Türk-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Ergün Atalay, İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan’ın şehit yakınına küfretmesiyle ilgili "Bu dil siyasilere yakışmıyor. Bu dil, toplumda hiç kimseye yakışmıyor. Herkes ağzından çıkanı duyacak ve ona göre hareket edecek" dedi.

Atalay, asgari ücretle ilgili Adana’da yaptığı açıklamada, “Aralık ayının ilk 10 gününde bunu oturup konuşalım işçi ne alacağını, işveren de ne vereceğini bilsin. Bunu uzatmanın anlamı yok. İşçiyi tebessüm ettirecek bir rakam inşallah gelir. Bunu yaparken de işveren ve işçinin üzerindeki vergi yükünü almak gerek” dedi.

Adana’da Türk-İş’e bağlı sendikaların genel mali sekreterlerine yönelik seminer düzenlendi. Seminerin açılışında konuşan Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, mali sekreterliğin öneminden bahsetti.

Türk-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Ergün Atalay ise toplu sözleşme, kıdem tazminatı ve asgari ücrette sendikaların gündeme geldiğini söyleyerek, “Bunların dışında da nokta kadar yanlış yaparsak o zaman gündeme geliyoruz. O nedenle nokta kadar yanlış yapma şansımız yok. Bizler işçinin temsilcisiyiz. Biz işçiyiz” diye konuştu.

“Bu dil siyasilere yakışmıyor”

İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan’ın şehit yakınına küfretmesine de değinen Atalay, “O hareketi kimse tasvip etmedi ancak dün de Ordu’da bir belediye başkanı aynısını işçilere yapıyor. Sendikadan istifa etmeleri yönünde baskı yapıyor. Bu dil siyasilere yakışmıyor. Bu dil, toplumda hiç kimseye yakışmıyor. Herkes ağzından çıkanı duyacak ve ona göre hareket edecek. Öyle gergin bir noktaya geldik ki bir takım televizyonlar 365 gün iktidarı met ediyor, bir bölüm televizyonlar 365 gün hücum ediyor. Ortası yok maalesef. Bu gerginliğinde ne iktidara, ne muhalefete ne de toplumun hiçbir bölümüne faydası yok. Bu gergin dili değiştirmek zorundayız” dedi.

“Asgari ücretteki vergi yeniden değerlendirilmeli”

Asgari ücretin geçmişte belirleme ücreti olarak kullanıldığını şimdilerde ise geçim ücreti olduğunu kaydeden Türk-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Ergün Atalay, daha sonra şunları söyledi:

“2825 lirayla bırakın 1 ay geçinmeyi 15 gün geçinemezsiniz. 45 sene boyunca asgari ücret rakamını Türk-İş olarak 5 defa imzalamışız ancak 40 defa imzalamamışız. İnsanları tebessüm ettirecek bir rakamı önümüze getirsinler imzalayalım. Biz yasama, yürütme veya yargı değiliz. Asgari ücretlinin sıkıntısını dile getirip bir çözüm almaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de vergiyle ilgili ülkeyi yönetenlerin düşünmesi lazım. İşverenleri batırmadan, onları sıkıntıya sokmadan bir yol bulmak lazım. İşverenimizi muhafaza edip işçimize de asgari ücretle geçinebilecek bir ücret almak durumundayız.”

“1 ay asgari ücreti tartışmanın anlamı yok”

Gelecek hafta Türk-İş’in dışındaki sendikalarla görüşeceğini aktaran Atalay, “Belli bir noktada buluşmak durumundayız. 45 senedir asgari ücret 31 Aralık’ta belirleniyor ve 1 Ocak’ta yürürlüğe giriyor. 1 ay bunu tartışmanın anlamı yok. Aralık ayının ilk 10 gününde bunu oturup konuşalım işçi ne alacağını, işveren de ne vereceğini bilsin. Bunu uzatmanın anlamı yok. İnşallah işçiyi tebessüm ettirecek bir rakam gelir. Bunu yaparken de işveren ve işçinin üzerindeki vergi yükünü almak gerekiyor” dedi.