Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, “Kapatılma sebebini halen anlayamadığımız ve bizce izahı olmayan öğretmen liseleri yeniden açılmalı, öğrencilerimiz, öğretmen olma arzu ve hedefi ile liseden başlayıp fakülteyi bitirinceye kadar üst düzey bir motivasyonla eğitim sürecini tamamlamalıdır. Unutulmamalıdır ki öğretmenlik, bir saha uygulama mesleğidir” dedi.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, yaptığı yazılı açıklamada pedagojik formasyon eğitiminin lisansla beraber alınabilmesi ile ilgili yapılan çalışmaların titizlikle yürütülmesi, öğretmen ihtiyacına dair bir projeksiyon ortaya konulması ve eğitim fakültelerindeki kontenjanın buna göre belirlenmesi gerektiğini belirtti. Belirttiklerinin uygulanmasıyla öğretmen ataması probleminin çözüme kavuşabileceğini dile getiren Geylan, öğretmen liselerinin yeniden açılması gerektiğini vurgulayarak, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Öğretmen yetiştirme meselesi, ortaöğretimden başlayarak adaylık dönemine kadar devam eden bir eğitim süreci olarak bütün şekilde ele alınmalıdır. Kapatılma sebebini halen anlayamadığımız ve bizce izahı olmayan öğretmen liseleri yeniden açılmalı, öğrencilerimiz ‘öğretmen olma arzu ve hedefi’ ile liseden başlayıp fakülteyi bitirinceye kadar üst düzey bir motivasyonla eğitim sürecini tamamlamalıdır. Unutulmamalıdır ki öğretmenlik, bir saha uygulama mesleğidir. Bu sebeple eğitim fakültesinin son sınıfı tam zamanlı olarak sahada tamamlanmalıdır. Öğretmen adaylarımız okulların içinde uygulamayla, öğrenciyle yoğrulmalıdır. Hiç şüphesiz öğretmenlik mesleğine kaynaklık edecek asıl yükseköğretim programı eğitim fakülteleridir. Halihazırda öğretmenlerimiz, 90 civarında branşta eğitim vermektedir. Eğitim fakültelerimizde karşılığı bulunmayan branşlar için pedagojik formasyonu almak kaydıyla öğretmenlik sertifikası verilebilecektir. Öte yandan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) iş birliğiyle ülkenin öğretmen ihtiyacına dair orta ve uzun vadeli bir projeksiyon ortaya konulmalı ve eğitim fakültelerinin kontenjanları da buna göre belirlenmelidir. Ancak bu yapıldığında ‘ataması yapılmayan öğretmen’ problemi çözüme kavuşturulabilecektir.”