Akademi Çevre Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Işık, etkin ve verimli bir atık yönetimi için vatandaşların atıkları ayrı biriktirmesinin çok önemli olduğunu söyledi. Işık, belediyelerin de bu atıkları ayrı ayrı toplaması gerektiğine işaret etti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Çevre konusundaki reformları sayesinde sektörün de giderek geliştiğine dikkatleri çekti.Işık, 62.meslek kolu olarak TOBB da temsil hakkı kazanılmasının ise sektörün gelişimi için çok büyük bir adım olduğunu ve sektöre pozitif bir ivme kazandıracağını da ekledi.

Marmara Belediyeler Birliği tarafından iki yılda bir düzenlenen Marmara Urban Forum’un (MARUF) önemli gündem maddelerinden biri atık yönetimi olacak. Sıfır Atık Projesi ile atık geri dönüşüm oranını yükseltme hedefi için belediyelere büyük iş düşecek.

Entegre Atık Yönetimi hizmeti veren Akademi Çevre’nin Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Işık, Sıfır Atık Projesi ile belediyelerin döngüsel ekonomiye ivme kazandıracağına işaret ediyor. Işık, özellikle belediye atıklarının kaynağında ayrı toplanmasındaki yetersizliklere dikkat çekerek, yüksek lojistik ve operasyon maliyetleri dolayısıyla finansman sorunu bulunduğuna işaret etti. Işık, “Etkin ve verimli bir atık yönetimi için atıkların atık üreticileri tarafından kaynağında ayrı biriktirilmesi ilk öncelik olmalı. Ancak halen bu noktada etkin bir başarı yakalayamamamızın sebeplerinin başında eğitim ve bilinçlendirme eksikliğinin yanı sıra ödül ya da ceza gibi ekonomik enstrümanların hayata geçirilememiş olması var. 2022 yılında hayata geçecek Depozito İade Sistemi ve Sıfır Atık Yönetim Sisteminin daha etkin uygulanmaya başlaması ile önümüzdeki yıllarda bu konuda ciddi bir yol alınacağına inanıyoruz.” dedi.

“Pandeminin atıklara etkisini araştırdılar”

Pandemi sürecinin, özellikle plastik üretimi ve tüketiminde önemli değişikliklere neden olduğuna işaret eden Uğur Işık, “Salgının giderek artmasıyla beraber, hijyen şartlarını sağlayabilmek adına ihtiyaç duyulan tek kullanımlık (maske, eldiven vb.) ürünlerin tercih edilmesi atık miktarını da gözle görünür oranda artırdı.” dedi.

Akademi Çevre ve Çöpüne Sahip Çık Vakfı iş birliğinde Türkiye genelinde “COVID-19 Salgını Öncesi ve Sonrası Tüketim ve Atık Davranışları” isimli bir araştırma yaptıklarını anlatan Işık şunları söyledi: “Sonuçları incelediğimizde gördük ki katılımcıların yüzde 66’sı ambalajlı gıdaların hijyen açısından çok daha güvenilir olduğunu düşünüyor. COVID-19 öncesine kadar sıfır atık ile tüm iletişimimizi tek kullanımlık plastiklerin kullanılmamasına yönelik yürüterek, bir davranış dönüşümü oluşturmak için çalıştık. Ancak şimdi katılımcıların yüzde 30’unun pandemi öncesine göre daha fazla ambalajlı gıda kullandığını görüyoruz. Alınan önlemler dolayısıyla tam veya kısmi zamanlı olarak evlerde geçirilmesi zorunlu olan sürelerle beraber, insanların büyük bir kısmı online alışverişlere yöneldi. Kargoların ambalajlarındaki artış, marketteki ürünlerin ambalajlanarak satışa sunulması vs. gibi yöntemler de atık miktarındaki artışı etkiledi.” Bunun yanı sıra IŞIK, pandeminin en büyük kazanımlarından birinin iklim krizi, çevre kirliliği, küresel ısınma gibi tehlikelere karşı insanların endişe duymaya başlaması olduğunu belirtti ve ekledi: “Katılımcıların yüzde 50’si pandemi döneminde kişisel çöp üretiminin arttığını, yüzde 51’i ise kentinde/mahallesinde çöp üretiminin arttığını söyledi. Bu artışın iklim değişikliği, çevrenin kirlenmesi, gelecek nesillerin yaşayacağı dünyanın olumsuz etkilenmesi, küresel ısınma, artan çöp depolaması gibi olumsuz etkilerinin olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 95 oldu. Bu denli yüksek bir farkındalığı fırsata çevirmenin yollarını bulmak için çalışmalı ve bu durumu lehimize çevirmeliyiz.”