Pandemi sürecinde bağışıklık sistemini güçlendirmenin önemi ön plana çıktı. Bunun da yolu katkısız, organik ve sağlıklı gıdalar tüketmekten geçiyor. Dünya ülkeleri organik ürün temininde Türkiye’ye yöneldi.

Koronavirüs salgını, organik ve fonksiyonel gıdalara olan talepte dev bir artışa sebep oldu. Dünya organik ürün temini için gözünü Türkiye’ye dikti. Türkiye’de milyonlarca hektarlık organik ürün sahalarından üretim yapılan meyve ve sebze suları dünyanın beğenisine sunuluyor. Yeni organik üretim sahaları Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlayacak. Organik meyve suyu sektöründe Türkiye’de büyük yatırımlar yapan Elite Naturel, 1.7 milyon hektarlık tarım alanlarında organik üretim yapıyor. 4 kıtada 30 ülkeye ihraç edilen organik ürünlerde talep patlaması yaşandığı belirtildi.

Organik gıda üretiminde Türkiye için büyük fırsatlar olduğunu belirten Elite Naturel Yönetim Kurulu Başkan Vekili Çağrı Eşmekaya, Türkiye’de bulunan organik tarım arazilerinin değerlendirilmesiyle ülke ekonomisine büyük katkı sağlanacağını söyledi.

ABD’deki sertifikalandırılmış organik tarım alanlarının, toplam yüzölçümün yüzde 5’inden daha küçük ve ürün çeşidinin de çok az olduğunu belirten Eşmekaya, “Türkiye’de 7 coğrafi bölgedeki organik tarım alanlarında 60 farklı sebze ve meyveyi organik olarak yetiştirebiliriz” dedi.

Kendi organik tarım alanlarının birçok ülke yüz ölçümünden daha büyük olduğunu belirten Eşmekaya, Türkiye genelinde toplam 18 ilde, 1,7 milyon hektardan fazla alanda organik tarım üretimi yaptırdıklarını belirtti.

“Sağlığı korumanın yolu organikten geçiyor”

Pandemi sürecinde sağlıklı ve doğal ürünlerin öneminin daha iyi anlaşıldığına dikkat çeken Eşmekaya, organik beslenmenin sağlığın vazgeçilmez bir parçası olduğunu söyledi. Eşmekaya, “Sektörde 46 yıllık bir geçmişimiz var. Yüzde 100 yerli sermayeli bir firmayız. Mevsiminde yetişen meyve ve sebzeleri, dalından kopartılmış ilk hali gibi tüketicimize sunabilmek için ‘soğuk sıkım’ yöntemi ile sıkıyoruz. ABD, Avrupa Birliği, Kanada, Japonya, Çin, Brezilya ve Kore organik sertifikalarına sahip Türkiye’nin ilk ve tek firmasıyız. Ürünlerimizin yüzde 92’sini ihraç ediyoruz. Geçtiğimiz yıl 24,3 milyon dolar ihracat yaptık. 2001 hedefimiz 37 milyon dolar. İlk çeyrekte beklentilerimizin üzerinde 6,1 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Ülkemizin verimli topraklarında organik olarak yetiştirilip katkısız meyve suyu yapılan bu elit ürünleri halkımızın da tüketmesini ve bu eşsiz lezzetleri tatmasını istiyoruz. Dünyanın tercih ettiği ürünlerimiz, artık ülkemizin seçkin marketlerinde de yerini almaya başladı. Ürünlerimizin diğerlerinden en büyük farkı organik meyveden direkt sıkılmış olması. Konsantreden sulandırılarak elde edilmiyor. Hiçbir katkı maddesi olmadan meyvenin yüzde 100 öz suyundan oluşuyor. Tüketicilerimiz ürünlerimizi tattıkça, gerçekten meyvenin suyunu içtiklerini fark ediyorlar. Taleplerin artması üzerine iç pazarda da büyümeye karar verdik” açıklamasında bulundu.

“Koruyucu, kimyasal, aroma, ilave şeker yok”

Eşmekaya, “Anadolu’da sözleşmeli ve eğitimden geçirdiğimiz, bizim için yetiştiricilik yapan ve ürün toplayan 8 bin 200 çiftçimiz var. Çiftçilerimizin organik ve sertifikalı olarak yetiştirdikleri ürünlerini alıyoruz ve Ankara Sincan’da Başkent OSB’de bulunan teknoloji üssü fabrikamızda soğuk sıkım yöntemi ile suyunu çıkartıyoruz. Flaş pastörizasyon yöntemine tabi tutarak şişeliyoruz. Bu sayede ürünlerimiz 18 ay bozulmadan ilk günkü gibi kalabiliyor. Yani doğallıkla teknoloji birleştirdik; ürünlerimizi ortaya çıkardık. Tohumdan sofraya kadar her aşaması sertifikalı olan ürünlerimizde hiçbir katkı maddesi kullanılmaz. Koruyucu, şeker, tatlandırıcı, aroma, renklendirici veya her hangi bir kimyasal yoktur. Sıkım ve pastörizasyon yöntemimiz sayesinde meyve tatlarında her hangi bir değişim olmuyor. 565 barkotlu ürünümüz var. Farklı meyve karışımları ile yeni yeni lezzetler ortaya çıkarıyoruz” şeklinde konuştu.

Verilen bilgiye göre, şirketin üretim yaptığı organik tarım alanları birçok ülkeden daha büyük. Türkiye’de 18 ilde, 1 milyon 761 bin 673 hektar organik tarım alanında üretim yapılıyor. 4 kıtada 30 ülkeye yapılan ihracatın arkasında 8 bin 200 sözleşmeli ve eğitimden geçirilmiş çiftçi ordusu ve ürün toplayıcıları var.