Şeker pancarı ve patates gibi sözleşmeli ekim yaptırdığı ürünler için ayni ve nakdi avans ödemesi yapan ve ürün bedelinin büyük bir kısmını ürünü teslim almadan ödeyen Konya Şeker, diğer ürünlerde hasat döneminde yaptığı yüksek tonajlı alımlar ile üretici lehine fiyat regülasyonu da sağladığını duyurdu. Konuyla ilgili yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi: “1954 yılında üretime başlayan ilk fabrikasından 50 yıl sonra 2004 yılında 2. şeker fabrikasını üretime başlatarak önce üretici ortaklarının pancar üretimini ikiye katlayan Konya Şeker, hemen ardından üreticisinin diğer ürünlerini de alabileceği yatırımları birer birer yapmaya başladı. Bu çerçevede Konya Şeker, 14 yıl gibi kısa zaman diliminde 12’si doğrudan tarımsal ürünü işleyen tesisler olmak üzere 45 üretim tesisi yatırımını gerçekleştirdi ve üreticiden alımını gerçekleştirdiği tarımsal girdi sayısını da 26’ya çıkardı.”

Konya Şeker'in alımını gerçekleştirdiği tarımsal girdiler için yapılan ödemelerde hayvansal ödemelerin payı yüzde 40 ulaştı.Ham yağ fabrikasının üretime başlamasıyla bölgede üretimi 6 - 7 kat artan ayçiçeği için 2018'de yaptığı ödemenin toplam tarımsal girdilerdeki payı yüzde 10'a çıkarak 226 milyon TL'yi aştı.Dane mısır bedeli olarak 57.9 milyon silajlık mısır için 4.9 milyon, buğday alımı için 20.6 milyon, patates için 67.5 milyon, fındık için 52 milyon TL ödeme yapan Konya Şeker bünyesindeki BETA Ziraat aracılığıyla şeker pancarı,ayçiçeği,mısır,fasulye,soğan gibi ekimi yapılan 29 kalem tohumluk ve fide üretimine 10.1 milyon TL destek sağladı.

YATIRIMLAR MEYVESİNİ VERİYOR

PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, “14 yılda yaptığımız yatırımlar ile pancarın yanına 25 kalem tarımsal ürün ekledik, 1999’daki 50 milyon 894 bin 501 TL’lik tarımsal ürün bedeli ödememizi 2 milyar 262 milyon 867 bin 465 TL’ye taşıdık” dedi.PANKOBİRLİK Başkanı Konuk amaçlarının üretimi artırmak, çiftçinin emeğinin ve alınterinin karşılığını vermek olduğunu söyledi.

PARAMIZ YABANCI ÇİFTÇİYE GİTMEDİ

Pankobirlik Başkanı Recep Konuk ''Biz her ürünü işleyecek tesislere sahip olmalıyız'' demeseydik bugün pazarda büyük alıcı olmayacaktı.Üretici tüccarın veya piyasa belirleyicilerin verdiği fiyata razı olacaktı açık ta ithalat ile karşılanacaktı.En az 500 milyon lira bölge üreticisinin cebi yerine Ukrayna,Romanya gibi ülkelerin çiftçilerinin cebine girecekti.Kur baskısı, talep daralması tarım sektörünü tedirgin etti.Ürünün bir özelliği var olgunlaştımı hasat etmek zorundasınız tarlada beklemez biz işte bunları engelledik'' diye konuştu.