İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, iş dünyasına, "Mesleki teknik eğitimde sizlerle birlikte çalışmak istiyoruz. İstediğiniz meslek okulunu bütçesiyle, her şeyiyle size devretmeye hazırız" dedi. Şimşek, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) 46. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin yakın dönem performansı belli bir bağlamda değerlendirilse çok da kötü olmadığının takdir edilebileceğini kaydetti. Türkiye'nin gelir dağılımının iyi olmadığını ama mutlak yoksulluğu önemli ölçüde azalttığını ifade eden Şimşek, enflasyonun tek haneye indiğini ama yüksek tek hanede kaldığını dile getirdi. Şimşek, mali disiplinin Türkiye'nin en önemli çıpası olduğunu belirterek, "2015'te genel devlette bütçe dengesini sağladık" dedi. Türkiye'nin eskiden faize büyük fatura ödediği ama şimdi bütçenin yüzde 10'unun faize gittiği bilgisini veren Şimşek, bunun önemli bir başarı olduğunu, bunun sayesinde kalan kaynakların altyapı ve eğitime harcandığını ifade etti. Vergilerde indirim yaptıklarından bahseden Şimşek, son dönemde hayata geçirdikleri altyapı yatırımlarını anlattı. Şimşek, bütçenin beşte birini, vergi gelirlerinin ise dörtte birini eğitime harcadıklarının altını çizdi. "Dünya deflasyondan bahsederken biz şu an da yüzde 10'a yaklaşan bir enflasyon resmi ile karşı karşıyayız. Bu ciddi bir tehdittir" diyen Şimşek, çünkü enflasyonun yükselmesinin büyüme potansiyelini aşağıya çektiğini söyledi.
Şimşek, büyüme potansiyeli yükseltilmek isteniyorsa enflasyonun ciddiye alınıp kalıcı bir şekilde düşük tek haneye çekilmesi gerektiğini bildirdi.

"(Gıda fiyatları) Ona yönelik bir takım tedbirler üzerinde çalışıyoruz"
Bakan Şimşek, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) bu yıl için enflasyonun yüzde 7,5 olacağını tahmin ettiğini anımsatarak, "Bunun inebilmesi için bir taraftan kurda göreceli bir istikrar gerekiyor. Petrol fiyatlarının düşmesi de yardımcı olur, ki şu anda destekleyici" dedi. Gıda fiyatlarının burada bilinmeyen olduğuna işaret eden Şimşek, ona yönelik bir takım tedbirler üzerinde çalışıldığını söyledi. 
Enflasyonu kalıcı bir şekilde düşük tek haneye indirmenin tek yolunun yapısal reformlarla verimliliği artırmak olduğuna işaret eden Şimşek, bunun da birim maliyetleri aşağıya çekmeleri ve arzı güçlendirmelerinden geçtiğini kaydetti. 
Şimşek, iş gücü piyasasını esnek hale getirecek önemli bir çalışmayı tamamlayarak meclise sunduklarını belirterek, "Önümüzdeki hafta salı gününden itibaren ilgili komisyonda İşgücü Piyasası Esneklik Tasarısı görüşülecek. Bu önemli. Yani sadece reformdan bahsetmiyoruz, şimdi yavaş yavaş da bunun gereğini yapıyoruz" şeklinde konuştu.

Kamunun tasarruflarını yükselttiğini, milli gelire oranla 8 puan artırdığını aktaran Şimşek, ancak özel sektör tasarruflarının düştüğüne işaret ederek şunları söyledi:"Özellikle hane halkınınki düşmüş, şirketlerimizinki de… Çünkü şirketlerimizin kar marjı baskı altında. Ama hane halkı tasarruflarındaki düşüş manidardır. İşte bizim bu trendi geriye çevirmemiz lazım, nitekim başladık. Önümüzdeki 3-4 yıl içinde beklentimiz tasarrufların yüzde 19'lara doğru yükseleceği yönünde. Buna ilişkin de çaba ve çalışmalarımız var."

"Bu sene asgari ücret artışı nedeniyle büyüme yüzde 4,5'e çıkabilir"
Şimşek, likiditenin bol olduğu dönemde bütün gelişmekte olan ülkelerde özel sektörün çok borçlandığını söyledi. Artık sermaye girişlerinin sınırlı olduğunu ve bunun maliyetinin yükseldiğini belirten Şimşek, piyasalardaki dalgalanmaların kaynağında kaygıların olduğunu kaydetti. Şimşek, Türkiye'de bu anlamda özel sektörde ciddi bir borç birikmesi olduğunu dile getirdi. Türkiye'deki dış borcun büyük bir kısmının büyük şirketlerin elinde olduğuna işaret eden Şimşek, bunun önemli bir kısmını halka açık şirketlerin oluşturduğunu anlatarak, "Burada ilginç bir şey var; halka açık şirketlerin öz kaynağının aktiflerine oranı yüzde 42. Borçların oranı, yani avro doları alırsanız yüzde 30. Aslında denge o kadar kötü değil, Türkiye'nin durumu yine iyi" ifadelerini kullandı.

Şimşek, bu sene asgari ücret artışı nedeniyle büyümenin yüzde 4,5'e çıkabileceğini düşündüklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Ama yüzde 5'e çıkması ve 5'te kalmasının ön koşulu reformlar yoluyla toplam faktör verimliliğini artırmaktır. Bunun da farkındayız. Bu planın önemli bir parçası." Reformlarla işsizliği yüzde 5'in altına çekeceklerine inandıklarını vurgulayan Şimşek, genel devlet açığında ise geçen sene dengenin sağlandığını, bunun asgari ücretten dolayı bir miktar artacağını ama yine de yüzde 1'in altında bir açıktan bahsedildiğini bildirdi. Şimşek, genellikle bütün ülkelerde sorunların makro olarak bilindiğini ancak bunların temelinde hep firma düzeyinde sıkıntıların olduğunu, yani mikro problemler olduğunu ifade etti.

"Eğitim reformu başlığı altında özellikle öğretmenlerin performansını ve kalitesini artıracağız"
Şimşek, kıdem tazminatının olmadığı ülkelerde işsizlik oranının, kıdem tazminatının olduğu Türkiye gibi bir ülkeyle karşılaştırıldığında yarı yarıya daha düşük olduğuna dikkati çekerek, bu anlamda tasarrufları artıracak, herkesi kıdem tazminatı güvencesine kavuşturacak, kayıt dışılığı azaltacak ve iş gücü piyasasında esnekliği sağlayacak bir çalışma yapılması gerektiğini vurguladı. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkelerinde insanların ortalama 37-38 saat, Türkiye'de ise 49 saat çalıştığını anımsatan Şimşek, "Demek ki eğer Türkiye'de iş gücü piyasası esnek olsaydı işsizlik oranı yüzde 5'in altında olabilirdi. Çünkü aynı çalışanı daha fazla çalıştıracağımıza daha fazla insan istihdam ederdik. O nedenle reformları başlattık" şeklinde konuştu. 
Şimşek, Türkiye'nin yarı zamanlı çalışmak için mükemmel bir yer olduğuna işaret ederek, yatırım ortamının iyileştirilmesine ilişkin cumartesi günü toplantı yapacaklarını bildirdi. 

Eğitim reformu başlığı altında özellikle öğretmenlerin performansını ve kalitesini artıracaklarına değinen Şimşek, şunları kaydetti:
"Dün aldığımız 30 bin öğretmeni hemen atamayacağız, onları stajyer olarak bir süre eğitime tabi tutacağız. Mesleki teknik eğitimde sizlerle birlikte çalışmak istiyoruz. İstediğiniz meslek okulunu bütçesiyle, her şeyiyle size devretmeye hazırız. Evet, buyurun… Zaten önünüz açık, istediğiniz OSB'de kendiniz meslek okullarını açabiliyorsunuz. Biz öğrenci başına size destek veriyoruz ama mevcutları da istiyorsanız, gelin, bütçesiyle birlikte çalışalım. Okul bazlı bütçeye bu nedenle geçeceğiz." Şimşek, Türkiye'nin girişimcilik ruhu sayesinde eğitim düzeyinin çok üstünde gelire sahip olduğunu aktararak, Türkiye'nin eğitimde OECD ortalamasını yakaladığında gelir farkını da çok hızlı kapatacağını kaydetti. Hiçbir krizin heba edilmemesi gerektiğini söyleyen Şimşek, "Şu anda bir kriz var. Avrupa'nın göç konusunda bize ihtiyacı var. Avrupa şu anda Türkiye ile entegrasyonu hızlandırmaya razı. Avrupa'nın en önemli ülkesi Almanya'dır. Daha yeni Sayın Başbakanımızla Almanya'daydım. Ekonomik entegrasyon anlamında ve diğer konularda Avrupa şu anda var gücüyle hazır. Nisan ayının sonuna doğru Avrupa'yla yüksek düzeyli ekonomik zirvesi yapacağız" bilgisini verdi.

Şimşek, 2050 yılına kadar Çin'in nüfusunun muhtemelen yüzde 20-25 düşeceğini ancak Hindistan'da böyle bir risk olmadığını belirterek, bu nedenle Hindistan'ın geleceğinin Çin'den daha parlak olduğunu anlattı. Rusya'nın ve Polonya'nın nüfusunun düşeceğini ancak Türkiye'nin nüfusunun azalmayacağını aktaran Şimşek, "Zor bir küresel konjonktürden geçiyoruz fakat Türkiye'nin yakın coğrafyasına ilişkin bir takım tehdit ve belirsizlikler varsa da pragmatik rasyonel zemini kaybetmeyeceğiz. Çok iyi bir yol haritamız var reform yapacağız. 3 çıpamız var; Avrupa Birliği, yapısal reformlar ve kamu maliyesindeki disiplin. Dolayısıyla Türkiye'nin geleceği parlak. Kötümserliğe gerek yok" şeklinde konuştu.
Şimşek, dünyadaki gelişmelerin Türkiye'yi muhakkak etkileyeceğini belirterek, “Türkiye'nin ciddi avantajları var. Türkiye'de güçlü bir hükümet ve siyasi istikrar var. Bu reformların yüzde 60-70'ini uygularsak Türkiye çok hızlı bir şekilde tekrar yüzde 5 ve üzeri büyümeyi önümüzdeki 20 yılda sağlayabilir" diyerek sözlerini tamamladı.
Konuşmalardan sonra Şimşek, TÜSİAD üyelerinin sorularını da yanıtladı. Söz konusu toplantı basına kapalı gerçekleşti.