Türkiye’de Temmuz ayında sanayi üretimi takvim etkisinden arındırılmış verilerle, bir önceki yılın aynı ayına göre %4,4 artarken; mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise bir önceki aya göre %8,4 oranında artış göstermiştir. Arındırılmamış verilere göre ise, sanayi üretiminde, geçen yılın aynı dönemine göre %0,9 oranında daralma gerçekleşmiştir.

Piyasa beklentilerine paralel ve artış oranları bakımından olumlu bir veri olduğunu görüyoruz. Temmuz ayında devam ettirilen kontrollü normalleşme aşamasında artan firma faaliyetleri ve buna bağlı olarak üretim eğilimleri, dipten toparlanmanın kuvvetli bir şekilde sürdürüldüğünü gösterdiler. Buna karşılık, Ağustos dönemi itibariyle bu eğilimin ivme kaybetmesini bekleriz. Reel kesim güven endeksi başta olmak üzere öncü indikatörlerin de gösterdiği resim Ağustos sonrasından dipten toparlanmanın yavaşlayabileceğini ortaya koyuyor. Covid-19 belirsizliği çerçevesinde artan vaka sayılarının kısıtlama önlemlerini geri getirmesi veya sektörel talep eğilimlerini etkilemesi üretimi yavaşlatabilir. Özellikle pandemiden etkilenen sektörlere girdi sağlama açısından sanayi üretimi de etkilenebilir. Öte taraftan özellikle kur gelişmeleri çerçevesinde sanayi üretiminde önemli bir yer tutan ara malı ithalatı kırılgan bir düzlemde durmaktadır. Kur artışlarının üretim maliyetlerini yukarı çekmesi bir başka hassasiyet faktörü olabilir. Özellikle ithal girdi kullanımı yoğun olan ihracatçı sektörlerde yavaşlama görebiliriz.

Detaylara baktığımızda; madencilik ve taş ocakçılığı aylık bazda %5,4 artarken, yıllık bazda %4,9 daralma göstermiştir. İmalat sanayiinde aylık bazda %8,6 artış görülürken, yıllık bazda ise %5,1’lik büyüme gerçekleşmiştir. Elektrik, gaz, buhar grubunda ise aylık bazda %6,4 artış görülmüş, yıllık bazda ise artış %1,4 seviyesinde gerçekleşmiştir. Aylık bazda dayanıklı tüketim malı %13,2, sermaye malı %11,7, enerji %8,4, ara malı %7,2 ve dayanıksız tüketim malı %7,1 oranında artmıştır. İlgili kalemlerdeki yıllık değişimlere bakıldığında ise; dayanıklı tüketim malı %19,2, ara malı %6, dayanıksız tüketim malı %3,1 ve sermaye malı %1,5 artarken, enerji %1,3 daralmıştır.

Temmuz ayı verileri hala dipten iyi bir toparlanmaya işaret etse de, 3Ç20 döneminin sonlarında ve 4Ç20 döneminde büyümenin ivme kaybetmesini bekleriz. Kur ve faiz gelişmelerinden dolayı finansal koşullardaki sıkılaşma ekonomideki talep bileşeni üzerinde de yavaşlatıcı etkiye sahip olacaktır. Aynı zamanda ithalatta kur ve vergi bariyerleri etkisinden gelecek olan yavaşlamanın özellikle ara malı ithalatı tarafındaki yansımasının üretim ve ihracat eğilimlerini de etkilemesini bekleriz. Bu kapsamda net ihracatın büyümeye katkısı da sınırlanabilir. Salgın etkileri, bazı sektörlerin salgın ve kısıtlamalardan dolayı talebinin düşük seyretmesi, kurdan dolayı artan girdi maliyetleri ve finansal koşullardaki sıkılaşmayı büyümenin aşağı yönlü risk teşkil eden faktörleri olarak görüyoruz.