Sağlık hizmetleri ihracatının sürdürülebilir şekilde artırılabilmesi için uluslararası hastalara vize kolaylığı sağlanması amacıyla Ticaret Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı arasında ‘Sağlık Vizesi İş Birliği Protokolü’ imzalandı.

Türkiye’ye sağlık turisti akışının ve sağlık hizmetleri ihracatının sürdürülebilir şekilde artırılabilmesini teminen, sağlık hizmeti almak üzere yurt dışından gelen uluslararası hastalara vize kolaylığı sağlanması amacıyla Ticaret Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı arasında anlaşmaya varıldı. Bu kapsamda sağlık vizesinin başvuru kabulü aşamasında Hizmet İhracatçıları Birliği’nin (HİB) yetkilendirilmesine dair bakanlıklar adına Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, “Sağlık Vizesi İş Birliği Protokolü”nü imza attı. Söz konusu protokol, HİB tarafından kurulacak yazılımın sağlık turistlerinin randevusunu göstererek vize alması kolaylığı sağlıyor. Buna göre, yazılıma randevusunu gösteren sağlık turistine HİB tarafından en geç 24 saat içerisinde dönüş yapılacak. Ardından HİB yazılımı tarafından bilgiler Dışişleri Bakanlığı sistemine yönlendirilecek. Dışişleri Bakanlığı tarafından ise en geç 24 saat olmak üzere dönüş yapılarak sağlık turistinin refakatçileri ile vize almasının hızlandırılması sağlanacak.

Ticaret Bakanlığı binasında düzenlenen programda konuşan Bakan Yardımcısı Tuzcu sağlık turizminin kilit sektörlerden biri haline geldiğini belirterek, “Dünya küresel ticaret ve küresel diplomaside çok değişik bir dönemde geçiyor. Özellikle sağlık alanında. Bizim sağlık alanında kurduğumuz yapıyı uluslararası sağlık turizmi ile çok daha yukarılara taşımamız mevzu bahis olacak. Bizim son 10 yılda üç katına ulaşarak yaklaşık bir milyona ulaşan hasta sayımızın inşallah çok daha ileri taşımayı hasta misafir etmeyi amaçlıyoruz. Ölçülen bir milyar doları aşan döviz girdisi de inşallah çok daha yukarılara çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

Uluslararası hizmet ticareti anlamında önem verdikleri sağlık turizminin en büyük paydaşlarından birinin Hizmet İhracatçıları Birliği diğerinin ise Dışişleri Bakanlığı olduğunu söyleyen Tuzcu, “Dışişleri Bakanlığımız özellikle ülkemize gelen hastaların geliş süreçlerini olabildiğince kolaylaştırıyor. Biz bu pandemi sürecinde Dışişleri Bakanlığımızın katkılarıyla dünyanın birçok ülkesinde yardımlarda da bir marka haline geldik. Bizi sadece ülkemizde aldıkları hizmetlerle değil, ülkemizin onlara sağladığı hizmetlerle de bu ülkeler tanıyorlar. Tabii sağlık hizmetinin dokunduğu insanlarda bu hizmetler geçici hizmetler olmuyor, kalıcı hizmetler oluyor” diye konuştu.

Tuzcu, “Bu konuda güzel bir mutabakata vardılar. Hizmet İhracatçı Birliği’ni de işe katarak vize alım süreçlerini sağlık turistleri için nasıl kolaylaştırırız sorusunun üzerine bir yol haritasını talimatlandırdı. Hizmet İhracatçılar Birliğimiz de çok kısa sürede çok pratik bir çalışma yaptı” dedi.

Protokolün adını verdiği şekilde Sağlık Vizesi, mevcut hükumetin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine yönelik çok kıymetli bir adım olduğunu dile getiren Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, “Aslında bu adımın kıvılcımlarını uzun süredir bütün ilgili kurumlarımızla birlikte ele alıyoruz. Çok geniş çaplı bir istişare süreciyle değerlendiriyoruz. Bugün nihayete erdirmiş bir şekilde önümüzdeki günlerde de uygulamaya geçecek şekilde bütün hazırlıklarımızı tamamlamış durumdayız” ifadelerine yer verdi.

Türkiye’nin sağlık sektöründe elde ettiği konumu Ticaret Bakanlığı ve Hizmet İhracatçıları Birliği ile yeni bir milada evriltmek istediklerini belirten Kıran, “Sağlık Vizeleri elbette bu anlamda hızlı bir şekilde Türkiye’de tedavi görmek isteyen bir hastanın hızlı bir şekilde vizesini alması çok önemli. Bu anlayışla aslında 2017 yılında S-Tipi Vize modelini hayata geçirmiştik. Şimdi ise bu modelin dünyadaki fırsatları Türkiye’ye kazandırma konusunda yeterli olmadığını gördük. Ticaret Bakanımız ve Dışişleri Bakanımızın bir araya gelmesiyle sektörümüzle yaptığımız istişareler sonucunda da bu modeli farklı bir şekilde HİB çatısı altında bütün dünyaya gösteren bir adımı hayata geçiriyoruz” diye konuştu.

“Hastalar randevusunu gösterdiği anda en geç 48 saat içerisinde refakatçileri ile vizesini alabilecek”

Kıran, şöyle devam etti:

“İmzalanan protokol ile dünyanın bir ülkesinde Türkiye’de tedavi görmek isteyen bir hastanın HİB üzerinden randevusu gösterdiği anda en geç 48 saat içerisinde refakatçileri ile vizesini alarak bize gelmiş olacak. Bu dünyadaki sağlık turizmi pastasından ülkemizin pay alması ve aldığı payın katlanması açısından çok çok önemli. Ülkemizin turizm gelirleri içerisinde sağlık turizmi zaten çok önemli bir atılım yaptı. Ama bu atılımı biz yeterli görmüyoruz. Yüzde birden yüzde 4 buçuğa çıktı sağlık turizminin payı. Ama bu payı daha da artırmalıyız” dedi.

Mal ihracatının en büyük destekçisinin hizmet ihracatı olduğunu dile getiren Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB) Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı ise, “Hizmet ihracatı sektörleri mal ihracatını da güçlendiren, niteliğini artıran, katma değerini artıran sektörlerden oluşmaktadır. Bu anlamda buraya büyük bir önem veriliyor. Bugün sağlık turizmi ile ilgili vize alımının kolaylaştırılması, süratlendirilmesi amaçlandı. Bir yetki paylaşımı ile Hizmet İhracatçıları Birliği sağlık vizesinin verilmesinde önemli bir aktör haline getirildi. Bu da hizmet ihracatı hususunda çalışma yapan tüm sektörlerdeki firmalarımıza hizmet ihracatında verilen destekler hakkındaki somut bir müjde olarak yansıdı” diye konuştu.

Türkiye’nin sağlık turizmi açısından yurtdışından talep gördüğünü ifade eden Aycı, şunları söyledi:

“2019’da yaklaşık 700 binlik sağlık turizmi için ülkeye gelen hasta sayısı, 2020 yılında 600 binin altında kalmıştı. Ama bu yıl ilk 8 ayda 500 bin sayısı geçildi. Görüyoruz ki yıl sonuna kadar muhtemelen 2019’un rakamı geçilecek. 2019’dan daha fazla sağlık turisti kabul edilecek. Bunun bir de vize bacağıyla hızlandırılması daha çabuk hale getirilmesiyle birlikte sağlık turizminde ülkemizi tercih edenlerin sayısı artacak. Ülkemizin sağlıktan elde ettiği gelir ve döviz artacak. 1 milyar doları aşan bir gelir elde ediyoruz sağlık turizminde. Ama çok daha büyük bir potansiyeli taşıyor. Özellikle turizm sektörü gelirlerinde yüzde 1 olan sağlık turizmi payı yüzde 4’e çıktı. Daha da artabilir. Sağlık turizminin önünde vize konusunun süratlendirilmesinin sağlanmasıyla ciddi bir ön açılması yaşandı.”

Tören, Tuzcu, Kıran ve Aycı’nın mutabık kalınan anlaşmaya attığı imzanın ardından hatıra fotoğrafı çekilmesiyle son buldu.