Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan Ekovitrin’e konuştu. 

  • Fatih Bey, 23 Kasım 2018’de Yeniden Refah Partisi’ni kurarak siyasete aktif olarak girdiniz. Sizi siyasete girmeye zorlayan veya girme arzusu uyandıran sebepler nelerdir?

Birçok sebep sıralayabiliriz, ancak en önemli sebep Milli Görüş çınarını yeniden yeşertmek. O çınarın gölgesinde milletimizi yeniden bir araya getirmek, köklerini daha derinlere taşımak, ne yapılırsa yapılsın yıkılmayacağını ve kurtuluşun bugün de ancak Milli Görüş’e sarılmakta olduğunu bütün dünyaya bir kez daha göstermek için yola çıktık.

Bazı kesimler maksatlı olarak, bazıları da gafletinden dolayı bundan 50 sene önce Türk siyasetine adımını atan Milli Görüş’ün artık devri kapandı, dünya değişti, Türkiye değişti, insanlar değişti, siyaset değişti diyorlar. Biz de buna cevap olarak; insanlık için adaletin, refahın, huzur ve barışın, insan haklarının, izzet ve onurun önemi ve hayatiyeti ne zaman ortadan kalkarsa Milli Görüş’ün devri de o zaman kapanır diyoruz. Bu durumda Milli Görüş’ün devri kıyamete kadar kapanmayacak.

‘Gücü ve menfaati değil, Hakkı üstün tutma’, ‘Nefse esaret yerine, Nefis terbiyesi’,  ‘materyalizm değil, maneviyatçılık’ parolasıyla, ‘İyinin, güzelin, doğrunun, faydalının, adaletin’ hâkim olması için, ‘Yaşanabilir Bir Türkiye’, ‘Yeniden Büyük Türkiye’ ve ‘Adil Bir Dünya’ hedefleriyle yola çıkıyoruz. ‘Siyaseti tüm insanlığın kurtuluşu için çalışmak olarak nitelendiren, dolayısıyla da bir ibadet olarak gören’ anlayışla yola çıkıyoruz. Şundan son derece eminiz ki; biz bu yola makam, mevki, kişisel ikbal için değil, bütün mazlumların ve ezilenlerin kurtuluşu için yola çıkıyoruz.

‘Yeniden Refah Partimiz’; ‘Milletin eliti olmak’ için siyaset yapma anlayışı yerine  ‘milletin hizmetkarı’ olmak için siyaset yapma anlayışını hakim kılmak için kuruldu. Siyaseti menfaat paylaşımı olarak gören düşünceler yerine, milletimizin ve bütün mazlumların kurtuluşu için çalışılan bir zemin olarak gören düşünce ‘Yeniden Refah Partisi’ ile hayat bulacak.

Özetle ifade etmek gerekirse; ‘Yaşanabilir bir Türkiye’ için, ‘Biz Varız’, ‘Yeniden Büyük Türkiye’ için ‘Biz Varız’, ‘Yeni Bir Dünya’ için ‘Biz Varız’ demek için yola çıktık.

Bizim mücadelemiz; Kuvvetin, menfaatin ve imtiyazın hak sebebi sayılmasına karşı duran bir anlayışla, güçlünün haklı sayıldığı değil, haklının güçlü olduğu bir sistemin kurulması gayesiyle, ‘Yönetimde Adalet’ (adalet mekanizmasında, bürokraside, devlet yönetiminde, dış politikada, sosyal hayatta adalet), ‘Paylaşımda Adalet’ (Cenabı Allah’ın bahşettiği tüm nimetlerin adil şekilde paylaşılması, ekonomik sömürünün önlenmesi, gelir ve servet dağılımında adaletin tesis edilmesi, ekonomide nimet-külfet dengesinin sağlanması) düsturuyla, ‘Tüm insanlığa ve bütün canlılara şefkat’ prensibiyle yapılan bir mücadele.  

7 milyar insana; adaletin, refahın, hürriyet ve insan haklarının, huzur ve barışın,  izzet ve onurun sağlanacağı bir sistemin kurulması maksadıyla başlatılan bir yürüyüş.

“GÜCÜMÜZÜ AZİZ MİLLETİMİZDEN ALIYORUZ”

  • Böyle bir mücadelenin kolay olmayacağını siz de birçok konuşmanızda belirtiyorsunuz. Neler söylemek istersiniz?

Elbette, bu yolculuk zor bir yolculuk. Bir defa biz, aynen 1969’da Merhum Erbakan Hocamızın da yaptığı gibi arkamızda holdingler, medya patronları, dış güçler olmadan yola çıktık. Ancak, ‘Yeniden Refah Partisi’ çatısı altında beraber yola çıktığımız tertemiz, donanımlı, şuurlu ve cesur kadrolar bu zor yolculuğa hazır kadrolar. Biz gücünü önce Allah’tan sonra da aziz milletimizden alan bir hareketiz.

Yıllardır sığınacak güvenilir bir adres arayanların, gönül rahatlığıyla sarılacağı, oy vereceği yapı burası, aldanmayacak ve aldatmayacak kadrolar burada, ‘Yaşanabilir bir Türkiye’, ‘Yeniden Büyük Türkiye’ ve ‘Yeni Bir Dünya’yı kuracak irade burada.   

Çünkü İncirlik'i kapatıp, Çekiç Gücü kovacak kadar cesaret dolu, ekmek dağıtan arabanın arkasından yalınayak koşan minik yavru için gözyaşı dökecek kadar merhametli, memurumuzun, işçimizin maaşını bir senede iki misline, emeklimizin maaşını bir senede üç misline çıkaracak kadar bereketli, bütün tehditlere rağmen Kıbrıs Harekatı'nın emrini verecek kadar kararlı, ülkemizin, milletimizin başına bela olan bir örgütün iç yüzünü otuz sene öncesinden deşifre edecek kadar ferasetli, bir geçmişin mirasçılarıyız.

Bizler; Belediye çalışanlarının maaşını kendi şahsi parasıyla ödeyen belediye başkanları çıkaracak kadar ihlas ve samimiyet dolu, Cumhuriyet tarihinde ilk defa  'Denk Bütçe' yapacak kadar başarılı bir geçmişin mirasçılarıyız.

Tertemiz, köklü geçmişimiz ve kişisel beklentisi olmadan insanlığa hizmet için bir araya gelmiş kadromuzla, bizlere ‘geçmişi karanlık’ denilemez, ‘gizli ajandası var’ denilemez, ‘dış güçlerle bağlantılı’ denilemez, ‘terör örgütleriyle ilişkili’ denilemez.

“MİLLET İÇİN SİYASET ANLAYIŞINI HAKİM KILACAĞIZ”

  • Yeniden Refah Partisi olarak temel ilkeleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

Geleceğimiz de, aynen geçmişimiz gibi ihlas, samimiyet, feraset, cesaret ve merhamet dolu olacak inşallah. Geleceğimiz de, aynen geçmişimiz gibi bereket, karalılık ve başarılarla dolu olacak inşallah. Geleceğimiz de geçmişimiz gibi tertemiz olacak inşallah.

Her şeyden önce altını çizerek ifade ediyorum ki; Bizler ‘Yeniden Refah Partisi’  olarak, kavga için, çatışma için, intikam almak için değil, kinle, hasetle, hırsla değil, yapılan hizmetlere teşekkür etmek, eksik yapılanları tamamlamak, yanlışları da düzeltmek için geliyoruz. Bizler ‘Yeniden Refah Partisi’ olarak ‘siyasete zerafet’ getireceğiz. En önemli düsturumuz kökeni, görüşü ve düşüncesi ne olursa olsun 7 milyar insana şefkat ve merhametle yaklaşmak.

Kavga ve çatışma yerine, diyalog ve müzakere, sadece eleştirmek ve suçlamak yerine, çözüm önermeyi, sadece teşhis yapmak yerine tedaviyi ortaya koymayı esas alan, ‘Kutuplaştırma ve ötekileştirme’ yerine, ‘kucaklama ve birleştirme’yi esas alan, sadece yapılan yanlışları değil, yapılan faydalı işleri de gören ve takdir eden bir siyasi anlayışı hâkim kılacağız.

Dolayısıyla bizler; Saldırgan bir siyaset anlayışı yerine, yumuşak üslup sahibi,  yapıcı ve doğruya yönlendirici bir siyaset, siyasi rekabeti bir savaş olarak gören değil, hizmet yarışı olarak gören centilmence bir siyaset, ‘Siyaset için siyaset’, ‘koltuk için siyaset’ değil, ‘millet için, hizmet için siyaset’ anlayışını hakim kılacağız.

  • Mevcut iktidar hakkındaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?

Ülkemizde son 17 yıldır iktidarda bulunan irade; İnanç özgürlüğünün sağlanması alanında önemli adımlar attı. İmam Hatip liselerinin, Kuran kurslarının açılması, başörtüsü zulmünün ortadan kaldırılması ve milletin inancıyla kavgalı devlet yapısından milletin inancıyla barışık bir devlet yapısına geçilmesi gibi çok önemli hizmetler yapıldı.  

Bütün bunlar; bin yıl İslam’ın bayraktarlığını yapmış milletimizi ve bizleri elbette ki memnun etmiş adımlar, önemli hizmetler.

Devlet kademelerinde, bürokraside bu ülkenin dindar ve inançlı evlatlarının görev almaları, yıllardır süregelen askeri vesayetin kaldırılması da son derece olumlu gelişmeler oldu. 20 yıl öncesinin Türkiye’sinde bir tane başörtülü milletvekiline dahi tahammül edilemezken, bugün başörtülü milletvekillerimiz, bakanlarımız, büyükelçilerimiz oldu ve bu gelişmeler milletimizi de bizleri de ziyadesiyle memnun ediyor.

Söyleşinin devamı Ekovitrin Ekim sayısında! Okumak için tıklayınız...