Temmuz sayımızın kapak konusunu Milli ve Yerli Savunma Sanayiimizde gurur veren gelişmelere ayırdık ve geniş bir dosya olarak bu konuyu ele aldık. Recep Tayyip Erdoğan’ın 2003 yılında Başbakan olmasıyla başlatılan “Milli ve Yerli Savunma Sanayii” hamlesi 17 yılda olağanüstü bir gelişme gösterdi. Milli onurumuz olan savunma sanayiinde yüzde 20’lerde olan yerlilik ve millilik oranı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde gerçekleştirilen projelerle bugün yüzde 70’lere çıktı. Türkiye, savunma sanayiinde dünyada söz sahibi ülkeler arasına girdi. Türkiye’nin son 17 yılda savunma sanayiinde yürüttüğü kritik çalışmalarla önemli mesafe kat edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu başarı tablosu, çok uzun, zahmetli ve fedakârlıklarla örülü bir gayretin sonucu” diyor. Gerçekten de öyle… 

2002 yılında Türkiye’de sadece 62 milli ve yerli savunma projesi yürütülürken bugün bu sayı 700’e yaklaştı. Savunma sanayii bütçemiz, 5,5 milyar dolardan yaklaşık 11 kat artışla 60 milyar dolarlık proje hacmine ulaştı. İhale süreci devam eden projelerle birlikte bu rakam 75 milyar doların üzerine çıkıyor. Sektörün cirosu 2002 yılında 1 milyar dolarken bugün 9 milyar dolar düzeyine yükseldi. Daha önce neredeyse yok seviyesinde olan Ar-Ge harcaması 1,5 milyar doları buldu. Bugün dünyanın en büyük savunma şirketleri listesinde 5 firmayla temsil ediliyoruz. 

MİLLİ VE YERLİ FÜZE SİSTEMİ

Aselsan ve Roketsan tarafından tamamen milli ve yerli olarak geliştirilen HİSAR-A Alçak İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi’ni Suriye sınırımıza yerleştirerek önemli bir eksiğimizi gidermiş olacağız. İlk yerli ve milli havadan havaya füzemizin üretilmesi amacıyla yürütülen proje kapsamında geliştirilen Bozdoğan görüş içi ve Gökdoğan görüş ötesi füzelerinin testleri de başarıyla gerçekleşti.

SAVAŞ GEMİSİ İHRAÇ EDİYORUZ

Yüzde 100 yerli tasarım olan ilk milli savaş gemisi MİLGEM’in dördüncü korveti filoya katıldı. Milli gemi savar füze sistemimiz Atmaca da bu gemimize entegre edildi ve atışı başarıyla gerçekleştirildi. Bu gemileri artık ihraç etmenin de gururunu yaşıyoruz.
MİLLİ SAVAŞ UÇAĞI: Milli Muharip Uçağı TF-X, tasarımından üretimine her aşamada yerli olacak. İlk uçağın 2023’te hangardan çıkarılması planlanıyor. Bu uçak, Türkiye’yi F35’leri vermemekle tehdit edenlere en güzel cevabı oluşturuyor. TF-X kendi sınıfının en iyisi olacak ve Türkiye’yi dünyada bu teknolojiyi geliştirebilen 3 ülkeden biri haline getirecek.”

YÜKSEK TEKNOJİ ÜRÜNÜ GÖKBEY HELİ KOPTERİ

Tamamen milli tasarım olan Gökbey helikopterinin de test uçuşları sonrası seri üretimine geçiliyor. Milli Savunma Sanayiimiz, daha
fazla mühimmat taşıyan son teknoloji elektronik harp ve silah sistemleriyle donatılmış, dünyada sadece iki örneği bulunan ağır sınıf taarruz helikopteri projesine de başladı. Gurur veren bu projelerin dışında havacılık ve uzay sanayiinde TUSAŞ (TAI), ASELSAN, ROKETSAN gibi kuruluşlarımız çok sayıda projeyi hayata geçirdi ve yeni projelerin üretimine hazırlanıyor. Devlet kuruluşlarının dışında, özel sektör şirketlerimiz de Milli ve Yerli Savunma Sanayii’ne projeleriyle destek oluyorlar. Devlet-Özel Sektör
işbirliği ile yürütülen yerli ve milli savunma projeleriyle milli onurumuzu yüceltenlere minnettarız.


FAİZSİZ ELBİRLİĞİ SİSTEMİNİN MUCİDİ

Emin Grup Yönetim Kurulu Başkanı A. Sefa Üstün ile özel bir röportaj gerçekleştirdik. Temmuz sayımızın kapağı olan bu röportajda, faizsiz elbirliği sisteminin mucidi rahmetli Emin Üstün’ün misyonunu devam ettiren oğlu A. Sefa Üstün, Emin Grup’un müthiş başarı öyküsünü ve sistemin özelliklerini EKOVİTRİN’e anlattı. Temeli 1991 yılında Emin Grup’un kurucusu merhum A. Emin Üstün tarafından atılan “Elbirliği Sistemi”, yardımlaşma ve dayanışmayı esas alıyor. Emin Grup, bu sistemle kurulduğu günden bugüne kadar 165 binin üzerinde kişiyi faiz borcuna girmeden ev ve araç sahibi yaptı. Emin Grup Yönetim Kurulu Başkanı A. Sefa Üstün, bu sistem sayesinde Türkiye’de yeni bir ekonomik model oluşturduklarına vurgu yapıyor. Genç ve başarılı işadamı, Emin Grup olarak her yıl Türk ekonomisine 3,5 milyar TL katkı sağladıklarının da altını çiziyor. ELBİRLİĞİ SİSTEMİ’nin daha da gelişmesinin
Türk ekonomisine çok olumlu katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Çünkü; kredi faizlerinden bunalan kişiler bu sistem sayesinde nefes alıyorlar. Ağustos sayımızda görüşmek dileğiyle, sağlık ve mutluluklar diliyorum.