Hafta içinde hareketlilik yaratabilecek ana konu başlıklarını ise ABD istihdam rakamlarının yanında teşvik paketi beklentileri ve ABD Başkanı Trump ile Demokrat başkan adayı Biden arasında 3 Kasım'daki başkanlık seçimleri öncesinde yarın düzenlenecek olan ilk televizyon tartışması oluşturuyor.

ABD’de Şubat-Nisan döneminde istihdamda yaklaşık 22 milyon kişilik kayıp yaşanmıştı. Ekonominin yeniden açılması ile birlikte bu kaybın 10,5 milyonluk kısmı geri alındı. Eylül ayında istihdamda yaklaşık 900 bin kişilik bir artış daha bekleniyor. Ancak bu bile dahil edildiğinde istihdamdaki açığın hâlâ 10 milyonun üzerinde olduğunu görüyoruz. Son dönemdeki verilerin istidamdaki toparlanmanın yavaşladığına işaret ettiğini de düşünürsek bu haftaki rakamların piyasa lehine bir tablo çizmesi çok kolay görünmüyor.

Trump-Biden tartışması ise iki ismin özellikle enerji politikalarındaki farklı düşünceleri nedeniyle petrol fiyatlarında hareketlilik yaratma potansiyeli taşıyor. Bu noktada Trump’ın önde görünmesi İran ve Venezuela gibi ülkelere yaptırımların süreceği algısını destekleyebileceği için petrol fiyatları açısından lehte bir zemin yaratabilir. Biden’ın önde görünmesi ise arzın artabileceğine yönelik bir algı yaratabileceği için bunun tam tersi bir tablo ortaya koyabilir.

Öte yandan Demokratların üzerinde çalıştığı 2,4 trilyon dolarlık teşvik paketinde ilerleme sağlanıp sağlanamayacağı da risk iştahının şekillenmesi bakımından önem taşıyor. Fed yetkililerinin de sık sık vurgu yaptığı mali destek konusunda somut bir adım atılması varlık fiyatları açısından bu hafta itici bir güç olarak çalışabilir.

Bu hafta ayrıca AB Liderler Zirvesi’nden çıkacak kararların TCMB’nin faiz artırımı kararı ile pozitif ayrışan TL varlıkların performansına doğrudan etki edebileceğini düşünüyoruz. 24-25 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilmesi planlanan ancak 1-2 Ekim tarihine ertelenen zirvede öncelikli konunun Doğu Akdeniz'de yüksek seyreden tansiyon olması bekleniyor. Söz konusu zirvede Türkiye’ye uygulanabilecek olası yaptırımların da gündeme gelme ihtimalinin bulunması nedeniyle alınacak kararlar yurtiçi piyasalar tarafında yakından takip edilecektir. Hatırlanacağı gibi Avrupa Parlamentosu zirve öncesinde aldığı kararda Türkiye'ye Doğu Akdeniz'deki gerginlikte diyaloğa çağrısında bulunurken aksi takdirde AB'nin ek yaptırımları devreye sokmasını istemişti.

BEKLENTİLERİMİZ

Borsa İstanbul’da iyimser hava korunuyor. TCMB’nin politika faizinde yaptığı artırımın ardından özellikle bankacılık sektörü öncülüğünde son derece güçlü bir performans sergileyen BIST-100 endeksi aşılmasının pozitif sonuçlar yaratacağını düşündüğümüz 1120 seviyesini geride bırakmayı başardı. Teknik açıdan bir sonraki hedefin 1140 olduğunu düşünürken hafta içinde bu noktanın aşılıp aşılamayacağını takip edeceğiz. Aylık bazda standart sapmalar arsındaki makasın belirgin şekilde daralmasına paralel olarak son dönemde gördüğümüz düşük volatilitenin yerini kısa vadede çok daha hareketli bir piyasaya bırakacağına dair beklentimizi ise koruyoruz.

EUR/USD kayıplarını azaltmaya çalışıyor. Korona virüs vaka sayılarındaki artışın yatırımcıları tedirgin etmesi ve ekonomideki toparlanmaya ilişkin endişelerin güvenli liman olarak görülen dolara talebi artırması paritenin zayıf bir performans sergilemesine neden oluyor. Kaldı ki, sık sık vurguladığımız gibi Ağustos ayı başından bu yana teknik göstergeler paritedeki yukarı yönlü eğilimi teyit etmeyen bir tablo çiziyordu. Bu açıdan bakıldığında 1,20’nin aşılamayarak geri çekilme yaşanmasının sürpriz olduğunu düşünmüyoruz. Zayıf görünüm çok fazla değişmemiş olsa da son dönemdeki hızlı geri çekilmenin ardından özellikle 1,1670’in aşılması durumunda paritenin bu hafta daha ılımlı bir performans sergileyerek kayıplarını telafi etmeye çabalaması şaşırtıcı olmayacaktır.

TL kazanımlarını korumaya çabalıyor. TCMB’nin dezenflasyon sürecini yeniden tesis etmek ve fiyat istikrarını desteklemek amacıyla politika faizini 200 baz puan artırması TL’nin diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinden pozitif ayrışmasını sağladı. TCMB’nin GLP faizi artırımı yerine direkt olarak politika faizinde artırım yapmasını pozitif buluyoruz. Öyle ki, GLP’de yapılacak bir artırımın politika faizi artırımı ile aynı etkiyi yaratacağını düşünmüyoruz. Ayrıca politika faizindeki artırım ile GLP faizi otomatik olarak %13,25 seviyesine yükselmiş oldu. Bu da TCMB’nin hareket alanını daha da genişlemesine katkı sağlıyor. Ancak TL’nin daha fazla değer kazanması için reel faizlerin artı bölgeye geçmesine ihtiyaç duyulabileceğini unutmamak gerekiyor.

Ons altın destek arıyor. Geride bıraktığımız haftada dolar endeksindeki yükselişin negatif etkilerini net şekilde hisseden ons altın son iki ayın en düşük noktası olan 1850 doların altını test etmişti. Buna karşın geri çekilmenin 100 günlük hareketli ortalamanın (1845) üzerinde karşılanmış olmasını pozitif buluyoruz. Diğer taraftan ABD’de Başkan Trump’ın dile getirdiği rakamın yaklaşık olarak 1 trilyon dolar altında olsa da Demokratların yeni bir mali teşvik paketi üzerinde çalışmasının da artması muhtemel likidite yoluyla değerli metallere pozitif yansıyabileceğini düşünüyoruz. Teknik açıdan bakıldığında ise yeni haftada 1870 doların aşılması halinde ons altında yeniden 1900 dolara doğru bir hareket etme eğilimi oluştuğunu görebiliriz.