Makroekonomik veri açısından oldukça yoğun geçen haftanın ardından yeni haftanın gündemi oldukça sakin. Öyle ki, yurtiçinde işsizlik oranı dışında önemli bir konu başlığı bulunmazken dışarıda ise ABD ISM hizmet endeksi ön planda olacak. PMI rakamlarının ardından ISM imalat endeksinin de büyümeyi daralmadan ayıran 50 seviyesin aşması ve istihdam rakamlarının oldukça güçlü bir tablo ortaya koyması ekonomik aktivitenin güç kazandığına yönelik net sinyaller vermişti. Hizmet endeksinin de bu eğilimi devam ettirmesi durumunda piyasaların ardından ekonomide de dipten dönüşe dair daha net bir resim ortaya çıkacaktır.

Ancak ekonomik aktivitenin korona virüs öncesi seviyelerin hâlâ oldukça uzağında olduğunu hatırlatmakta fayda görüyoruz. Bu noktada imalat endekslerinin 50 seviyesini aşması daha çok ekonomilerin yeniden açılmasının yarattığı rahatlığı yansıtan bir sonuç olarak karşımıza çıkıyor. ISM dışarıda bırakıldığında piyasaların ana gündem maddesi ise korona virüs olarak kalmaya devam edecektir. Öyle ki, yılın üçüncü çeyreğinde güçlü bir toparlanma bekleniyor olsa da vaka sayılarındaki sert artışların devam etmesi durumunda ekonomik aktivitedeki iyileşme yeniden risk altına girecektir. Bu yönde sinyallerin alınması ise kaçınılmaz olarak varlık fiyatları üzerinde baskı oluşturacaktır.

BEKLENTİLERİMİZ

Borsa İstanbul yukarı yönlü hareket alanını koruyor. Son dönemde gerek MSCI EM endeksi gerekse diğer borsalarına kıyasla oldukça güçlü bir performans sergileyen BIST-100 endeksi Temmuz ayına ise durgun sayılabilecek bir başlangıç yaptı. Zaman zaman artan satış baskısının destek seviyelerinin üzerinde karşılanıyor oluşu ise endeksin teknik görünümünde şimdilik önemli bir bozulma olmasına izin vermiyor. Kaldı ki, yabancı takas oranının geri çekilmeye devam etmesine karşın yerli yatırımcının talebinin yüksek olması da endekste yukarı yönlü trendin ve momentumun korunmasını sağlayan ana unsurlardan biri olarak varlığını sürdürüyor. Teknik açıdan bakıldığında aşağıda 115.000 ilk önemli destek noktası olarak kalmaya devam ederken yukarıda ise 117.500’ün aşılması ivme kazanılmasını kolaylaştıracaktır.

Kaynak: Matriks

 Teknik Analizde Öne Çıkanlar

Hisse

RSI

Momentum

MACD-AS

Regresyon

CEMTS

AL

AL

AL

AL

GUSGR

AL

AL

AL

AL

NETAS

AL

AL

AL

AL

NTHOL

AL

AL

AL

AL

EUR/USD yeniden 1,1300’e yöneldi. EUR/USD zaman zaman yukarı yönlü denemeler yapıyor olsa da Haziran ayı başından bu yana aşağı yönlü bir trend doğrultusunda hareket edildiğini görüyoruz. Söz konusu trendin kırılması için öncelikle 1,1280 seviyesinin üzerinde kapanışlar görülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak Haziran ayında aşağı yönlü trendin başladığı tarihten bu yana paritenin arka arkaya iki gün bunu gerçekleştiremediğini görüyoruz. Haftaya başlarken artan küresel risk iştahına paralel olarak kısa vadeli indikatörlerin güç kazanması dikkat çekerken günün sonunda ne derece kuvvetli bir kapanış yapılacağını izleyeceğiz. Özellikle 1,1180’in üzerinde kalınması teknik açıdan pozitif bir sinyal olacaktır.

USD/TL 6,86’nın üzerini test ediyor.  Haziran ayında enflasyonun %0,70 olan ortalama piyasa beklentisini belirgin şekilde aşarak %1,13 artış göstermesi ile yıllık enflasyon %11,39’dan %12,62’ye yükseldi. Bu durum TL açısından negatif bir zemin yaratsa kur üzerindeki baskının göreceli olarak sınırlı kaldığını gördük. Teknik açıdan bakıldığında bir süredir direnç olarak çalışan 6,86’nın aşılmış olması ile yukarı yönlü risklerin arttığını söylemek mümkün. Ancak şimdilik sakin seyir sürdüğü için kurun görünümünde anlamlı bir değişim gerçekleşmiş değil. Hafta içinde önemli bir gündem maddesinin olmadığını da düşünerek bant hareketinin devam etme potansiyelini yüksek buluyoruz.

Kaynak: Matriks

Ons altın yeni haftaya 1770 doların üzerinde başlıyor. Altının ons fiyatı geride bıraktığımız hafta boyunca ağırlıklı olarak yatay bir görünüm sergilese de zaman zaman momentum kazanılarak 1790 dolar sınırına doğru hareket edilmesi yukarı yönlü eğilimin güçlü kalmaya devam ettiğini gösteriyor. Diğer taraftan risk iştahındaki toparlanmanın arttığı dönemlerde altın üzerinde oluşan baskı ise özellikle korona virüs vakalarında yaşanan artış nedeniyle sınırlı kalıyor. Vaka sayıları yüksek kalmaya devam ettikçe risk iştahının artması halinde bile altının direncini koruması şaşırtıcı olmayacaktır. Bu kapsamda 1800 dolar seviyesini güçlü bir hedef olarak görmeye devam ediyoruz.