Elektrik maliyetlerindeki artışlar kademeli olarak tüketicilere yansımaya başladı. Elektrik tedarikçisini değiştirmemiş yüksek tüketimli tüketicilere uygulanan ve Son Kaynak Tedarik Tarifesi adı verilen tarifenin elektrik fiyatları, diğer tüketicilere uygulanan ulusal tarifelerden farklı olarak belirleniyor. İlgili dönemdeki net elektrik tedarik maliyetinin üzerine yüzde 9,38’lik marj eklenerek belirlenen bu tarifeler, önceki dönemde aylık faturası 700 bin TL olan tüketicileri kapsıyordu. EPDK’nin son aldığı kararla birlikte bu kapsam aylık 300 bin TL fatura tutarına düşürüldü. 1 Ocak’tan itibaren geçerli olacak bu karar, daha fazla üreticinin ve iş yerinin çok daha yüksek fiyattan elektrik kullanmasına neden olacak.

Elektrik maliyetleri yılbaşından bugüne yüzde 83 arttı

Elektrik maliyetlerindeki artışlar gündemdeki sıcaklığını koruyor. Elektrik tarifeleri karşılaştırma sitesi encazip.com'un yaptığı analize göre bu yılın Ocak ayında elektrik piyasasında 0,406 TL olan net elektrik tedarik maliyeti, Ekim ayının ilk 25 günü ortalamasında 0,742 TL’ye ulaşarak yıl içinde yüzde 83’lük artış gösterdi. Bu artışın sebeplerinin başında özellikle kömür ve diğer kaynaklarındaki fiyat artışı ile kurdaki hızlı artış geldi.

Elektrik maliyetleri daha da artacak

EPDK tarafından bu ay alınan bir diğer kararla elektrik piyasasındaki tavan fiyat uygulamasında güncellemeye gidildi. Elektrik fiyatlarının belirlendiği piyasada önceki dönem için kilovatsaat başına 0,718 TL olan tavan fiyat, bu kararla birlikte bu ay için 1,078 TL’ye yükseltildi. Karara göre tavan fiyatlar, ilgili dönemden önceki 12 ayın elektrik maliyetleri baz alınarak belirlenecek. Son 12 ayda elektrik maliyetlerinin ciddi bir artış eğiliminde olması tavan fiyatın da her ay yükselmesine neden olacak. Diğer taraftan döviz kurlarında yaşanan hızlı artışın, yaklaşık yüzde 70’i dövize endeksli olan elektrik piyasasındaki maliyetlere etkisinin ciddi derecede olumsuz olması bekleniyor.

Üretici elektriğine sessizce yüzde 10 zam yapılmış oldu

Elektrik maliyetlerindeki artış, ayda 700 bin TL ve üzerinde elektrik tüketimi olan tüketicilere yansımıştı. encazip.com'un analizine göre bu tüketicilerin elektrik faturaları, Ekim ayındaki güncel maliyetler baz alındığında önceki aya göre yaklaşık yüzde 15 daha yüksek gelecek. Kapsamı genişleyen Son Kaynak Tedarik Tarifesi artık aylık 300 bin TL ve üzerinde fatura ödeyen elektrik kullanıcılarını da kapsayacağından önümüzdeki dönemde çok daha fazla üretici ve iş yeri, piyasada artış gösteren elektrik maliyetlerinden etkilenecek. Yeni uygulama 1 Ocak’tan itibaren yürürlüğe girecek ve Ekim ayının ilk 25 günlük piyasa fiyatlarına göre dağıtım bedeli ve vergilerin sabit kalması durumunda, bu tüketicilerin elektrik faturaları en az yüzde 10 daha yüksek gelecek.

Artan maliyetler yine üreticinin sırtına yüklendi

Bu uygulama ile birlikte elektrik maliyetlerindeki artışlar, üreticilere ve iş yerlerine yüklenecek ve düşük tüketimli tüketicilere uygulanacak elektrik fiyatları daha kontrol edilebilir seviyede olacak. Fakat bu değişiklik, üretici girdi maliyetlerini ciddi şekilde artıracağından tüketici ürünlerinin fiyatları bundan olumsuz etkilenecek ve gerçek etki yine tüketici tarafından hissedilecek.

Elektrik fiyatlarının artmasının asıl sebebi yüksek kur

Elektrik piyasasındaki son gelişmeleri ve fiyat artışlarını değerlendiren encazip.com'un kurucusu Çağada KIRIM, “Elektrik maliyetleri tüm dünyada rekor üstüne rekor kırıyor. Ülkemiz piyasasında, özellikle doğal gaz tarifelerinin belirleniş şekli nedeniyle global enerji krizi daha sınırlı hissediliyor. Ancak diğer taraftan yaklaşık yüzde 70 oranında dövize bağlı olan piyasamızda, yüksek kurun etkisi oldukça sert hissediliyor.” şeklinde konuştu.

Yüksek üretici fiyatının gerçek mağduru hane halkı olur

Maliyetlerdeki artışların tüketicilere yansıtılmasındaki adaletsizliğin en çok hane halkına zarar vereceğinin altını çizen Kırım, sözlerine şu şekilde devam etti: “Son Kaynak Tedarik Tarifesi kapsamındaki tüketicilerin sayısının artması, daha çok üretici ve iş yeri için daha yüksek elektrik faturası anlamına geliyor. Zira bu tarife direkt olarak piyasa maliyetlerine bağlı olarak belirlendiğinden kapsam dâhilindeki kullanıcıların elektrik fiyatları, maliyet artışlarından direkt etkileniyor. Böylece artan elektrik maliyetleri iş yerleri ve üreticilere yüklenirken hane halkının elektrik faturalarının daha düşük tutulması hedefleniyor. Bu yaklaşım ilk bakışta doğru gibi gözükse de aslında hem tüketici hem de ülke ekonomisi için oldukça tehlikeli. Meskenler için elektrik fiyatları düşük olsa da gerekli zammın üreticiye yansıtılması ile üretim maliyetleri artıyor ve böylece tüm tüketim ürünlerinin fiyatı artıyor. Elektrik maliyetlerinin tüm abone gruplarına eşit olarak yansıtılması ile hane halkı görece yüksek elektrik faturası ödeyecek olsa da diğer tüketici ürünlerindeki fahiş fiyat artışlarının önüne geçilebilir.”