Kastamonu Ziraat Odası Başkanı Mehmet Butur, tarladan 2 liraya satılan siyez buğdayının, bulgurunu markette 12 liradan daha fazla ücrete satıldığını söyledi.

Geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanan ve “Hitit buğdayı” olarak bilinen Kastamonu’nun coğrafi işaretli tescilli ürünü siyez buğdayı bulgurunun kilosu marketlerde yaklaşık 12 TL’ye satılıyor. Özel sektörlerle yapılan sözleşme kapsamında tarladan 2 TL’ye satılan siyez buğdayının fiyatı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kastamonu Ziraat Odası Başkanı Mehmet Butur, üreticinin üründen kar etmediğini söyledi.

"Üretici de tüketici de kazanmıyor"

Siyez buğdayının tarla ile marketteki fiyat farkının bir problem olduğuna dikkat çeken Butur, “Siyez tarladan 2 lira ya da 3 lira arasında satılıyor. Türk Şeker sözleşme yaptı 3 liradan aldı, özel sektörde bazı firmalarla sözleşme yapıldı, onlarda 2 lira civarında alım yaptı. Ama marketlerde bakıyorsunuz siyez bulguru 12 liradan daha fazla paraya satılıyor. Yani üretici de kazanmıyor, tüketici de kazanmıyor ama burada birileri çok fazla kazanıyor. Buna devletimiz acilen el atması gerekiyor. Neyse yapacaksa, nasıl yapacaksa buna mutlaka çözüm bulunması gerekiyor. Bu aradaki açık makas farkı neden kaynaklanıyor, bunu acilen çözmeliyiz” dedi.

“Üretici önünü artık göremiyor”

Tarımsal üretimin en önemli girdilerinden bir tanesi olan gübre fiyatlarının son dönemlerde yaşanan ciddi fiyat artışının üreticiyi olumsuz etkilediğini belirten Butur, “Üretici önünü göremiyor. Başta gübre olmak üzere adeta füze gibi yükselen girdi fiyatlarını endişeyle izliyor. Devletimiz tarafından acil tedbirler alınmalı. Son bir yıllık artış DAP gübresinde yüzde 146 ve üre gübresinde yüzde 200 olurken, amonyum sülfat gübresinde yüzde 157’lik, amonyum nitrat gübresinde yüzde 135’lik ve 20.20.0 gübresinde yüzde 117’lik bir artış yaşandı. Yeni üretim sezonuna hazırlanan ve kuraklık endişesi taşıyan üreticilerimiz önünü göremiyor. Bu artışların devam etmesi halinde çiftçimiz nasıl üretim yapacağını kestiremiyor. Kuraklıktan dolayı rekolte kayıpları yaşayan, geliri azalan çiftçi bu fiyatlarla gübre alamaz ve gübre kullanamazsa verimde ve kalitede kayıplar meydana gelecek, bitkisel üretim düşecektir. Ülkemizde ve dünyada yaşanan pandemi sürecinin etkisi ile diğer sektörlerin ham madde girdisinin fiyat artışı doğrultusunda Dünyada da tarımsal girdi fiyatlarında artışlar görülmektedir” şeklinde konuştu.

"Yem fiyatları önceki yıla göre yüzde 85-90 oranında arttı"

“Soğuk zincir çiğ süt fiyatlarının önceki yıla göre yüzde 10 oranında artış oldu" diyerek sözlerini sürdüren Butur, "Kırsaldaki süt fiyatında geçen yıla göre artış olmadı, ancak buna karşılık yem fiyatları önceki yıla göre yüzde 85-90 oranında arttı. 1 kilogram süt yeminin fiyatı 3,3 TL olmasına rağmen kırsaldaki üreticimizin büyük bir kısmı sütünü 2 TL’den satıyor. Beklentilerin tam aksine 1,5 kilogram süt ile 1 kilogram yem alabiliyor. Bu nedenle sütten para kazanamayan üreticimizin dişi damızlık hayvanlarını kesime göndermek zorunda kalıyor. Bu ise önümüzdeki dönemlerde hayvan varlığında önemli azalmalara neden olacak. Karkas et fiyatları geçen yılın aynı döneminde 35 TL iken, uzun süredir 45 TL dolayında seyrediyor. Bu hafta yapılan fiyat artışları ile 49 TL düzeyine çıkarıldı. Geçen yıla göre yüzde 40 oranında artış gerçekleşti. Yem fiyatlarındaki artışın yüzde 90 düzeyinde olduğu düşünüldüğünde üreticiler zarar eder duruma geldi. Bu hafta meclisimizin aldığı karar ile devlet desteklemelerinden yapılan yüzde 4 oranındaki stopaj vergisi kesintisi kaldırıldı. Beş yıl geriye dönük olarak yapılan kesintilerin çiftçilerimize iade edileceği açıklandı. Bu karar çiftçilerimiz tarafından memnuniyetle karşılandı” ifadelerini kullandı.