Çin’de yaşanan enerji krizi, ülke ekonomisini derinden etkiledi. Ülke çapında uygulanan elektrik kesintileri, çok sayıda fabrikanın kapanmasına veya yarı kapasiteyle çalışmasına neden oldu. Bu süreci fırsata çeviren Türkiye’deki ham kürklü kuzu derisi üreticileri, Avrupa’nın Çin’e verdiği siparişlerden yüzde 25 pay alarak ihracatını artırdı.

Özellikle Avrupa’da, önümüzdeki Nisan ayıyla beraber kürk talebinde önemli bir artış beklenirken pandemi süreciyle, tedarik zincirinde de önemli değişiklikler yaşanacağı ifade ediliyor.

Bu dönemde, Avrupalı alıcıların iş yapma modellerini gözden geçirdiğini, artan lojistik maliyetlerinin Türk firmalarına avantajlar sağladığını vurgulayan İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Denetim Kurulu Üyesi ve Ensari Deri Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Nuri Ensari, “Çin’deki enerji kısıtlamaları Avrupalı kürklü deri alıcılarını tedirgin etti. Onlar, Çin’deki fabrikalara çok gerek olmadığının farkında. Özellikle lojistik maliyetlerinin artması Avrupalı alıcıların ülkemize doğru kaymasında çok büyük bir etken. Bunun dışında da Türkiye’de var olan stoklu çalışma sistemi ve hızlı alımlara doğru bir yönelme var. Bu da bizim gibi esnek üretim imkanı olan, siparişlere hızlı cevap veren ülkeler için büyük avantaj" şeklinde değerlendirmede bulundu.

“Bize gelen siparişlerde yüzde 25 artış yaşadık”

Ensari Deri olarak da bu dönemdeki kürklü deri siparişlerinde yüzde 25 oranında artış yaşadıklarını vurgulayan Muhammet Nuri Ensari, bu konuda şu bilgileri verdi:

“Dünya genelinde yaşanan doğalgaz sıkıntısından en çok etkilenen ülkelerin başında Çin geliyor. Bu nedenle de bölgesel bazda enerji kısıtlamaları yaşanıyor. Birçok fabrika tam kapasite ile çalışamıyor. Buna bir de pandemi süreci eklenince Avrupa’nın Çin’e verdiği siparişler, Türkiye’ye kaydı; tekstilde de olduğu gibi. Avrupalı, özellikle bu tarz ürünleri daha çok kontrol edip almayı seviyor. Alıcılar, pandemi döneminde ürün denetimi ve kontrolü amacıyla Çin’e geliş-gidişlerde sorunlar yaşadı. Dolayısı ile Türkiye’nin bu konuda daha güvenilir olması bizim önümüzü açtı”