Günümüzde e-ticaret sitelerinden tutun mahalle pazarlarına kadar hemen her yerde sahte-çakma ürünlerin satışı yapılıyor. Mesela geçtiğimiz yıl 500 liraya satılan marka bir ayakkabı bu yıl 1.500 liranin üzerine çıkmış durumda. Hal böyle olunca alım gücü olmayan vatandaşlar da orijinal olduğu iddia edilerek satılan marka ürünlere yöneliyor. Fakat bu durum hem sağlığı tehdit ediyor hem de para israfına neden oluyor. Orjinal bir ayakkabıyı ortalama 3-4 yıl rahatlıkla giyebilirken, çakma bir ayakkabıyı en fazla bir kaç ay giyebiliyorsunuz. Sağlığınıza verdiği zarar da cabası. Çünkü sağlıksız koşullarda, insan sağlığına zarar verebilen, kanserojen maddeler içeren bu sahte ürünler sadece kullanıcısına değil, ülke ekonomisine de önemli zararlar veriyor.

Ayakkabı dışında tişört, takı, çanta, parfüm ve giysilerin de çakmaları orijinal gibi satışa çıkıyor. Orijinal üründen ayırt edebilmek için bazen zorlanılsa da bazı ürünlerde kalitesizlik dikkat çekiyor. Pazar denetimlerinin olmasına rağmen çakma ürünler tezgahlarda rahatlıkla satılabiliyor. Hatta sadece pazarlarda değil, bu ürünlerin satıldığı mağazalar bile alenen faaliyet gösteriyor. 

Sahte ürün satıcılığı ciddi bir suç olmakla birlikte 'Sınai Mülkiyet Kanunu’nca' ciddi yaptırımlar söz konusu. Satın aldığınız ürünün sahte olduğunu anlamayabilirsiniz. Böyle bir durumda satıcının sahte ürün sattığını fark eden tüketici, ürünlerin toplatılması amacıyla en yakın savcılıkta suç duyurusunda bulunabiliyor ve korsan satışa da engel olabiliyor. Sahte ürün satılması marka tecavüzüne girmekte olup satışını yapan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve farklı tutarlarda adli para cezası ile cezalandırılmaktadır.