Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi, 24 Kasım Öğretmenler Günü anket çalışmasının sonuçlarını açıkladı.

Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi, “24 Kasım Öğretmenleri Anlama” konulu bir anket çalışması gerçekleştirdi. Eğitim çalışanlarının ekonomik ve mesleki sorunları, yüz yüze eğitim süreçleri, eğitim çalışanlarına yönelik şiddet ve toplu sözleşme sürecine ilişkin düşüncelerini de kapsayan anket çalışmasına 3-13 Kasım tarihleri arasında 13 bin 261 öğretmen katıldı. Anket başta Türk Eğitim-Sen’in internet sitesi olmak üzere beş ayrı internet sitesinde de yayınlandı.

Dün bir haftalık tatil sonrasında öğrencilerin yeniden okula döndüklerini hatırlatan Akkaş, “Şuan itibariyle herhangi bir pozitif vaka söz konusu değildir. Sıfır vaka ile eğitim öğretim hayatı yeniden başlamıştır. Katılımcıların çoğunluğu yüz yüze eğitimde salgın açısından en çok sorun yaşadıkları konunun öğrenciler arasındaki fiziksel mesafenin sağlanamaması yüzde78,3 olduğunu belirtmişlerdir. Daha sonra en çok; temizlik ve güvenlik personelinin yetersizliği yüzde 63,3, kalabalık sınıflar yüzde 59,6, hijyen ürünlerinin yetersizliği ise yüzde 26,2 olarak sıralanmıştır. Okullarda ciddi anlamda bir temizlik personeli ve güvenlik personeli ihtiyacı vardır” ifadelerini kullandı.

Ankete katılan eğitimcilerden yüzde 94,75’inin aşı yaptırdığını belirttiğini vurgulayan Akkaş, “Aşı yaptırmayan katılımcıların ise yüzde 78’i düzenli olarak PCR testi yaptırmadığını ifade etmiştir. Katılımcıların yüzde 38’i okulda öğretmenlere PCR testi denetimi yapıldığını, yüzde 35’i ise yapılmadığını söylerken, yüzde 27’si de ‘Okuldaki tüm öğretmenler aşı yaptırdı2 cevabını vermiştir. Katılımcıların yüzde 86,8’i yüz yüze eğitim başladığından beri Covid-19’a yakalanmadığını belirtirken, yüzde 13,2’si yakalandığını ifade etmiştir. Katılımcıların yüzde 42,4’ü öğrencilere pilot illerde uygulanan PCR testi uygulamasını desteklediğini belirtirken, yüzde 31,5’i desteklemediğini ifade etmiştir. Yüzde 26,1’de ‘kararsızım’ cevabını vermiştir” dedi.

Öğretmenlerin mesleki imajla ilgili sorunlarına yönelik bulgular

Ankete katılanlar öğretmenlik mesleğinin toplum tarafından saygın bir meslek olarak görülmediği görüşünde olduklarını söyleyen Akkaş şunları kaydetti:

“Katılımcıların yüzde 69,3’ü öğretmenlik mesleğinin toplum tarafından saygın bir meslek olarak görülmediğini düşünürken, yüzde 27,4’ü ise kısmen görüldüğünü ifade etmiştir. Mesleğin toplum tarafından saygın bir meslek olarak kabul edilmediğini düşünen katılımcıların en çok vurguladığı hususlar siyasilerin onların oranı yüzde 70,3, toplumun 48,1 ve merkezi eğitim yöneticilerinin tutum ve davranışları yüzde 42, olarak ortaya çıkmıştır. Araştırmaya katılan katılımcıların büyük çoğunluğu mesleğin saygınlığını arttırmanın siyasilerin elinde olduğunu ifade ederken, büyük bir kısmı da merkezi eğitim yöneticilerinin elinde olduğunu vurgulamışlardır. Katılımcıların yüzde 40,8’i öğretmenlerin mesleki imajına katkı sağlamak için MEB’in yapması gereken en önemli hususun Öğretmenlik Meslek Kanununun çıkarılması olduğunu ifade etmişlerdir."

Okullarda şiddet konusuna yönelik bulgular

Katılımcıların yüzde 27,7’sinin meslek hayatlarında en az bir defa şiddete maruz kaldığını ifade etiklerini belirten Akkaş, “Meslek hayatında en az bir kere şiddete maruz kalmış katılımcıların yüzde 51,5’i veliler, yüzde 27,1’i il/ilçe okul yöneticisi, yüzde 16,1’i öğrenci, yüzde 4,1’i meslektaşı olan öğretmen, yüzde 1,1’i de hizmetli, memur tarafından şiddete maruz kaldığını ifade etmiştir. En çok maruz kaldıkları şiddet türünün ise sözlü şiddet olarak yüzde 58,5 olduğu ortaya çıkmıştır. Bunu yüzde 21,2 ile psikolojik şiddet, yüzde 20 ile fiziksel şiddet, yüzde 0,3 ile cinsel şiddet takip etmektedir” açıklamasında bulundu.

Anketin eğitimcilerin yığınla sorun içinde boğuştuğunu göstermekte olduğuna dikkat çeken Akkaş, şunları kaydetti:

“Öte yandan salgının psikolojik etkileri göz önüne alındığında bunun eğitim çalışanları ve öğrenciler üzerinde yıkıcı etkilere neden olduğu da anket çalışmamızda görülmüştür. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu mesleklerinin değer kaybettiğini ve saygınlıklarının azaldığını düşünürken, liyakatsiz yöneticilerin iş başında olmasından da çok rahatsızlardır. Eğitimciler mülakat uygulamasına karşı çıkarken, yaşadıkları mesleki tükenmişliğe dikkat çekmeleri de Mili Eğitim Bakanlığının üzerinde titizlikle çalışması gereken husustur. Okullarımızda şiddet olaylarının yüz yüze eğitimle birlikte artış gösterdiği göz önüne alındığında katılımcıların yüzde 27,7’sinin meslek hayatlarında en az bir defa şiddete maruz kaldığını ifade etmesi çok önemlidir. Öte yandan katılımcıların yüzde 94,4’ünün Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılmamasını büyük bir eksiklik olarak görmesi bu konuda harekete geçilmesini zorunlu kılmaktadır. Cumhurbaşkanının 3600 ek gösterge meselesini önümüzdeki yılın sonuna kadar çözüme kavuşturmayı planladıklarını ifade etmesi ise öğretmenleri memnun etmemiştir. Çünkü öğretmenler bu konuda somut adım beklemekte, yine verilen sözlerin yerine getirilmeyeceğinden endişe etmektedir.”