PİYASALAR BASKIDAN SIYRILMAYA ÇALIŞIYOR

Haftanın son işlem gününe girerken küresel risk iştahının genel hatlarıyla düşük kalmaya devam ettiğini görüyoruz. Bu noktada gerek ABD’de mali teşvik umutlarının yavaş yavaş seçim sonrasına kayması gerekse korona virüs vaka sayılarının yeni kısıtlamaları beraberinde getirmesi varlık fiyatlarının kırılgan bir görünüm sergilemesine neden oluyor. Ancak teşvik paketi konusunda taraflardan iyimser açıklamalar gelmesi düne kıyasla daha ılımlı bir zeminde olmamızı sağlıyor. Makroekonomik veri açısından ise haftanın en yoğun günlerinden birisindeyiz. Korona virüs vaka sayılarının artmasına paralel olarak ekonomik aktivitenin kısmen yavaşladığını ve sürpriz olmayan bir şekilde son açıklanan PMI verilerinin ivme kaybettiğini görmüştük. Bugün bu durumun ABD’de açıklanacak olan sanayi üretimi ve perakende satışlar gibi rakamlara ne ölçüde yansıdığını takip edeceğiz.

BEKLENTİLERİMİZ

Borsa İstanbul kazanımlarını koruyor. Önceki haftanın aksine yurtdışı borsalara kıyasla daha ılımlı bir performans sergileyen BIST-100 endeksi ivme kaybetmesine karşın önemli bir direnç olarak gördüğümüz 1180 puanın üzerinde kapanışlar yapmaya devam ediyor. Yurtdışında risk iştahının düşük olmasına karşın endeksin haftayı da bu seviyenin üzerinde kapatmayı başarması durumunda gelecek hafta öncesinde iyimser sinyaller alacağımız gibi kısa vadede yukarı yönlü eğilimin daha belirgin bir hale gelmesi beklenebilir. Kaldı ki, gelecek hafta açıklanacak olan bilançoların beklentilerden daha iyimser bir tablo ortaya koyması da yukarı yönlü eğilimi destekleyebilir. Ancak küresel risk iştahını temel belirleyici olarak görmeye devam ettiğimizi hatırlatmak istiyoruz. Bu da şimdilik güçlü bir iyimserlik görmemizi zorlaştırıyor.

Kaynak: Matriks

EUR/USD’de yukarı yönlü denemeler cılız kalıyor. Küresel risk iştahındaki geri çekilmenin yatırımcıların dolar tercihini öne çıkarması parite açısından şartları zorlaştırırken önceki hafta test edilen 1,1830 seviyesinden belirgin şekilde uzaklaşmış durumdayız. Teşvik paketinin gecikmesi negatif bir unsur olsa da seçimden sonra bu yönde bir adım atılacağına dair beklentilerin güçlü olması nedeniyle bunun büyük ölçekli bir baskı yarattığını düşünmüyoruz. Bu noktada özellikle Avrupa’da korona virüste günlük vaka sayılarının birçok ülkede pandeminin başlangıcından bu yana rekor seviyelere ulaşmış olmasının ve bunun da Fransa’da olduğu gibi yeni kısıtlamaları beraberinde getirmesinin EUR üzerinde yarattığı baskının daha fazla olduğunu söylemek mümkün. Teknik açıdan baktığımızda ise şimdilik geri çekilme kabul edilebilir sınırlar içerisinde kalsa da 1,1700’nin aşağı yönlü geçilmesinin şartları değiştirebileceğini göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Artan küresel riskler TL’ye de negatif yansıyor. Risklerin artış göstermesi yatırımcıları güvenli olarak görülen varlıklara yöneltirken gelişmekte olan ülke para birimlerinin dolar karşısında topyekûn zayıf bir performans sergilediğini görüyoruz. Bu noktada TL bir istisna oluşturmayı başaramazken kurun 7,93 seviyesinin üzerini sıklıkla test etmesi dikkat çekiyor. Küresel risk iştahında anlamlı bir iyileşme olmadıkça kurda TL lehine güçlü bir eğilim görmemizin kolay olmayacağını düşünüyoruz. Diğer taraftan gelecek haftaki PPK toplantısında TCMB’nin politika faizinde artırımlara devam etmesi durumunda ise bunun TL’nin diğer gelişmekte olan ülke para birimlerine kıyasla daha dirençli kalmasını sağlayabileceğine inanıyoruz.

Kaynak: Matriks

Daralan risk iştahı ons altına da negatif yansıyor. Risk iştahındaki belirgin daralma teoride değerli metaller açısından da lehte bir zemin yaratsa da altın ve gümüşe yönelimin sınırlı kaldığını görüyoruz. Bunu özellikle risk iştahındaki bozulmanın dolar endeksinin yönünü yukarı çevirmesi ile açıklamak mümkün. Ons altında 1900 doların üzerine doğru yapılan denemeler şimdilik anlamlı bir sonuç vermezken geri çekilmenin devam etmesi durumunda 1870 dolar seviyesi destek aranacak en önemli seviye olarak öne çıkıyor. Diğer taraftan, mevcut durumda her ikisi de güç kazanmakta başarılı olamasa da son bir haftadır olduğu gibi altının performansının gümüşe kıyasla daha dirençli kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz.