Lipton, hem çalışanlarının hem de üreticilerin sağlık ve güvenliğini sağlamak için geçen yıl olduğu gibi bu yıl da kapsamlı bir planlama ile pandemi gölgesinde başlayan çay hasadına bayram sonrası başlıyor.

Lipton, pandemi gölgesinde başlayan Doğu Karadeniz’deki çay hasadının sağlıklı ve güvenli şekilde tamamlanabilmesi için geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da kapsamlı bir planlama gerçekleştirdi. Uluslararası ve ulusal sağlık otoritelerinin yönlendirmelerinin yanı sıra dünyanın farklı bölgelerindeki hasat uygulamaları ışığında şekillendirilmiş bir dizi önlemi hayata geçiren Lipton, bu yıl da çay alım evlerinde randevu sistemi ile ilerliyor ve hem çalışanlarının hem de üreticilerin güvenliği için hijyen uygulamalarını sürdürüyor.

Ulusal ve uluslararası sağlık otoritelerinin yönlendirmeleri doğrultusunda hayata geçirilen plan kapsamında 1,8 milyon TL’lik yatırım yapan Lipton, üreticilerin ve çalışanlarının güvenliği için maske, dezenfektan ve koruyucu ekipman desteği sağlayarak 2020 yılında uygulanan randevu sistemi ile alıma da devam ediyor.

’Çayımız için Hep Birlikte Güvenle’ çağrısıyla başlayacak olan çay hasadına yönelik planlama; geçtiğimiz yıl yapılan uygulamalara paralel şekilde çay alım evleri, Lipton fabrikaları, çay üreticileri ve iş ortağı yerel işletmelere yönelik farklı uygulamaları kapsıyor. Şirket hasat süresince çay alım evlerinde sosyal mesafeyi korumak için randevulu sistemle hizmet verecek ve üreticilerden ürünlerini kendilerine verilen zaman aralığında teslim alacak. Lipton çay alım evleri düzenli aralıklarla dezenfekte ve sterilize edilecek; çay alım evleri çalışanları için maske ve siperlik gibi koruyucu ekipman kullanımı zorunlu tutulurken randevuları süresince kullanmaları için çiftçilere de el dezenfektanı ve maske temin edilecek. Ayrıca çay çiftçileri için gıda ve hijyen ürünleri desteğinde bulunacak. Şirket çalışmalar kapsamında 5 bin çiftçiye gıda ve ev hijyeni paketinden oluşan bir destek sağlayacak. Lipton, fabrikalarında da bağlı bulunduğu Unilever’in dünyadaki yüksek güvenlik standartlarını uygulayacak. Fabrika çalışanları, gerekli tüm koruyucu ekipmanları kullanırken çalışanların sağlık kontrolleri de düzenli bir şekilde takip edilecek. Ayrıca alınan güvenlik önlemleri kapsamında tüm nakliye araçları ve lojistik sağlayıcılarının şirket tesislerine kontrollü bir şekilde girmesi ve yükleme/boşaltma işlemleri süresince 2 metre sosyal mesafenin korunması sağlanacak. Şirket, ürün tedarik ettiği yerel işletmelere de benzer şekilde bilgi ve malzeme temini sağlayacak.

Şirket ayrıca internet üzerinden, çay üreticilerinin salgına karşı bireysel olarak dikkat etmeleri gereken kurallar konusunda özel bilgilendirme ve eğitim çalışmaları yürütecek. Üreticilere Covid-19 Sağlık Eğitimlerinin yanı sıra yine internet ortamında Sürdürülebilir Çay Tarımının Önemi, Toprak Numunesi Alımı ve Gübreleme, Erozyonla Mücadele ve Tampon Bölge Kavramı, Evsel Atık Yönetimi, İstilacı Türlerle Mücadele Yöntemleri ve Kayıt Tutulması, İş Sağlığı ve Çalışan Güvenliği, Çalışanlara Adil Muamele, Bahçe Bakımı ve Budama, Zirai İlaç Kullanımı ve Kişisel Koruma Ekipmanı (KKE) Kullanımı konularında da ücretsiz eğitimler sunulacak.

Unilever Türkiye İçecekten Sorumlu Pazarlama Direktörü Direktörü Göze İşcan, “Geçtiğimiz yıl aldığımız önlemler, çalışanlarımızın ve üreticilerimizin dikkati ve özeni sayesinde sağlıklı ve güvenli bir hasat dönemi geçirmiştik. Bu yıl da hem yeni bilgiler ışığında uluslararası ve ulusal sağlık otoritelerinin yönlendirmeleri hem dünyanın farklı bölgelerinden elde ettiğimiz deneyim hem de geçen yıldan öğrendiklerimizle kapsamlı bir planlama yaptık. Hem çalışanlarımızın hem de üreticilerimizin güvenliği ve sağlığı için önlemlerimizi alarak bereketli geçeceğine inandığımız çay hasadına başlıyoruz. Şirket olarak 35 yıldır bu topraklarda üreticilerimizle birlikte çalışarak çay tutkunları çok sevdikleri Lipton lezzetiyle buluşturuyoruz, her sezon 150 bin kişilik büyük bir ekosistemden çay alımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Bu büyük bir sorumluluk. Uzun yıllara dayanan ortak hikayemiz boyunca olduğu gibi bundan sonra da Doğu Karadeniz bölgesinin ekonomik, sosyal ve doğal hayatı için değer oluşturmak en büyük önceliğimiz olacak. Bu zorlu günleri birlikte aşacak, bundan sonra da çayımız için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz” dedi.