun idareli kullanılmasının önemine dikkat çekerek şunları söyledi: “Yeşil su, yeşil enerjiyi hayata geçirmemiz lazım. Büyük rezidans, yeni binalar ve eski apartmanlarda su sarnıçlarının olmasını şart koşmamız lazım.

Yeşil alanlara yağan suyun geçirgenliğini artırarak, altına bir depo yapmamız lazım ki, o suyu bile kullanalım. Su stresimiz, su kıtlığı var. Örneğin, İstanbul’da 2,8 milyon metreküp su harcanıyor. Bu kullanım da yaz gelince artacaktır. Türkiye’de şu an susuzluk riski yok. Bu kış, diğer yıllara göre bakıldığında yağışlı geçti ama çok su harcıyoruz. Tarım alanlarında içme suyu kullanıyoruz. 6 yer altı barajı yapıldı, bunu çok idareli kullanmalıyız. Tarımda artık damla sulama yapmalıyız.” İfadelerini kullandı.