Kağıt üreticisi, hurda kağıt da denilen geri dönüşümlük kağıt hammaddesinde ithalat kotasından şikayet ederken, kağıt kullanan pek çok sektör, talebin yoğun ama üretimin yetersiz kalması nedeniyle fiyatların tırmanması noktasında sıkıntı yaşıyor.

Konuyla ilgili Dünya’ya konuşan MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı ve İTO Kağıt, Kırtasiye ve Ambalaj Sektörü Meclis Üyesi Mehmet Develioğlu, ambalaj sektörünün sanayinin nabzını tutan bir sektör olduğunu söylerken, son 2 yılda ambalaj kağıdında ciddi artışlar olduğunu söyledi. Develioğlu, “2019’da içeride 2 liraya aldığımız kağıt bugün 10 lira oldu. 2019’da 600 dolara ithal ettiğimiz kağıt 1000 dolar seviyelerine çıktı. Neredeyse burada da yüzde 50’ye dayanan bir fiyat artışı söz konusu” dedi. Kağıdın 3’te 2’sinin iç piyasadan 3’te 1’inin de yurtdışından temin edildiğini söyleyen Develioğlu, ambalaj sektörünün son 2 yılda fiyat artışlarından arındırılmış ciro artışının yüzde 10-20 bandında olduğunu kaydetti. Kağıt fiyatlarının ABD ve Çin talebinin arttığı bir dönemde düşmesinin pek mümkün olmadığını dile getiren Develioğlu, “Geri dönüşümlük kağıt ithalatında kotaların yüzde 50’den fazla olması gerektiğini düşünüyorum. İthal edilen nitelikli kağıt hurdasının üretime olumlu anlamda katkısı oluyor. Burada en önemli nokta nitelikli hurda girişidir” diye konuştu.

Kağıt Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği (AGED) Genel Müdürü Osman Kaytan, hurda kağıt olarak bilinen geri dönüşümlük kağıt ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmelerde, kağıt sanayiinin 2011 sonunda kağıt üretim kapasitesinin 2,5 milyon ton iken, sektörün 10 yılda yüzde 100’den fazla büyüdüğünü söyledi. Geçmişte kağıt üretimi için gereken tonajları ülke içerisinden geri kazanılan kağıtla kapatmak mümkün olduğunu hatırlatan Kaytan, şu an en büyük sorunun hammadde bulamamak olduğunu dile getirdi. Ülke içerisinden karşılanan 3 milyon ton geri dönüşümlük kağıdın fabrikaların kapasitelerini doldurup randımanlı çalışmalarına yetmediğini ifade eden Kaytan, Eylül 2020’de geri dönüşümlük kağıt ithalatının fabrika kapasitesinin yüzde 50’si ile sınırlandırılmasının sektörü darboğaza sürüklediğini ifade etti. Sektörün yeni yatırımlarla büyüyebilmesi için hammadde ithalatının serbest bırakılması gerektiğini savunan Kaytan, “Geri dönüşümlük kağıdın ihracatı serbestken ithalatının sınırlı olması serbest piyasa koşullarıyla ters düşüyor” dedi.

Ambalaja olan ihtiyacın sürekli artarak kağıt fabrikalarının tam kapasite ile çalışmasına neden olduğunu vurgulayan Kaytan, “Bugün e-ticarette yaşanan canlanma, kağıt ambalaj talebini en üst seviyelere taşıdı. Sektörün darboğaza girmemesi, ilaç-gıda-kargo gönderilerinin yerlerine sorunsuz ulaşmasına devam etmesi için sektörün önündeki ithalat engelinin kaldırılması zaruridir. Sektörün geçen yıl kullandığı geri dönüşümlü kağıt miktarı 4,4 milyon tondu. Yüzde 50 kısıtlama uygulamasına göre bu tonajın yarısı olan 2,2 milyon ton geri dönüşümlü kağıt ithalatına izin veriliyor. Bununla birlikte, 2020’de gerçekleşen ithalat tonajı 1,5 milyon tonda kaldı. Bu da 700 bin ton kadarının edilmediği yani bu tonaj kadar ithalat kotasının kullanılmayıp atıl kaldığı anlamına geliyor. Her kağıt fabrikası ithalat kotasını kullanmıyor. En azından bu atıl ithalat kotasının sektöre kullandırılmasını bekliyoruz.”