Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, “Dijitalleşme yol haritamızın ana çatısını ‘iyilik için teknoloji’ yaklaşımı oluşturuyor. Bu doğrultuda kendimize Dijital Toplum, Kapsayıcılık ve Çevre değer alanlarından oluşan bir yol haritası belirledik. Teknolojiyi kullanarak; sosyoekonomik gelişmeyi destekleyen, herkesi kucaklayan ve dünya kaynaklarını gözeten bir dijital toplum oluşturulmasını hedefliyoruz” dedi.

Fast Company tarafından düzenlenen CEO Council etkinliğinde konuşan Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, “Vodafone’da şirketimizin ekonomi ve toplum içinde üstlendiği role geniş bir perspektiften bakıyoruz” diyerek tüm faaliyetlerinde ‘Amaç Odaklı Vodafone’ yaklaşımını benimsediklerini ifade etti. “Dijitalleşme yol haritamızın ana çatısını ‘iyilik için teknoloji’ yaklaşımı oluşturuyor” ifadelerini kullanan Engin Aksoy, “Bu doğrultuda kendimize Dijital Toplum, Kapsayıcılık ve Çevre değer alanlarından oluşan bir yol haritası belirledik. Teknolojiyi kullanarak; sosyoekonomik gelişmeyi destekleyen, herkesi kucaklayan ve dünya kaynaklarını gözeten bir dijital toplum yaratılmasını hedefliyoruz. Örneğin; ‘Yarını Kodlayanlar’ projemizle 81 ilde 280 bini aşkın çocuğumuza kodlama öğrettik. Köy Okulları” projemizle ülkemizin farklı noktalarındaki 30 köy okulunda tam donanımlı teknoloji sınıfları açtık. Bu okullarda verdiğimiz teknoloji eğitimleriyle bir yılda çevre köyler dahil olmak üzere toplam 6 binden fazla çocuğa ve yaklaşık 2 bin 500 veliye ulaştık. E-atıkları dönüştürerek gerçekleştirdiğimiz “Bu Atıklar Kod Yazıyor” projemizle 8 ilde kodlama sınıfları açarak yaklaşık 8 bin çocuğun dijital araçlara erişimini sağladık. ‘Yeşil Gezegen’ projemizle 4 bin 200’ü aşkın çocuğumuza iklim değişikliği, elektronik atık dönüşümü, geri dönüşüm, sürdürülebilirlik ve afet konularında online eğitimler verdik. “Dijital Benim İşim” projemizle, 13 ilde 7 bini aşkın kadına Dijital Okuryazarlık ve Dijital Pazarlama eğitimleri verdik” ifadelerini kullandı.

Engin Aksoy, “Dijital Toplum anlayışımızın önemli bir başlığını da kurumların dijitalleşmesi oluşturuyor. Malumunuz bugün Üretim metotlarından dağıtım kanallarına kadar hemen her süreç dijitalleşmeyle yeniden şekilleniyor. Kurumlar da dijitalleşmeye yapılan yatırımı bir maliyet kalemi olarak değil, verimliliği artıran ve büyümeyi hızlandıran bir unsur olarak görüyorlar. Şirket olarak küresel uzmanlığımızı yerel deneyimimizle birleştirerek işletmelerin yanında yer alıyoruz. Sunduğumuz çözümlerle 1,2 milyon kurumsal müşterimizin dijital iş ortağı olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin ihtiyaçlarını güvenilir teknoloji danışmanı yaklaşımıyla analiz ederek başta bağlantı, veri merkezi ve siber güvenlik olmak üzere sunduğumuz uçtan uca çözümlerle kendi işlerine odaklanmalarına destek oluyoruz” dedi.

“5G dijital dönüşümün en önemli bileşeni”

5G’ye değinen Engin Aksoy, “5G’ye hazır şebekemiz ile işletmeleri yeni nesil bağlantı altyapısı ile buluşturuyor, IoT çözümlerimiz ile işletmelerin iş süreçlerindeki verimliliklerini artırmasına olanak sağlıyor, bulut çözümlerimiz ile müşterilerimize daha güvenli ve esnek bir dijital altyapı sunuyoruz. Dijital dönüşümün en önemli bileşenlerinden biri hiç şüphesiz 5G. 5G’nin yeni bir mobil iletişim teknolojisinden öte yeni bir sanayi devrimi etkisi yaratacağı öngörülüyor. Birçok sektörde akıllı sistemlerin kurulmasını sağlaması, otomasyon ve robotik kullanımı ile üretkenliği artırması bekleniyor. Biz de şirket olarak Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası’nın kurduğu, dünyanın en kapsamlı dijital dönüşüm ve yetkinlik gelişim merkezi olan MEXT’te Türkiye’nin ilk 5G Özelleştirilmiş Mobil Şebeke kurulumunu tamamladık. 5G MPN, garantilenmiş bant genişliği, düşük gecikme ve hızlı veri akışı sunuyor. Bu sayede envanter kontrolünü otomatize edebiliyor, alan ihlalini engelleyip iş güvenliğini sağlıyoruz ve görüntü işlemeyle kalite kontrol yapabiliyoruz. Bu dijital fabrikanın üretimin dijital geleceği adına çok önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

“190 ülkede 150 milyondan fazla nesneyi birbirine bağlıyoruz”

Kurumların dijitalleşmesinde rol oynayan bir diğer teknolojinin Nesnelerin İnterneti olduğunu aktaran Engin Aksoy, “Grup olarak halihazırda 190 ülkede 150 milyondan fazla nesneyi birbirine bağlıyoruz. Türkiye’de de üretimden perakendeye, lojistikten tarıma, pek çok sektörde sunduğumuz çözümlerle müşterilerimizin operasyonel verimliliklerini artırıyoruz. Örneğin, Red Kontrol ürünümüzle, makine ve üretim takibinden ısı ve nem takibine, pek çok alanda işletmelerin verimliliğini artırıyoruz. Red Kontrol ile kurumlar yüzde 25’e varan oranlarda tasarruf sağlayabiliyor. Bir diğer ürünümüz Red Enerji de enerji tüketiminin takip edilmesini ve yönetilmesini sağlıyor. Bu ürün, enerji tüketimini %30’a kadar azaltabiliyor. IoT ürün grubumuza Yapay Zekâ ve Görüntü İşleme teknolojilerini entegre ederek kurumlar için otonom süreçler tasarlıyoruz. Küçük bir örnek vermek gerekirse, hızlı tüketim ürünleri (FMCG) sektöründeki bir müşterimiz için sahadaki buzdolaplarının içinde yer alan farklı markaların stoklarını takip etme imkânı sunduk. Sunduğumuz çözümle, dolabın içinde ele alınma sürelerini, geri bırakılma ve geri alınma oranlarını hesaplayabiliyoruz” diye konuştu.

“İhtiyacına göre kullandığın kadar öde”

Dijitalleşmeyle birlikte kullanılan verinin büyüklüğünün de arttığına işaret eden Engin Aksoy, “Bu noktada işletmeler, bilişim altyapısını daha güvenli, performanslı, kesintisiz ve optimum maliyetlerle yönetebileceği bir ortam oluşturmaya çalışıyor. Tüm bu şartların sağlandığı ortam ise bulut altyapısı olarak karşımıza çıkıyor. Bulut teknolojileri sayesinde işletmeler geleneksel sistem odaları yatırımlarından kurtuluyor, artık artan ya da azalan iş hacimlerine paralel sürekli yatırım yapmak zorunda kalmıyor. Şirket olarak, Türkiye’de 3 farklı veri merkezinde hizmet veriyoruz. Vodafone Business bulut altyapısında yönettiğimiz toplam kapasite yedekleme ve depolama olmak üzere 15 PB’a ulaştı. Geçtiğimiz yıla oranla Bulut envanterimiz yüzde 83 oranında büyüdü. İşletmelere ihtiyaç duydukları kapasiteyi ‘kullandıkları kadar ödedikleri’ bir modelde sunuyoruz. Sunucuların izlenmesi ve yönetimi, veritabanı yönetimi ve yedeklenmesi gibi alanlarda 7 gün 24 saat hizmet sunuyoruz. Özel Bulut, Genel Bulut ve Hibrit Bulut çözümlerimizi esnek, ölçeklenebilir ve kullandığın kadar öde modelinde müşterilerimiz ile buluşturuyoruz. Tüm bunların yanı sıra sahip olduğumuz çok önemli bir varlıkta müşterilerimizin işlenebilir verileri. Bu büyük veriyi kullanarak işletmelere çok farklı sayıda hedefli pazarlama servisi sunabiliyoruz” dedi.