"Daralan yatırımlar, faiz oranlarına yönelik tartışmaları gözler önüne sermeli"

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan da yılın ilk iki çeyreğinde sırasıyla yüzde 7,2 ve yüzde 5,3 büyüyen Türkiye ekonomisinin, yılın üçüncü çeyreğinde de yüzde 1,6 ile pozitif büyüme performansını sürdürmesinin, "ekonomide dengelenme" sürecinin ilk meyvelerinin alındığına işaret ettiğini söyledi. Temmuz, ağustos ve eylül aylarını kapsayan bu dönemde, kur şokları ile ekonomiye "ayar" verilmeye çalışıldığını belirten Kaan, "Bunun etkisiyle ekonomik aktivitede önceki dönemlere kıyasla bir ivme kaybı gözlenmişti. Milli ekonomimize yöneltilen bu saldırı ve yürütülen algı operasyonlarına karşın bu dönemde Türkiye ekonomisinin yüzde 1,6 büyümesini önemsiyoruz. Dengelenme sürecindeki Türkiye ekonomisi için önümüzdeki dönem, ivme kaybının belirginleştiği ancak çok daha sağlam temelli bir büyüme oranlarından söz ettiğimiz bir dönem olacaktır." değerlendirmesinde bulundu. Kaan, iç talebin yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1,1 artış kaydetmesinin, "tüketim merkezli" büyüyen bir Türkiye ekonomisinden "üretim odaklı" büyüyen bir Türkiye ekonomisine geçiş için önemli bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini vurguladı. İç talepteki ivme kaybının aksine dış talepte gözlenen hızlı artışın, üçüncü çeyrek büyüme rakamlarının en sevindirici tarafı olduğuna işaret eden Kaan, şunları kaydetti: "Önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13,6 oranında artış kaydeden mal ve hizmet ihracatı, ihracat odaklı büyümenin tesis edilmesi adına önemli bir veri sunmaktadır. Nitekim MÜSİAD olarak birçok vesileyle dile getirdiğimiz gibi, orta ve uzun vadede büyüme performansımızı sürdürmeyi hedefliyorsak ihracatın sürekli olarak artırılması ve dış talebin büyümeye katkısının kalıcı bir şekilde pozitife dönmesi gerekmektedir. Buna karşın önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,8 oranında daralan yatırımlar, faiz oranlarına yönelik tartışmaları yeniden gözler önüne sermelidir. Zira ağustos ayı itibarıyla finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmalar neticesinde faiz oranlarının önceki dönemlere göre yükselen bir grafik çizdiğini ve buna paralel şekilde yatırımların ciddi oranda azaldığını görüyoruz. Bu vesileyle Türkiye ekonomisinin gerçeklerine uygun ve daha makul faiz oranlarının belirlendiği bir ortamda, yatırımların yeniden artışa geçeceğine dair inancımızı yineliyoruz."

"Faizlerde ve enflasyonda düşüş yaşanacağı kanaati içerisindeyiz"

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Hasan Ali Cesur ise yatırımcının üretimden ziyade parayı tutmak adına faize yöneldiğini, bunun da büyüme oranında ilk iki çeyrekte görülen rakamların üçüncü çeyrekte yüzde 1,6'ya kadar gerilemesine neden olduğunu söyledi. Cesur, "Daha da olumsuz bir tablo ile karşılaşabilirdik. Yerinde alınan tedbirler ile şu an durumu stabilize edebildik. Eskisi gibi yüksek rakamlar olmamakla birlikte ekonomide dengeleme politikası ile birlikte zaman içinde faizlerde ve enflasyonda düşüş yaşanacağı kanaati içerisindeyiz." şeklinde konuştu. Cesur, kasım ayında alınan tedbirler sonrası enflasyonun yıllık yüzde 21,6'ya gerilediğini hatırlatarak, Merkez Bankası'nın faizleri düşürmesi gerektiğini savundu. Türkiye'nin alternatif ticaret ve finans modellerine yönelmesi gerektiğini belirten Cesur, şunları kaydetti: "Dünyada yaşanan ticaret savaşları sonrası paranın seyri başka yönlere kaymaya başladı. Bu yönlerden biri de teknoloji alanında yaşanıyor. Türkiye'nin de dünyada ekonomi alanında söz sahibi olabilmesi için özellikle yerli teknoloji alanında hamleler yapması gerekiyor. Katma değeri yüksek, marka değeri taşıyan yerli ve milli teknolojik ürünler üretmemiz gerekiyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'mızın da belirtmiş olduğu üzere uçtan uca yerlileşme politikası başlıca hedefimiz olmalı ki enflasyon ve faiz girdabına girmeden her yıl yüzde 5'in üzerinde büyüyen bir Türkiye’yi görebilelim."