Bir zamanlar Türkiye'ye en çok döviz getiren  fındık, 1980 sonrası serbest pazarın tekelci tüccarların insafına bırakıldı. 
O günden bu zamana kadar son 40 yıldır emeğinin karşılığını bulamayan üreticiler köylerini bahçelerini terk ederek büyükşehirlere göç etmek zorunda kaldı. Fındık artık bir gelir kaynağı olmaktan ziyade bahçe bakımının güç ve masraflı olması yüzünden çile kapısı oldu. Artan işçilik gübre, ilaç, bahçe temizleme ve ışkın alma gibi işler için büyük bedeller ödeniyor.


Üstüne üstlük son 20 yıldır fındık taban fiyatı belirlemede büyük oyun sahneleniyor. Bir kesim arkasına Tarım Bakanlığı'nın fındık üretiminden bi haber Ankara'daki  bürokratlarına etki ederek yanıltabiliyor. Rekolteyi sürekli yüksek gösterip, taban fiyatı düşük tutma politikası her iktidar döneminde oluyor.

Bu yıl da Manisalı Tarım Bakanı  rekolteyi yüksek açıkladı. Fındık üreticileri ve fındık bölgelerindeki halk buna isyan ediyor. Rekolte yüksek gösterilerek bir şekilde devletin hazinesinden direkt yada dolaylı sebeplenenlere gün doğuyor. Eskiden Fiskobirlik vardı. Alavera dalavera Fiskobirlik etkinliğini yitirdi. Fındık  olayına son bir kaç senedir TMO müdahil oldu. Lisanslı depoculuk denildi. Sistem oturtulamadı. Orada neler döndüğünü üç aşağı beş yukarı herkes biliyor. 


Bu yıl fındık rekoltesi konusunda bölgedeki uzmanlar Tarım bakanının açıkladığı rakamın en az  70-90  bin ton altında olduğunu yazıyor. Kamuoyunu bilgilendiriyor.


Her yıl  fındığın anavatanı olan Ordu ve Giresun illeriyle sonradan fındık üretimi yapılan  diğer illerde samsun, Trabzon, Sakarya ve Düzce gibi illerde aynı senaryo sahneye konuluyor.

Bu yıl buna kahramanca karşı çıkan bir vekil Cumhur ittifakının vekili , partisi tarafından ihraç talebiyle  disipline verilmiş. Ah şu fındık üreticileri  futbol takımı tutar gibi  siyasi parti taraftarı.

O yüzden  bir türlü aynı düşüncede uzlaşamıyor.


Türkiye'de serbest piyasada  fındık daha bir ay öncesine kadar 25-27 liradan alıcı buluyordu. Birden bire gizli bir el (İtalyan tekel eli) piyasaya ayar çekti. Yeni mahsul fındığın taban fiyatını aşağıya çekmek ve üreticinin malını ucuza getirmek  için fındık fiyatını hızla 18 liraya indiriverdi.


Sonra yüksek rekolte açıklandı.

Geçen hafta fındık bahçelerini gezdim. Buna kendi bahçem de dahil. Öyle denildiği gibi yüksek bir fındık rekoktesi yok. Halk arasında Giresun yağlısı denilen ince kabuk tombul cins fındık  dalları biraz iyi, normalin uzerinde, sivri fındık ve Kara fındık denilen cinslerde ise yok gibi.

Neredeyse "fındık dalda tekleme " palaz fındıklar ve diğer cinsler de  geçen yıla göre zayıf gibi.   Bahçelerin toprak durumuna ve bakımana gore iyi bölgeler olduğu gibi boş bölgeler de var. Belki geçen yıla göre rekolte  biraz düşük gibi görünüyor. Tabi bu konuda bölgede uzman ziraat mühendisleri var. Onların tespitleri daha isabetli. Ordu ili için fındık rekolte  tahmini yapan Ziraat yüksek mühendisi Haluk Şensoy, geçen yıl sadece Ordu ili için 180 bin ton rekolte açıklamıştı. Bu yıl için  daha düşük bir rekolte; 155 bin ton olarak kamuoyuna  açıkladı. Türkiye'de fındığın en çok üretildiği ili Ordu. Bu yıl ,Ordu ilinin fındık rekoltesi 155 bin ton olarak hesaplanmış. Rekolte geçen yıla göre Ordu ilinde  30  bin ton düşük.


Öte yandan  Tarım Bakanının 2020 yılına ait fındık rekotesini  açıklamasının ardından Karadeniz Fındık ihracatçılar Birliği yazılı bir açıklama yaptı.
 
Açıklamada;
"Bilindiği üzere, "birliğimiz rekolte tespit komitesi" tarafından açıklanan ilk tahmini rakam, Mayıs ayı sonu itibari ile bahçelerdeki durumu göstermektedir. Yine ısrarla belirtmemize rağmen maalesef kamuoyunun dikkatlerinden bir hususun kaçtığını görmekteyiz. Tahmin sonucumuz; Mayıs sonundan hasat zamanına kadar geçecek süre içerisinde % 15 daha kayıp olabileceği varsayılarak ve bu kaybın toplam rakamdan düşülmesi ile elde edilmiş bir rakamdır.
 
Son ve kesin tahmin çalışmamız ise Temmuz ayı itibari ile başlamış olup, halen ekibimiz bahçelerde gözlemlerini sürdürmektedirler. Önümüzdeki hafta itibari ile sayım sonuçlarımızı kamuoyu ile paylaşacağız"denildi

Görüldüğü gibi Tarım Bakanının açıkladığı 665 bin ton rekolteye tepki var. Ziraat mühendisleri tekrar bahçelerde rekolte tesbiti için çalışıyor. Rekoltenin geçen yıla göre yüzde 15- 25 aralığında düşük olacağı belirtiliyor.

Çözüm nedir?

Peki çözüm,  yüksek rekolte açıklayıp düşük taban fiyat mi?


Çözüm: Türkiye'nin Tarım politikasını ve üreticileri destekleme konularını yeniden ele alınıp yerinde tesbitler ile yeniden düzenlenmesinde. Bu her il ve her üründe yapılmalı.


Siyasetten uzak bir formül geliştirmeli.


Türkiye Büyük şehirlerde oluşan bir çok sektörde neredeyse boğaz tokluğuna çalışan on binlerce insanı modern kölelik zincirinden kurtarmak  ve bu insanları ( gençleri) İŞKUR' üzerinden  yeniden şekillendirerek tarım işçiliğini, ve tarım üretimi ve ürünlerin pazarlaması konusunda teşvik  etmeli.

Koylere  geri dönüşü- göçü teşvik etmeli. Köylere yerleşmek isteyen vatandaşlara konut yapma konusunda maddi yardım ve diğer yardımlarla teşvik etmeli. Köyde yaşayan insanlara temel alt yapı hizmetlerini vermeli. Adı mahalle olan, şehir merkezlerine uzak yerleşim birimlerinde büyükşehir yasaları uygulamaktan acilen vazgeçilmeli.


Köylerde ucuz ve kullanışlı sosyal konut yapımı teşvik etmeli.  TOKİ gerekiyorsa şehir merkezleri dışındaki mahalleler için yeni bir konut biçimini  "Köy evleri" projesini uygulamaya koymalı. Köyünde kendi toprağı üzerine ev  yapanlara ruhsat iskan çilesi çektirmemeli..Büyükşehirlerin Ağır ruhsat ve iskan harçları  iptal edilmeli...

Kırsal kesimde yaşayan, yolu suyu olmayan, yerlerde  atık su ve kirli su kanal olmayan mahallelerde ruhsat ve iskan için  koyluler kanal harç yada haraç ödemeye mahkum edilmemeli.


Türkiye'nin geleceği; Büyükşehirlerde yığılmış işsizler ordusu değil, köylerde yapılacak tarım seferberliğidir.
Köyde yaşamak isteyenlerin devletten beklentisi ürünü para etsin,  yaşanabilir bir  ev, ve çocukları için  iyi eğitim.  Başka bir şey değil. Bu konuda yazılacak çok şey var ama; Gelelim asıl konumuza...

Bu yıl fındık üreticileri faizci tüccarların insafına bırakılmamalı.

Fındık hasadına 10 gün kaldı. İşçi ücretleri, patoz fiyatı, at kirası, cuvalcı aşçı fiyatları astronomik olarak açıklandı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen yıl fındık taban fiyatını 26 Temmuz da açıklamıştı. Bu yıl fındık toplama mevsimi havaların durumuna bağlı olarak bir hafta önceye  alınabilir diyen uzmanlar, Kurban Bayramı'nın üçüncü, dördüncü günü fındık toplama başlayabilir yorumunu yapıyorlar. Geçimini fındıktan sağlayan yuz binlerce ailenin gözü kulağı yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklayacağı taban fiyatta. 
 Bu yıl da acaba 26  Temmuzda açıklanır mı?

DÜNYADA FINDIK ÜRETİMİ

Dünya Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre dünyada en fazla kabuklu fındık üreticisi ülkemiz olup, 2017 rekoltesi 675 bin ton iken bu oran 1990'da ise 375 bin ton idi.

İtalya 2017'de 131.281 ton iken 1990'da 109.344 ton

Azerbaycan'da 2017'de 43 bin iken 1992'de 13 bin ton

ABD 2017'de 29.030 ton iken 1990'da 19.700 ton

Gürcistan'da 2017'de 21.400 ton iken 1992'de 12 bin ton

İspanya 2017'de 10.487 ton iken 1990'da ise 21.270 ton (yarı yarıya üretim azalmış)

Şili, İran, Çin, Fransa, Polonya, Yunanistan, Belarus, Hırvatistan, Tacikistan, Özbekistan, Rusya Federasyonu, Kırgızistan, Portekiz, Beyaz Rusya, Moldova, Ukrayna, Tunus, Slovenya, Slovakya, Suriye, Kıbrıs, Arjantin, Avusturya, Estonya, Yeni Zelanda, Romanya, Kamerun ve diğer tüm ülkelerin toplam üretimi ise 2017'de 95.980 ton iken 1990'da 35.447 ton (3 kat artmış)

Kısaca dünyada toplam üretim 1990'da 560.761 ton iken 2017'de 1.006.178 ton yani dünyada son 20 yılda üretim iki katına yükselmiş. Dünya fındık dikim alanlarının ortalama yüzde 75’i Türkiye’dedir. Son 20 yılda dünya fındığının yüzde 67'sini ise yine Türkiye üretiyor.

Son 5 yıllık ortalama veriler dikkate alındığında; ülkemiz fındık üretimi ortalama 541 bin ton (%62), diğer ülkelerin üretimi ise 334 bin tondur (%38). 

TÜİK'e göre 2018 yılında Türkiye'de toplam fındık dikim alanlarının %31’i ile en fazla üretim Ordu'dadır. Fındık ve fiyatı için söz söyleme hakkı dünyada Türkiye olmalıdır.