Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB),  piyasa beklentilerinin önüne geçerek yüklü bir faiz indirimi daha gerçekleştirmesi iş dünyasını memnun etti.

TCMB, ekim ayı olağan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 16.50 seviyesinden 250 baz puanlık indirimle yüzde 14’e düşürdü. Böylece son 3 toplantıda faiz 10 puan aşağı çekilmiş oldu.

Yüksek faizlerin uzun yıllardır Türkiye’nin önemli bir sorunu olduğunu ve yatırımın önündeki en büyük engel olarak durduğunu dile getiren iş insanları, yapılan yüklü faiz indirimleriyle ekonomide yeni bir döneme girildiğini belirterek, yatırımların önünün açıldığını vurguluyor. İş insanları, Merkez Bankası'nın yaptığı bu hamlenin yatırıma dönebilmesi için bankaların kredi faiz oranlarına da yansımasını bekliyor.

TİM Başkanı İsmail Gülle:
Kredi faizlerine yansımasını bekliyoruz

Ülkemizin büyüme hedeflerinin en önemli enstrümanlarından olan ihracatımız için belirleyici etkenlerden biri de düşük faiz oranlarıdır. Mevcut yatırım stoku ile 180 milyar dolarlar seviyesine ulaşmayı başaran ihracatımızın sürdürülebilirliği ve artış rekorlarını sürdürmesi, çok daha ileri seviyelerde, sıçramalara imza atabilmesi adına, yeni yatırımlara, kapasite artışlarına kuşkusuz ihtiyacımız var. Yatırım ortamının iyileştirilmesi konusunda Hükümetimizin attığı tüm adımların yatırım maliyetlerinin rekabetçi düzeye indirilmesi ile desteklenmesi ise üreticilerimizin en büyük beklentisidir.

Merkez Bankası'nın bu kararı ile birlikte bankalarımızın kredi maliyetlerine, piyasaların bu indirimi hızla yansıtacaklarını düşünüyoruz. Bu hamlenin kredi faiz oranlarına da yansıması, piyasalardaki normalleşme sürecini de ivmelendirecektir.

Bu sayede; gerek yeni yatırımlar, gerekse bir süredir yüksek faizler dolayısıyla ertelenen kapasite artışları ve makine ve teçhizat alt yapımızdaki yenileme çalışmalarının hız kazanacağını hep birlikte göreceğiz. İhracatçılarımızın, yatırımcılarımızın önündeki önemli engellerden birisi de, atılan faiz indirim adımlarıyla, deyim yerinde ise ortadan kalkmış oldu. Dolayısıyla; yatırım, istihdam, ihracat ve büyümeye yönelik etkili, pozitif bir yıl bizleri bekliyor.

İTO Başkanı Şekib Avdagiç:
Merkez, reel sektörün yatırım ufkunu genişletti

Merkez Bankası’nın 250 baz puanlık faiz indirimi, reel sektörün yatırım ufkunu genişletti. 4 ayda 1000 puanlık indirim memnuniyet verici. Merkez Bankası bu kararıyla ekonomide yol açısı bir pozisyon almıştır. Yeni Ekonomi Programı’ndaki (YEP) yüzde 12’lik enflasyon hedefi ve Eylül verisinin yüzde 9.26 gelmesiyle Merkez Bankası’na 3’üncü defa faiz indirimine gitmek için bir kapı aralanmıştı. Şimdi bu indirimin bankaların ticari, konut ve taşıt kredilerine hızla yansıması gerekli. Böylece yatırımda da tüketimde de olumlu sonuçlarını göreceğiz.

MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan:
Yatırımlar hız kazanacak

Merkez’in faiz indirimi sürecini 2020 yılında da sürdürmesi gerekir. Zira ortalama faiz oranının yüzde 6 olduğu G20 ülkeleri içerisinde, Arjantin’den sonra en yüksek faiz oranına sahip ülke konumundayız.

Bu kararın hızlı bir şekilde piyasa faizlerine yansıyacağını umut ediyoruz. Kamu ya da özel ayrımı yapmaksızın tüm bankaların piyasa beklentilerine kulak vererek sanayicinin elini rahatlatacak hamleler yapmasını bekliyoruz.

Yılın ikinci çeyreğinde ekonomide görülen yüzde 1,5’lik daralmada yatırımların yüzde 22,8 oranında azalması etkili oldu. Faiz oranlarında gözlenen düşüşle birlikte yatırımlar yeniden hız kazanacak, buna ek olarak son iki çeyrektir azalan iç talep de pozitife dönecektir. Bu doğrultuda, önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisinin pozitif büyüme yolculuğunun yeniden başlayacağını ifade edebiliriz.

İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz:
Merkez Bankası, yatırımcıyı sahaya davet etti

Merkez Bankası, para politikasını şekillendirirken her zaman Türkiye’nin, dolayısı ile iş dünyasının ihtiyaçlarına kulak vermesi gerekir. Reel sektörümüz, faiz mengenesinde zor duruma düşerse bundan kimse kazançlı çıkmaz. Bu yüzden iş dünyası olarak son dönemde gerçekleştirilen faiz indirimlerini son derece olumlu karşılıyoruz. Üretici önünü göremezse, faiz yükünün altında ezilirse yatırım yapamaz. Üretim sektörü uygun finansmana erişemezse yatırımını bekletir. Biz büyümek istiyorsak, yatırımcıyı sahaya çekmeliyiz. Merkez Bankası güçlü faiz indirimine devam ederek yatırımcıyı sahaya davet etmiştir. Yüksek faizlerin yatırımları felç etmesi uzun yıllardır Türkiye’nin önemli bir sorunu oldu. Yapılan bu indirimler ile ekonomimizde yeni bir döneme girilmiştir.

ATO Başkanı Gürsel Baran:
Yatırım iklimi bahara dönüyor

Türkiye’nin yükselişinin önündeki engellerden biri de paradan para kazanmayı kolaylaştıran faiz ekonomisi. Türkiye’nin yükselişine engel olmak isteyenler kur ve faiz üzerinden saldırılar gerçekleştiriyor. Merkez Bankası, üç ayrı toplantısında gerçekleştirdiği indirimlerle, ekonominin üzerindeki faiz yükünü kaldırmak için yerinde bir hamle yaptı. Merkez Bankası bugün beklentilerin üzerinde indirim gerçekleştirerek, yatırım iklimini bahara döndürdü. Türkiye ekonomik ve siyasi olarak üzerinde oynanan oyunları bertaraf ederek, yüzünü yeniden yatırım, üretim ve büyümeye çevirdi. Faiz indiriminin, üretimi canlandıracak şekilde finansman araçlarına yansımasını, bankalardan da faiz indirimi bekliyoruz.

DEİK Başkanı Nail Olpak:
Beklentileri karşılayan faiz indirimi piyasaları canlandıracak

Merkez Bankasının, kimilerine göre piyasaların beklentisinin üzerine çıkarak 250 baz puanlık bir faiz indirimine gitmesinin, ekonomideki pozitif görünümün devam etmesi ve piyasaların yeni bir motivasyonla daha da canlanmasına önemli katkıları olacaktır. Dolayısıyla iş dünyası temsilcileri olarak bu yaklaşımın, ülke ekonomisinin kalkınması açısından doğru bir bakış açısı olduğunu düşünüyoruz. Özel sektörün, sanayicilerin ve vatandaşın üzerindeki faiz yükünün hafiflemesi için atılacak adımların, eş zamanlı şekilde yatırımları da canlandıracağına inanıyoruz. Tüm bankaların da, faiz indirimi konusunda hızla benzer adımları atmalarını bekliyoruz.

Bu bağlamda, bugün iş dünyası ve ekonomimiz açısından bir güzel haber daha aldık. Dünya Bankası’nın hazırladığı İş Yapma Kolaylığı Endeksi’nde, Türkiye’nin 10 basamaklık bir sıçrama ile 43. sıradan 33. sıraya yükseldiğini görüyoruz. Bunun yanında İsviçre, Hollanda, Portekiz ve İtalya gibi ekonomileri geride bırakmamız da oldukça önemli bir gelişme. Bu da yatırımlar açısından pozitif tabloyu destekleyen ve yurt dışından ülkemize gelecek doğrudan yatırımların önünü açan sevindirici bir ilerleme.

Öte yandan son dönemde Barış Pınarı Harekatı konusunda varılan mutabakatlar sonrası, dövizde de pozitif bir görünüm olduğunu gözlemliyoruz. Ümit ediyoruz ki; tüm bu olumlu gelişmeler, yıl sonunda gerçekleşmesi beklenen yüzde 12’lik enflasyon oranına da katkı sunacak.”