İSTANBUL (AA) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, bugün dünyada nüfus bakımından yüzde 25'e yakın olan Müslüman ülkelerin dünya ticaretinden sadece yüzde 10 pay aldığını belirterek, "Bu, kabul edilebilir bir durum değildir. Bu tabloyu değiştirmek hepimizin görevidir." dedi.

Özlü, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Türk Standardları Enstitüsü (TSE) ile İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) iş birliğinde gerçekleştirilen Dünya Helal Zirvesinin ikinci gününde konuşma gerçekleştirdi.

Çok acı, yürek yakan günlerden geçildiğini dile getiren Özlü, özellikle Halep'te yaşanan insanlık dışı hadiselerin zerre miktarı vicdan taşıyan herkesin yüreğini yaktığını bildirdi.

Özlü, "İslam dünyasının vahdete doğru ilerlemesi gerekirken, geçici çıkarlar uğruna, daha çok parçalandığını üzülerek görüyoruz. Bu zirvenin, böyle bir zamanda gerçekleşiyor olmasını bu açıdan anlamlı bulduğumu ifade etmek istiyorum." diye konuştu.

Sorunları birlikte çözebileceklerinin altını çizen Özlü, güçlerini birleştirerek daha güçlü olabileceklerini, bu zirve ile böyle bir adım atıldığını aktardı.

Özlü, "Bugün burada dünya Müslümanlarının temel bir sorununa, birlikte çözüm üretme gayretini ortaya koyuyoruz. Biliyorsunuz, küreselleşmeyle birlikte, üretim ve tüketim kalıplarının tektipleştiğini hep birlikte gördük." ifadelerini kullandı.

Müslümanların nüfusunun dünyada 1,8 milyarı bulduğunu dile getiren Özlü, bu nüfusun, dini hassasiyetlere uygun mal ve hizmetlere olan talebinin her geçen gün arttığını söyledi.

Özlü, "Başta gıda olmak üzere, kozmetik, ambalaj, finans, tatil ve daha birçok farklı sektörde helal tüketim ihtiyacı doğuyor. Sadece gıda ile ilgili rakamları paylaşmak bile, konunun hem sosyal hem de ekonomik yönden nasıl ciddi bir boyut taşıdığını ortaya koyuyor." dedi.

IMF verilerine göre 2014'te dünya gıda ve içecek harcamasının 6,7 trilyon dolar olduğunu ve bunun 1,1 trilyon dolarını helal gıda ve içecek ticaretinin oluşturduğunu ifade eden Özlü, son yıllarda istikrarlı bir şekilde artış gösteren bu rakamın 2020 yılına kadar 1,6 trilyon dolara ulaşacağının tahmin edildiğini, helal belgelendirmenin, sürekli artan talep ve ihtiyaç nedeniyle gündeme gelen bir kavram olduğunu anlattı.



- "Gelişmiş ülkeler standartları kendi lehlerine uygular"



Özlü, artık birçok ülke ve kuruluşun helal belgelendirme konusunda standartların hazırlanması, uyumlaştırılması ve belgelendirilmesi için çalışmalar yaptığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü SMIIC de helal belgelendirme alanında yürüttüğü çalışmalarla üye ülkeler arasındaki ticareti geliştirmeyi amaçlıyor. SMIIC standartlarının dünyada geçerli tek standart olması, tüm İslam ülkelerinin ve Müslümanların menfaatine hizmet edecektir. Bugün dünyada nüfus bakımından yüzde 25’e yakın olan Müslüman ülkelerin dünya ticaretinden sadece yüzde 10 pay alması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu tabloyu değiştirmek hepimizin görevidir.

Şunu unutmayalım ki modern ekonomilerde standartlar, sadece tüketiciler için değil, üreticiler için de büyük bir önem taşır. Özellikle gelişmiş ülkeler, standartları kendi lehlerine olacak şekilde belirler ve uygular. Kendi ihtiyaçlarını ve yetenekleri, standart olarak diğer ülkelere de dayatır."



- "Helal belgelendirmede farklılıkları gidermeliyiz"



Özlü, üreticilerin özellikle İslam ülkelerindeki pazarlara girebilmeleri açısından helal belgelendirme faaliyetlerinin önemli bir zemin olacağını kaydederek, buradaki temel problemin "helal belgelendirme alanında belirlenmiş ortak standartların eksikliği ve helal belgelendirmedeki farklı uygulamalar." olduğunu vurguladı.

Bu durumun uygulamada bir düzensizlik getirdiği gibi uluslararası ticaretin gelişimine de engel teşkil ettiğini aktaran Özlü, bu nedenle, helal belgelendirmede temel anlayış ve uygulama farklılıklarını gidermeleri veya en aza indirmeleri gerektiğinin altını çizdi.

Bakan Özlü, sözlerine şöyle devam etti:

"Bütün Müslüman ülkeler ve halkların kabul ettiği, ehil, güçlü, güvenilir, standartları tavizsiz uygulayacak bir akreditasyon mekanizmasını çalıştırmalıyız. Burada kısa dönemli taktik hesaplar yaparsak, bundan hepimiz zarar görürüz. Ortak standartlar, kısa vadede bir ülkenin lehine olurken bir başka ülkenin aleyhine olabilir. Ancak ortak standart meselesini halledersek, inanın orta ve uzun vadede hepimiz kazançlı çıkacağız. Bu vesileyle, SMIIC gibi zeminleri daha da güçlendirmemiz gerektiğini bir kere daha ifade etmek istiyorum."

Özlü, zirvenin, helal belgelendirme konusunda yeni, somut ve olumlu adımların atılmasını sağlayacağına inandığını sözlerine ekledi.



- "Helal ürün ve helal tüketim başlıca sorunlardan"



İstanbul Valisi Vasip Şahin, helal ürünün ve helal tüketimin İslam dünyasının başlıca sorunlarından olduğunu belirterek, İslam coğrafyasında bile zaman zaman helal konusunda çeşitli sıkıntılar yaşanabildiğini, bu ihtiyacı fark eden İslam İşbirliği Teşkilat ve diğer kuruluşların böyle bir organizasyonla boşluğu doldurmaya çalıştığını söyledi.

Tüketimlerinin hem helal hem de temiz olmasının en önemli görevlerinden olduğunu dile getiren Şahin, şu ifadeleri kullandı:

"Allah'ın bize emri hem helal hem de temiz tüketmemiz. Bu ikisini yapmak zorundayız. Dünyada helal tüketimin ve helal üretimin İslam coğrafyası dışında daha fazla öne çıktığını görüyoruz. Bizler 850 milyar doları gıda ve türevleri olmak üzere 2 trilyon dolarlık bu pazarda Müslüman toplumlar olarak daha fazla yer almak zorundayız. Çünkü ihtiyacı biz biliyoruz ve onu tüketen de biziz. Bu konuda çok daha atik ve aksiyonel olmalıyız."

Şahin, helal gıda ve standartlar konusunda İstanbul'un üzerine düşen görevi yapmaya hazır olduğunu sözlerine ekledi.



- "Helal sektöründe ciddi fırsatlar var"



İslam Kalkınma Bankası Başkan Yardımcısı Sayed Aqa, helal sektöründe sadece yiyecek ve içecekte değil kozmetik ürünlerinden ve İslami finanstan, turizme kadar çok ciddi bir alan olduğunu belirterek, "Bu anlamda Müslüman ülkeler için ciddi fırsatlar var." dedi.

Helal gıda ticaretine ve endüstrisinin gelişmesi için çalışmalar içinde olduklarını dile getiren Aqa, özellikle bu alanda ticaretin gelişmesi için çalıştıklarını söyledi.

Aqa, "Bizim yaklaşımımız, üye devletlerin ve toplulukların helal sektöründen faydalanması için destek vermek. Burada çok ciddi fırsatlar olduğunu görüyoruz. Müslüman toplumların bu sektörlerde daha fazla faaliyet göstermesi lazım." diye konuştu.

İslam ekonomisinde bir etki elde etmek için ellerinden gelen ne varsa yapmaya hazır olduklarını dile anlatan Aqa, etkinliğin, İslami ürünlerin ve hizmetlerin herkese erişimini mümkün kılması temennisinde bulundu.



- Bakan Özlü, fuar alanını gezdi



Konuşmalardan fuarın sponsorlarına ve açılış konuşmacılarına Bakan Özlü tarafından plaket takdim edildi.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın sonunda kısa bir mehter konseri verildi.

Özlü, programın sonunda fuar alanını gezerek katılımcılarla fotoğraf çektirdi.