‘Hazır Beton Endeksi’ 2021 Mayıs Ayı Raporu açıklandı. Hazır Beton Endeksi’nde son bir yıldaki dalgalanmanın azaldığını ortaya koyan rapor, bunda özellikle Faaliyet ve Beklenti Endeksleri’ndeki dalgalanmanın azalmış olmasının etkili olduğunu gösterdi. Endekslerin tamamının eşik değere çok yakın hareket etmesi, sektörde olumlu ya da olumsuz yönde hareketin azaldığına işaret etti.

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), ‘Hazır Beton Endeksi’nin 2021 Mayıs Ayı Raporu’nu açıkladı. Endeks değerleri, Hazır Beton Endeksi’nde son bir yıldaki dalgalanmanın azaldığını ortaya koydu. Bunda özellikle Faaliyet ve Beklenti Endeksleri’ndeki dalgalanmanın azalmış olmasının etkili olduğu anlaşıldı. Endekslerin tamamının eşik değere çok yakın hareket etmesi, sektörde olumlu ya da olumsuz yönde hareketin azaldığına işaret etti. Mayıs ayında faaliyet düzeyinin gerilemesiyle birlikte beklentinin yükselmesi, takip eden aylarda faaliyette yükselme ihtimalini beraberinde getirdi.

Raporda mayıs ayında bütün endeksler, pandeminin etkilerinin görüldüğü geçen yılın mayıs ayına kıyasla yüksek görüldü. Oranların yüksek görünmesindeki baz etkisi gözden kaçırılmamalı. Geçen yıla göre artışın en yüksek olduğu Faaliyet Endeksi’nin mayıs ayında eşik değerin altında kalması dikkat çekici. Beklentinin geçen yıla kıyasla sınırlı düzeyde yüksek kalması ve Güven Endeksi’nin tam eşik değerde kalması birlikte değerlendirildiğinde, geride bırakılan mayıs ayında göstergelerin istenilen düzeyde oluşmadığı görüldü.

“Önümüzdeki aylarda inşaat faaliyetlerinde yükselme bekleniyor”

Raporun sonuçlarını değerlendiren THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Güven Endeksi’nin eşik değerde kalması uzun dönemli toparlanma için henüz şartların oluşmadığını göstermektedir. Mayıs ayında faaliyet düzeyinin gerilemesiyle birlikte beklentinin yükselmesi, takip eden aylarda faaliyette yükselme ihtimalini beraberinde getirmektedir” dedi.

“İnşaatta hissedilir bir hareket gözlenmiyor”

Ekonomik gelişmelerle ilgili değerlendirmelerini paylaşan Işık, “Türkiye ekonomisi, 2021 yılının ilk çeyreğinde beklentilerin üzerinde bir büyüme performansıyla yüzde 7 büyüme kaydetti. Beklentiler Türkiye’nin yüzde 6,5 civarı büyüyeceği yönündeydi. Faaliyetler bazında incelendiğinde, tüm iktisadi faaliyetlerin, geçen yıla kıyasla pozitif yönlü hareket ettiği anlaşılmaktadır. Hiç kuşkusuz Türkiye ekonomisi açısından bu çok önemli bir başarıdır ancak diğer yandan, sektörler içinde, zincirlenmiş hacim endeksi olarak en düşük iki büyüme yüzde 2,4 ile gayrimenkul faaliyetleri ve yüzde 2,8 ile inşaatta görülmektedir. Daha da ilginç olanı, geçen yılın ilk çeyreğinde bütün sektörler içinde küçülen (yüzde 2,8) yegâne sektör inşaattı. Yani baz etkisi ile bu yıl inşaatın diğer sektörlere kıyasla çok daha yüksek oranda büyümesi gerekirken ne yazık ki inşaatta bu gerçekleşmemiştir. İkinci çeyreğin geride bıraktığımız iki ayında inşaatta hissedilir bir hareketten bahsedilememektedir. Bir yandan yüksek faiz ile birlikte artan finansman maliyeti diğer yandan döviz kurundaki artışa bağlı ithal girdi maliyetlerindeki artışlar karşısında inşaat sektörü ivme kazanamamaktadır ” açıklamasında bulundu.