Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “EBA’da başörtülü öğretmenden rahatsız olanlar, 29 Ekim’de ortaya konan rezaletler, kurtuluş etkinliklerindeki görüntüler, ‘Mesele Boğaziçi değil, sen hâlâ anlamadın mı’ pankartıyla Gezi’yle akrabalığını ortaya koyanlar, milletimizin inanç değerlerine saldıranlar hâlâ eski Türkiye özlemlerinin peşindeler" dedi.

Pandemi döneminde geçtiğimiz yıl yapılamayan Eğitim Bir-Sen Türkiye Buluşmasının 16’cısı bu yıl Antalya’da yapılıyor. Toplantıya bin 1700 dolayında teşkilat yöneticisi katıldı. Toplu sözleşme süreci ve sonuçlarına, sendikal çalışmalara ve eğitim gündemine ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı toplantının açılışında konuşan Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Medeniyetimizin imar ettiği her karış toprak yüzyıldır savaşlara, açlığa, katliamlara sahne oluyor. ‘Dağlara buğdaylar serpin, Müslüman ülkede kuşlar aç kalmış demesinler’ diyen bir medeniyeti ortadan kaldırdığından beri dünyanın yüzü gülmedi, gülmüyor. Kuşlar aç değil ama ümmetin çocukları açlıktan ölüyor. Her gün tepelerine bombalar yağıyor. Her gün yüzlercesinin cesedi kıyılara vuruyor. Emperyalistler, kapitalistler, Siyonistler, hep birlikte saldırıyorlar” dedi.

“Eski Türkiye’nin hayaleti aramızda dolaşmaya devam ediyor”

Teyakkuza geçmeleri gerektiğini vurgulayan Yalçın, şunları söyledi: “İşte görüyorsunuz, eski Türkiye’nin hayaleti aramızda dolaşmaya devam ediyor: EBA’da başörtülü öğretmenden rahatsız olanlar, 29 Ekim’de ortaya konan rezaletler, kurtuluş etkinliklerindeki görüntüler, ‘Mesele Boğaziçi değil, sen hâlâ anlamadın mı’ pankartıyla Gezi’yle akrabalığını ortaya koyanlar, milletimizin inanç değerlerine saldıranlar hâlâ eski Türkiye özlemlerinin peşindeler. Sezai Karakoç’un deyimiyle ‘Bu bir zihniyet savaşıdır, karayla akın. Bu bir hayat tarzı, dünya görüşü, yani bir medeniyet savaşıdır.’ İşte bu yüzden biz büyük medeniyet mücadelesi veriyoruz. O yüzden diyoruz ki, Eğitim-Bir-Sen’in varlığı dün olduğu gibi, bugün de, yarın da gereklidir. İlkelerimizi mayalayan inancımızdır. İnancımıza, değerlerimize, kutsalımıza sahip çıkan bu büyük teşkilatı yürekten kutluyor, yürekten selamlıyorum.”

“Ek göstergeler mutlaka düzenlemelidir”

Yalçın, “Önemli kazanımlara imza attık. Bunların yeterli olmadığını başta biz biliyoruz. Daha önümüzde aşılması gereken çok engelimiz var. 3600 ek gösterge konusunu 6. Dönem Toplu Sözleşmeleri konusunda masaya taşıyoruz. Ek göstergeler mutlaka düzenlemelidir. Ama masanın kapsamında değil, ’sizin ruhsatınız buna yetmez, çerçeveniz sınırlarınız belli’ denilerek her defasında geriye bırakılarak 3600 ek göster ve göstergelerin düzenlemesi talebimizi bu masada kapsam dışından içine alarak masa kapsamazdan masanın kararına dönüştürerek önemli bir aşama aldık. Masanın kapsamını, kazanımlarımızın katsayısını artırdık. Bunlar kolay olmadı. Titiz bir hazırlık, ciddi bir emek ve teşkilatımızın güçlü desteği ile başardık. Anadolu Meydanı’nda on binlerle son çeyrek asrın en büyük sendikal eylemini gerçekleştirdik. Sesimizi de, sözümüzü de o gün o meydanda yükselttik. Toplu sözleşme kazanımlarımızı salt bugünkü kazanımlar üzerinden değil, dünden bugüne bütün kazanımlar toplamında değerlendirmemiz gerekiyor. Toplamda 802 kazanımımızı kitaplaştırdık, tarihe kaydettik” değerlendirmesinde bulundu.

“Büyük Türkiye hedefi için eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunları mutlaka çözülmelidir”

Ali Yalçın, 20. Millî Eğitim Şûrası’na da değinerek, “Şûrayı önemsiyor; eğitimin ve eğitimcilerin sorunlarını müzakere için çok önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Şûra için hazırlıklarımızı tamamladık. Görüşlerimizi kamuoyuyla da paylaştık. Her zaman söylüyoruz, güçlü ve büyük Türkiye hedefi için eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunları mutlaka çözülmelidir. Öncelikle belirtmeliyim ki, şûranın yedi yıldır yapılmıyor olması eğitim için kayıptır. Şûralar zamanında yapılmalı, sorunların müzakeresi ötelenmemelidir. Ayrıca şûrada gündem dayatması yerine, şûra gündemi sosyal paydaşlarla belirlenmelidir. Her ne kadar istişarî bir kurum olsa da şûranın tavsiyeleri politikalara dönüştürülmelidir. Şûranın üç gündemi olan ‘Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği’, ‘Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi’ ve ‘Öğretmenlerin Mesleki Gelişimi’ konularında çalışmalarımız, süregelen taleplerimiz, tekliflerimiz var. Okul öncesi dönemde din ve ahlak eğitimi başta olmak üzere, öğretmenler ve yöneticilerle ilgili taleplerimizi şûra gündemine taşıyoruz” şeklinde konuştu.

“20 bin öğretmen, 200 bin öğrenci, 800 bin kitaba ulaşmayı hedefliyoruz”

‘Bir Bilenle Bilge Nesil’ projesiyle gençleri kitaplarla buluşturduklarını, kitaplar etrafında öğrencileri adanmış öğretmenlerle bir araya getirdiklerini kaydeden Yalçın, bu yıl hedefi büyüttüklerini, 20 bin öğretmen, 200 bin öğrenci, 800 bin kitaba ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. Üyelerinin ihtiyaç duyduğu her alanda hizmetleriyle var olmaya devam ettiklerini, üyelerinden aldıkları gücü ve katkıyı yine üyelerine hizmet olarak sunduklarını vurgulayan Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı: “2020 yılı başında Eğitim-Bir-Sen Konukevi’ni hizmete açtık. Ankara’da EBS Otelimizi, İstanbul’da Konukevimizi en kısa sürede hizmete açıyoruz. Yüksek kaliteli konaklama hizmetimizle Eğitim-Bir-Sen ailesinin ferdi olmanın ayrıcalığını her üyemize yaşatıyoruz. Elbette çalışmalarımız bunlarla sınırlı değil. Medeniyetimizden tevarüs eden değerlerimizle mazlumun sesi, mağdurun nefesi olmaya devam ediyoruz.”

Konuşmaların ardından Eğitim Temalı 6. Uluslararası Kısa Film Yarışması ve Eğitimden Bir Kare Fotoğraf Yarışmalarının ödülleri taktim edildi. Kısa Film Yarışmasında birincilik ödülü Volkan Budak, ikincilik ödülü Kenan Karayağız, üçüncülük ödülü Hakan Sümer’e verildi.

Fotoğraf yarışmasında ise birincilik ödülü Deniz Kalaycı, ikincilik ödülü Şeyhmus Kuyumcu, üçüncülük ödülü ise Gürsel Egemen Ergin’e verildi.