İSTANBUL, 01 Haziran 2020 /B2Press/ - COVID-19 salgını dünya ekonomilerini derinden etkiledi. 2020 yılı için resesyon sinyalleri verilirken üretimdeki aksamalar Gayri Safi Yurtiçi Hasıla rakamlarında da düşüşe neden oldu. Salgının etkilerini azaltmak için her ülke harekete geçerken yeterli finansal büyüklüğe sahip olmayan ülkeler özellikle FED ve IMF desteklerine başvuruda bulundu. Özellikle Avrupa Birliği gibi ulus-üstü yapıların kriz süreçlerinde üyelerine güç kattığını belirten Ankara Özel Natomed Hastanesi Başhekimi ve Avrupa Birliği uzmanı Prof. Dr. Ayşegül Akbay, COVID-19 salgın sürecinde Avrupa Birliği liderleri ve kurumlarına yönelik eleştiriler daha çok ön plana çıkmış gibi görünse de, Birlik salgın ile mücadelede bir kere daha ekonomik gücünü ve başarısını kanıtladı.” dedi.

Türkiye için Avrupa Birliği ideali devam etmeli”

COVID-19 sürecinde Avrupa Birliğinin oynadığı role ilişkin açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Ayşegül Akbay, Salgın sürecinin AB ülkelerine başlıca etkileri bireysel özgürlükler ve ekonomi alanında oldu. Bilindiği üzere Avrupa Birliğinin yerindelikprensibine göre, Birlik sağlık yönetimi ve politikaları konusunda yani okul kapatma, karantina vb. eylemlerde, üye ülkelerin içişlerine karışmıyor. Ancak, süreç boyunca epidemiye hazırlık, ekipman temini ve ekonomik fonlar ile aşı çabaları doğrultusunda bilimsel işbirliği için Avrupa Birliği aktif rol aldı. Coronabondları ve sınır kapatma süreçlerinde demokratik mekanizmalar gereği çeşitli önerme ve tartışmalar çıkmış olsa da, Avrupa Birliği, üye ülkelere ekipman finansmanının %90’ını ve Avrupa Yatırım Bankası üzerinden 350 milyar Euronun üye ülkelere dağıtılmasını başardı.” dedi.

Türkiyenin AB idealinin devam etmesi gerektiğini vurgulayan Akbay, COVID-19 salgın süreci bize bir kere daha gösterdi ki, Avrupa konusunda kritik ve karamsar olanlar Birliğin işleyişini daha iyi anlamaya çalışmalıyız. Ülkemizin durma noktasındaki tam üyelik sürecine yeniden boyut kazandırılmalı ve Avrupa Birliğine üye olmaktan asla vazgeçmemeliyiz. Bugün, Türkiye, Avrupa Birliğine üye ülkeler arasında olmuş olsaydı, bu ekonomik avantajlardan payını almakla kalmayacak, salgınla uluslararası mücadelede de daha etkin bir rol alabilecekti.”