ALTIN ve para piyasaları uzmanı İslam Memiş altın fiyatlarındaki bu düşüşü alım için bir ‘fırsat’ olarak değerlendiriyor. En son geçtiğimiz şubatta altın fiyatları böylesi bir düşüş yaşamış ve yatırımcısına alış imkânı vermişti. Peki ama altının fiyatı neden düşüyor? Memiş şöyle özetliyor: “Bunun birden fazla nedeni var. Sırayla gidelim. İlk neden; ABD Merkez Bankası’nın (Fed) COVID-19 kaynaklı kriz sonrası ekonominin daha çabuk toparlayabileceği sinyalini vererek, ilk faiz artırımını 2024’ten 2023’e çekmesi ve 2023 sonuna kadar da 2 artış beklediklerinin sinyalini vermiş olması. Piyasa beklentilerine paralel olarak politika faizi de yüzde 0-0.25 aralığında sabit tutuldu. İkinci olarak ki bana göre en etkilisi, Fed Başkanı Jerome Powell’ın açıklamaları... Powell ‘şahin’ tonundan konuştu, ‘Faiz artırımı ekonominin güçlü olduğu anlamına gelecek. Faiz artırımından sonra da politika oldukça destekleyici olmaya devam edecek’ dedi ve uzun süredir salgın nedeniyle krizde olan piyasaları rahatladı. Buna bağlı olarak dolar arttı, endeksin 91 bandının üzerine yükselmesi enflasyon endişelerini öteledi. Böyle bir atmosferde, küresel piyasalarda, altının ons fiyatı da ‘terfi’ geri çekildi. Günlük bazda, 60 dolarlık, ciddi bir değer kaybı ile 8 Ocak’tan bu yana en kötü günlük performansını gerçekleştirdi.”

DÜĞÜN SEZONU BAŞLADI

Malum, düğün sezonu açıldı. Altın fiyatları kritik. Buna küçük yatırımcı, ‘Ayşe Teyze’nin beklentilerini de ekleyin. Bu noktada sorulması gereken en önemli soru ‘Düşüş sürer mi?’ Memiş düşüşün biraz daha sürebileceğini ama orta vadede yıl içerisindeki yükseliş trendinin de bitmediğini söylüyor, şöyle devam ediyor: “Ons tarafında 1780 dolar seviyesi, yıl sonuna kadar, alınabilecek bir seviye ancak bu yıl bitmeden yine 1960 dolar seviyelerine bir yükseliş görebiliriz. Bu sadece altın için değil gümüş için de geçerli. Gümüşün ons fiyatında da 26.50 dolar seviyesine kadar bir gerileme gördük. Ancak tahminim, yukarı yönlü hamlelerin yıl içerisinde devam edeceği yönünde...”

Memiş, dolar-TL kurunun çok gerilememesinin (küresel piyasalarda değer kazanmasının) altının gram fiyatındaki düşüşleri frenlediğini söylüyor. “Yine de gram altında 500 liranın altını, 498 lirayı gördük. Teknik olarak 495 lira seviyesini destek seviyesi olarak takip edeceğiz. Dolar kurunda bir miktar daha çekilme olursa da 498 lirayı destek seviyesi alırız. Elinde TL bulunduran, altın alacak, düğün yapacak, altına yatırım yapacakların bu düşüşü alım fırsatı olarak değerlendirmesi gerektiği kanaatindeyim. Çünkü dolar-TL kurundaki bir yükseliş altın fiyatlarını yeniden yukarı çekebilir. Altının gram fiyatının, şimdi değil ama bir süre sonra tekrar, 540-560 TL seviyelerine ve hatta yılın 3 ve 4. çeyreğinde doların uluslararası piyasalar ile gelişen ülkelerdeki değeri artmaya devam ettikçe gram altın-TL fiyatı 580-600 TL seviyesine kadar yükselebilir” diyen Memiş’in elinde altını olanlara ise uyarısı var: “Satış için fırsat kollayan yatırımcılar panik yapmamalı. Panikle satış hiç yapmamalı zira yükselişlerin devam etme olasılığı güçlü. Altın her zaman, enflasyonun olduğu tüm piyasalarda, güvenli limandır.”

AŞILAMA İLE BİRLİKTE EKONOMİLER CANLANDI

Bu kez süreç tersine işliyor ve ekonomist, akademisyen Doç. Dr. Oğuz Demir kendi kendine sorup, cevaplıyor: “Altın neden yükselmişti? Gel seninle önce ona bakalım. Kimsenin öngöremediği bir salgın yaşandı ve ülke ekonomileri bir anda kırılganlık içerisine girdi, ne olacağını kimse öngöremedi. Piyasalar da güvenli limana, altına kaçtı. Peki, şimdi durum ne? Aşılama dünya genelinde iyi gidiyor, salgının etkisi kırılıyor. ABD ve Avrupa ekonomileri canlandı ve güvensizlik duygusu ortadan kalktı. Yani artık güvenli limana ihtiyaç yok. Denizdeki dalga durulunca ne olur? Gemiler limandan açılır. İşte büyük yatırımcı da altından uzaklaşmaya başlayınca dünya genelinde altın fiyatları da düşüşe geçti. Türkiye’de bir noktada ‘tutunuyor’ olmasının nedeni doların Türk lirası karşısındaki kazancı yoksa dışarıda daha hızlı değer kaybediyor. Bu kaybın bir süre daha devam edeceğini düşünüyorum.”

TCMB FAİZ KARARI

“ABD 2023 için faiz artışı sinyali verdi ama benim kanaatim bunu öne çekeceği yönünde. 2022’in ikinci yarısında daha hareketli bir ABD görebiliriz. Bu da bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri tedirgin ediyor. TCMB’nin ise hem ekonomik hem siyasi bazı denklemleri var. Politika faizi, beklentilere uygun olarak, yüzde 19’da sabit tutuldu. Oysa dün Brezilya 75 puan faiz arttırdı. Bu durum TL’nin cazibesini düşürüyor. Dövizi kontrol altına alabilmenin tek yolu TL’nin cazip hale gelmesidir. Karar kritik.”