Küçük ev aletleri sektöründe 55 yıllık geçmişiyle faaliyetlerine devam eden Arzum, Ar-Ge ve inovasyona yaptığı yatırımlarla iyi bir marka kültürüne sahip. 60’a yakın ülkeye ihracat gerçekleştiren Arzum, yurt içinde yakaladığı başarıyı yeni dönemde global alana da taşımayı hedefliyor. Arzum Pazarlama ve Ürün Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehtap Yıldız, küçük ev aletleri sektöründe ulaştıkları büyüklüğü, pandemi döneminde uyguladıkları stratejileri ve hedeflerini Ekovitrin’e anlattı.

Küçük ev aletleri sektörüne baktığımızda karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor? Arzum olarak sektördeki pazar payınızı ve konumunuzu anlatır mısınız?

Küçük ev aletleri sektörü Türkiye’de 6 ana kategori üzerinde yürüyen bir sektör. Bunları, gıda hazırlama, pişirme, içerisinde çay ve kahve makinelerinin olduğu sıcak içecek, ütü, temizlik ve kişisel bakım olarak özetleyebiliriz. Arzum olarak sektörde özellikle mutfak kategorilerinde lider bir markayız. Gıda hazırlamada adet ve ciro bazında son 14 yıldan bu yana liderliğimiz devam ediyor. Arzum, tüketicilerin zihninde özellikle mutfak kategorilerinde akla gelen ilk marka. Bunun dışında marka bilinirliğimiz yüzde 98 ile sektörde yine en yüksek orana sahip. Küçük ev aletleri, teknoloji ve inovasyon ile çok beslenen bir sektör, sürekli yeniliklere açık ve tüketici nezdinde de bu yeniliklerin görüldüğü bir sektör. Örneğin son 3-4 yıl içerisinde robot süpürge gibi yeni bir alt kategorimiz oluştu, son 3 yıl içerisinde her sene dramatik bir büyüme ile çok anlamlı bir pazar haline geldi. Tüketiciler Türkiye’de küçük ev aletlerini çok seviyorlar ve teknolojiyi çok takip ediyorlar. Diğer yandan tasarım ve şıklığı daha çok önemsiyorlar. Çünkü özellikle mutfak kategorisi dediğimiz zaman evlerde ve mutfaklarda sergilenen ürünler olduğu için tasarım ve şıklık bu anlamda çok önemli. Yani küçük ev aletleri, yeniliğe ve gelişime çok açık, sürekli büyüyen bir kategori diyebiliriz.

ARZUM PAZARLAMA VE ÜRÜN GELIŞTIRMEDEN SORUMLU GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHTAP YILDIZ

“55 YILLIK BİR MARKAYIZ”

Özellikle son dönemde Okka markasıyla kahve sektörüne yeni bir bakış açısı getirdiniz. Ürün gamınızdan ve markanızı sektördeki diğer markalardan farklı kılan özelliklerden bahseder misiniz?

Biz 55 yıllık bir markayız. Markamızın DNA’sında mutfak kategorisi var ve bizim kuvvetli olduğumuz alan aslında gıda hazırlama, pişirme, içecek hazırlama diye adlandırdığımız mutfak kategorileri. Bunların içerisinde elbette Okka markamızın özel bir yeri var. Dünyaya Türk kahvesini sevdiren marka olma vizyonuyla yola çıktık. 2014 yılında lansmanını yaptığımızdan bu yana her yıl yeni ülkeleri bünyemize kattık ve şu anda dünyanın birçok ülkesinde Türk kahvesinde pazar lideriyiz. Okka için sadece Türkiye değil dünya ülkeleri hedef pazardı ve bunu da başardık. Avrupa’nın neredeyse her şehrinde, Almanya ve ABD’de şu anda Okka markamızı görmek mümkün. Aslında bu çok büyük bir hikaye ve Okka, son dönemde bizi rakiplerimizden en çok ayrıştıran kategori. Diğer yandan mutfak kategorilerinde de sürekli inovasyon çalışmalarıyla tüketicilerin her ihtiyacını karşılamayı başarabilen bir markayız. Yaklaşık 4-5 yıl önce kişisel blenderlar sektöre yavaş yavaş girmeye başlamıştı ve tüketiciler bu ürün hakkında bilgiye sahip değildi. Biz çok güzel bir dijital kampanya ile evde, okulda ve sporda böyle bir kişisel blenderın hayatımıza nasıl bir kolaylık sağladığını anlattık. Bugün geldiğimiz noktada satılan her 2 kişisel blenderdan bir tanesi bize ait, yine adet ve ciroda son 4 yıldan beri lider durumundayız.

“ULAŞILABİLİRLİK ANLAMINDA EN ÖNEMLİ MARKALARDAN BİRİSİYİZ”

Pandeminin başlaması ile birlikte tüketicilerin alışveriş alışkanlıkları değişmeye başladı ve daha çok dijitale kaydı. Peki bu anlamda Arzum nasıl bir yol izliyor? Arzum olarak tüketici neredeyse biz de orada olmalıyız diye düşünüyoruz. Tüketicilerin nerede olduğunu gözlemliyor ve hemen orada olmaya çalışıyoruz. Mesela pandemi öncesinde biz çok büyük offline kampanyalar yapmıştık yani Türkiye’nin birçok noktasında Arzum, ulaşılabilirlik anlamında en önemli markalardan birisi. Çok uzun yıllardan beri adet olarak lideriz. Dolayısıyla Arzum her yerde vardı ve offline kampanyalar yapıyorduk. Pandeminin başlamasıyla ilk kapanma olduğundan 1 hafta sonra tüketiciler hızla e-ticarete yöneldiler ve biz bütün kampanyalarımızı 10 gün içerisinde dijital kampanyalara çevirdik. Elektronik perakende sektöründe o dönemde bir sıçrama oldu ve biz Arzum olarak o sıçramanın çok ötesinde bir sıçrama yaptık. Tabii bugün yine tüketicimiz e-ticarette alışveriş yapmaya devam ediyor. Bugün mağazalar açık durumda, insanlar artık alışveriş merkezlerine çok daha rahatlıkla gidebiliyorlar ve bu anlamda bir geri dönüş de var. Zincir mağazalarımızda büyük bir gelişme ve büyüme var.

“60’A YAKIN ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ”

İhracat konusunda uyguladığınız stratejileri ve ihracat kapasitenizi anlatır mısınız? Arzum olarak 60’a yakın ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. İhracat aslında bizim için çok önemli başlıklardan birisi. Özellikle son yıllarda aldığımız bir kararla Avrupa’da Arzum markasının kendi varoluşunu başlattık, ofisimizi açtık. Türkiye’den ilk gönderimimizi yaptık. Avrupa’da pazara giriş stratejimizi ve bayi yapılanmamızı netleştiriyoruz. Onun dışında diğer ülkelerde her yıl pazarlamaya ayrılan bütçeyi Türkiye’nin üstünde tutarak aslında gittiğimiz ülkelerde Türkiye’de çok başarılı yaptığımız pazarlama ve yaygın dağıtım ağı yapısını hedef ülkelerimizde de uyguluyoruz. Dolayısıyla bugün ihracatın toplam ciromuzun içerisinde yüzde 10’un üzerinde payı var. Orta vadede bu payı yüzde 30 seviyelerine çıkartmayı planlıyoruz.

“ARZUM EŞİTTİR KAMPANYA”

Anneler Günü özelinde indirim ya da kampanyalarınız olacak mı? Aslında kampanyaları en fazla yaptığımız dönem bu dönem. E-ticarete baktığınız zaman da yine orada Arzum’un birçok kampanyasını görebilirsiniz. Mesela şu anda çatı kampanya olarak Arzum ürünlerini alanlara Migros’tan hediye çekleri veriyoruz. 500 lira baremimiz var. Belirli bir alışveriş tutarını geçtikleri zaman Migros’tan 500 liralık alışveriş çeki veriyoruz. Yine bazı ürünlerimizi alanlar için yanında farklı ürünleri hediye ettiğimiz bir kampanyamız var. Yine satış kanallarına özel bazı indirim kampanyalarımız mevcut. Arzum eşittir kampanya.

“14 YILDIR TÜRKİYE KADIN SATRANÇ ŞAMPİYONASINA SPONSOR OLUYORUZ”

Sosyal sorumluluk projeleri anlamında Arzum neler yapıyor? Biz bir şeyi yaptığımızda bunun tekrarını yapmayı çok seviyoruz ve önemsiyoruz. Yani bir faaliyeti bir kez yapıp onu bırakmak, bizim çok tarzımız değil. Satranç da bu şekilde. 14 yıldan bu yana Türkiye kadın satranç şampiyonasına sponsor oluyoruz. Satranç Türkiye’de en fazla lisanslı sporcu barındıran bir dal. Fakat Türkiye’de çok da sesini duymadığımız bir spor dalı. Arzum olarak her yıl bu sponsorlukla aslında satrançta bu farkındalığı yaratmayı hedefliyoruz.

“ARZUM’DA KADIN ÇALIŞAN ORANIMIZ YÜZDE 40”

Arzum olarak kadın istihdam oranlarınız hakkında bilgi verir misiniz? Şu anda Arzum’da yüzde 40 oranında kadın çalışanımız var. Burada bizim yaklaşımımız gerçekten yüzde 50-yüzde 50 olsun. Ama yüzde 50 oranını bulmak anlamında da bir ayrımcılık yapmıyoruz. Herhangi bir pozisyon açıldığında o pozisyona eşit sayıda kadın ve erkek adayın önerilmesini sağlıyoruz. Yani benim önüme eğer bir pozisyon için 4 tane aday geliyorsa benim 2 tane ya da daha fazla kadın adayı görme hakkım var. İlgili departmanımız da zaten bu eşitliği sağlamaya çalışıyor. Yani o role kim uygunsa o alınıyor. Umarım o rollere uygun kadın adaylarımız artınca bu oranı yüzde 50’ye çıkartacağız. İcra kurulunda ise şu anda yüzde 33 oranında kadın mevcudiyetimiz var.

“LİDERLİĞİMİZİ DEVAM ETTİRMEMİZ ÇOK ÖNEMLİ”

Arzum’un kısa ve uzun vadedeki hedefleri nelerdir? Arzum yaptığı işi en iyi şekilde yapmayı sürekli en tepeye koyuyor. Bizim için lider olduğumuz kategorilerde liderliğimizi devam ettirmek çok önemli. Markanın iletişimini, sistematik olarak pazarlama iletişimini yapıp tüketicinin zihnindeki yerimizi ve imajımızı kuvvetlendirmek çok önemli. Dolayısıyla buradan 5 yıl sonraya baktığımızda bizim için tüketicinin en çok tercih ettiği lider marka olmak aslında aynen duruyor. Bunun dışında globalde daha fazla büyümek istiyoruz. Arzum, devamlı inovasyona yatırım yapan, kuvvetli Ar-Ge ve iyi bir marka kültürü olan 55 yıllık bir marka. Gittiği her ülkede aslında çabuk kabul ediliyor. Bu bizim için bir fırsat, Türkiye için de bir fırsat yani Türk markalarının dünyada var olması hepimizi gururlandırıyor.