Çorum Ticaret Borsası Başkanı Naki Özkubat, buğday fiyatlarındaki artışın gıda fiyatlarındaki artış olacağı yönündeki algı ve Türkiye’deki kuraklık ile verim düşüklüğünden kaynaklandığını söyledi.

Ticaret Borsası bünyesinde oluşturulan Toksin laboratuvarı’nın tanıtım toplantısında konuşan Naki Özkubat, son günlerde artış gösteren buğday fiyatlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Geçtiğimiz yıllara göre bu yıl buğday fiyatlarındaki artışın çok hızlı ve yüksek olduğunu dile getiren Özkubat, “Bunun ana nedenin Türkiye’deki kuraklık ve verim düşüklüğü ile dünya piyasalarında büyük yatırımcı firmaların sürekli gıda fiyatlarında artış olacağı yönündeki algı oluşturuyor olmasıdır. Yurt dışı piyasalarında da buğdayın fiyatı 270 dolardan 310 dolara yükseldi. Şuanda borsamızda buğdayın tonu 5 bin TL’den satılmaktadır. Dünyadaki gıda fiyatlarında artış olacağı yönündeki algıyla birlikte ülkemizde de maalesef fiyatlar hızlı bir artış gösterdi. Üretim eksikliği de bunda etkili oldu. Ülkemizdeki ürün çeşitliliği arttığı için buğday ekim alanlarında azalma var. Dünya piyasalarında artış devam ederse buğday fiyatlarında artışın devam edeceğini düşünüyorum” dedi.

Dünya ölçekli düşünürsek ekim alanlarında fazla bir kaybın olmadığını dile getiren Özkubat, “Malesef Türkiye genelinde şehir merkezleri ekilebilir, kullanılabilir arazilerine yayılmış durumda. Çorum’da bunu görebiliyoruz. Bu bir hata. Bu tarım arazilerinin azalmasında etken olmasına rağmen yeni açılan tarım arazileri de çok. Buğday ve arpada yıllardır devam eden gelir düşüklüğü çiftçimizi buğday ekiminden uzaklaştırdı. Hatırlarsanız buğday, arpa fiyatları çok düşük fiyatlarda satılıyordu. Fiyat noktasında dünya piyasalarının altında kaldığımız dönemlerde oldu. Bundan sonra üreticilerimizin geri döneceğini düşünüyorum. Bölgemizde genetiği değiştirilmiş olmasına rağmen bölgemizde buğdayın kardeşi olarak ifade edilen üretimi yükselmiştir. Dolaysıyla üretilen buğday oranında bir kaybımız var ancak tirtikale ile yan yana koyduğumuzda çok fazla geriye gidiş yok. Borsadaki satışlara baktığımızda buğday kadar tirtikale gelmektir. Bundan 10 yıl önce tirtikale yoktu. Bu ürünü domuz yemediği ve direnci yüksek olduğu için dağ köylerinde şuanda en çok tirtikale üretimi yapan illerden birisi olduk. Şuanda diğer illerde tirtikale üretimine geçmeye başladı” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin buğday ithalatının ana nedeni ihracata dayalı olması”

Türkiye’nin buğday ithalatının ana nedeni ihracata dayalı olmasından kaynaklandığına dikkat çeken Özkubat, “Yıllık bazda 18 ila 20 milyon ton buğday üretimi hedeflenir. Bu yıl 14-15 milyon ton gözüküyor. Sürekli neden buğday ithal ettiğimiz dillendirilir. Şuanda dünyanın bir numaralı un ihracatçısı bir ülkeyiz. Bugün günlük 600 ton un işleyip yurt dışına satış yapan firmalarımız var. Bu büyük bir rakam. Bunun gibi Türkiye’de büyük firmalar var. Bu işletmelerimiz yurt dışından buğday getiriyor, işliyor ve yurt dışına un olarak satışını yapıyor. Çizelgelere baktığımızda yurt dışından ithal edilen buğday çok fazla gibi gözüküyor. Bu yıl bizim 3 milyon ton civarında üretim açığımız var. TMO’ların her zaman stoklarında mevcut üretim açığını kapatabilecek düzeyle tedbir amaçlı buğday vardır. Ancak dolar ile alım satım yapıldığı için onlarda fiyat farkı çok fazla olmuyor. Anlaşmalarını dünya piyasalarındaki fiyata göre yapıyor. Fazla buğday ithal etmemizin ana nedeni ihracata dayalı olması. Ancak çok fazla olmamakla birlikte açığımız var” dedi.

“Çorum’un gelişmesi, yatırımların büyümesi için bir şey yapılacaksa mutlaka hızlı-yük treni olması lazım”

Ulaşımda yaşanan sorunlara da vurgu yapan Özkubat, “Çorum’da maalesef yıllardır yapılamayan bir trenyolu problemi var. Biz navlun fiyatlarından dolayı Çorum’daki bütün sanayicileri kaybediyoruz. Bunun başka bir açıklaması yok. Çorum’un gelişmesi, yatırımların büyümesi için bir şey yapılacaksa mutlaka hızlı-yük treni olması lazım. Taşımacılığın oluşturulması lazım. Bunun bedeli ne olur bilemem. Bu yapılamadığı müddetçe Çorum gibi illerin kalkınma hedefi gerçekleşmez. Çorumlu müteşebbisler çalışkandır. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin bunu görebilirsiniz. Ancak navlun fiyatları belimizi büküyor. Eğer Çorum gelişecekse navlun oluşması lazım. Yani hızlı trenin, yük treninin burada olması lazım. Çünkü bizim nakliyeye ödediğimiz bedel az değil. Yüzde 5 daha fazla bedel ödüyoruz. Kaldıramıyoruz. Taşıyamıyoruz. Nakliyede de problem başlayacak. İstediğin zaman nakliyeyi de bulamıyorsun. Yük karşılıklı olursa size ürün geliyor sizin ürün göndermeniz gerekiyor. Nakliye ucuza geliyor. Burada üretim azaldıkça size ürün geliyor sizin de ürün göndermeniz lazım ama üretim düştüğü için ürünün geliş fiyatını 1,5 katı daha fazla yazmaya başlıyor. Çorum’da üretim düşmeye başlıyor. Tuğla sektörü daralmaya başladı. Sektörler azaldıkça bazı sektörler dışarıya doğru kaymaya başlayınca maalesef kaybediyoruz” şeklinde konuştu.

“Gençlerin sosyal yaşantı alanları genişletilmeli”

Gençlerin sosyal yaşantı alanlarının genişletilmesi için çağrıda bulunan Özkubat “1992 yılında bir çalışma yapılmıştı. Çorum Anadolu Kaplanı olarak rol model iller arasında yer alıyordu. Hızlı bir gelişme ve büyüme vardı. Buraya gelen tedarikçiler Çorum’un geleceğini çok fazla parlak gözükmediğini dile getiriyorlardı. Bu nasıl olur dedim. Çok hızlı gelişiyor, büyüyor dedik. İki unsur belirtmişti o zaman. Birincisi navlun fiyatları ikincisi de gençlerin Çorum’da da kalmamasını söyledi. Gençler Çorum’da kalmazsa üretiminin zayıflayacağını ikinci ve üçüncü nesil işletmecilerin Çorum’da yaşamı kabul etmediklerini görüyoruz. Çorum’un acilen gençlerin sosyal yaşantı alanları genişletilmeli. Bu konuda çalışma yapılması lazım. Gençleri burada tutamazsak ne yaparsak yapalım gençler burada kalmaz. Hazır yatırım varsa da durmuyor. Ben Çorum’da durmam diyor. Gençler burada kendisine bir sosyal yaşantı alanı olarak görmüyor. Bizim nesil herşeyi iş olarak görüyor ancak gençler öyle değil. Çorum’un ulaşımdan sonraki en büyük handikabı genç nüfusu kentte tutamaması. Gençleri burada tutmak için mücadele vermemiz lazım. Farklı şeyler sunamazsak gençler gittikçe biz gittikçe küçülürüz”