Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in'in BM Genel Kurulu konuşmasında 1950-53 Kuzey-Güney Kore savaşının bittiğine dair deklarasyon yayımlanmasıyla Kore Yarımadası'nda nükleer silahlardan arınmaya ve kalıcı barışa ulaşılması çağrısı yapmasına, Pyonyang'dan iki farklı tonda tepki geldi.
İlkin sert çıkan Kuzey Kore Dışişleri Bakanı Yardımcısı Ri Thae Song, 'ABD politikaları değişmediği sürece bunun vakitsiz olacağı ve Kuzey'e karşı 'ABD'nin düşmanca politikasını örten bir sis perdesi olarak kullanılacağını' söyleyerek, Moon'un çağrısını reddetti:
“Savaşın sona erdiğinin ilanının şu anda Kore Yarımadası'nın durumunu istikrara kavuşturmaya hiçbir yardımının olmadığı, ancak ABD'nin düşman politikasını örten bir sis perdesi olarak kötüye kullanılabileceği açıkça anlaşılmalıdır.”
Güney Kore ve çevresinde konuşlandırılan ABD silahlarıyla birliklerinin ve ABD'nin bölgedeki düzenli askeri tatbikatlarının hepsinin ABD'nin (Kuzey Kore'ye) düşmanca politikasının günden güne kötüleştiğine işaret ettiğini' söyleyen Ri, 'ekonomik yaptırımların da ABD'nin Kuzey'e karşı düşmanlığının kanıtı olduğunu' belirtti.
Buna rağmen Güney Kore Birleşme Bakanlığı, 'savaşın sona erdiğinin ilan edilmesine yönelik çabalarını sürdüreceği' açıklamasıyla yanıt verdi. Bakanlık Sözcü Yardımcısı Cha Duck Chul, 'savaşın sona erdiğini ilan etmenin, barış müzakereleri ve yarımadadaki nükleer silahlardan arındırma için bir başlangıç noktası oluşturabileceği için çok anlamlı bir adım olacağını' söyledi.
Ardından Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un güçlü pozisyondaki kız kardeşi Kim Yo Jong, yumuşak tonda bir açıklamayla savaşın sona erdiği ilanına uzanabilecek sürecin şartlarını izah etti.
Kız kardeş Kim, 'Kuzey Kore'nin Güney Kore ile görüşmeleri yeniden başlatmaya istekli olduğunu, ama bunun için Seul'un Pyongyang'ı düşmanca politikalar ve çifte standartla provoke etmemesi gerektiğini' söyledi.
"Güney Kore bizi her adımda çifte standartlarıyla kışkırtıp eleştirdiği geçmişten uzaklaşırsa, hem sözlerinde hem de eylemlerinde samimiyetini yeniden tesis eder ve düşmanlığından vazgeçerse, o zaman biz de yakın iletişimi yeniden başlatmaya ve ilişkileri yeniden kurup geliştirme konusunda yapıcı tartışmalara katılmaya istekli oluruz" diyen Kuzey Kore liderinin kız kardeşi, şu çağrıyı yaptı:
"Birbirimize karşı karşılıklı saygıyı sağlamalı ve önce karşı tarafa yönelik önyargılı görüşlerden, sert düşmanca politikalardan ve haksız çifte standartlardan vazgeçmeliyiz."
Kore Savaşı, barış anlaşmasıyla değil de ateşkesle sona erdiğinden yarımadayı kağıt üzerinde savaş durumunda bıraktı. Kuzey Kore, savaşı resmen sona erdirmek ve müteakip ilişkileri geliştirmek için ABD ile barış anlaşması imzalamak yönünde istikrarlı çaba içinde oldu. Bazı uzmanlara göre, olası barış anlaşması, Kuzey Kore'nin ABD'den Güney Kore'deki 28 bin 500 askerini geri çekmesini ve yaptırımları hafifletmesini talep etmesine imkan tanıyacak.
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın arabuluculuğunda 2018'de başlayan diplomasi döneminde her iki Kore de 'savaş bitti' deklarasyonu yapılması ve barış anlaşması imzalanması çağrısında bulunmuştu. Trump'ın 2019'un başlarında Kuzey Kore lideri Kim'i nükleer silahlardan arınma taahhüdü vermeye ikna için savaşın sonunu ilan edebileceği yönünde spekülasyonlar yapılmıştı.
Ancak Kuzey Kore'nin nükleer silahlardan arınması karşılığında ABD'nin yaptırımları hafifletmeye yanaşmaması yüzünden böyle bir ilana gidilemedi. Kuzey Kore tarafı, 2019'un sonlarında yaptığı açıklamayla, ABD'nin düşmanca politikasını geri çekmeden 'savaş bitti' ilanı teklifiyle kendilerini müzakerelere geri dönmeye ikna edemeyeceğini ve bu şekilde nükleer krizin çözülemeyeceğini söyledi.
Son aylarda Kim, ABD'nin düşmanca politikasından vazgeçmemesi halinde, Kuzey Kore'nin nükleer cephaneliğini güçlendireceği ve daha gelişmiş silah sistemleri deneyeceğine dair uyarılarda bulundu. Geçen hafta Güney Kore'nin denizaltıdan balistik füze fırlatma denemesini, Kuzey Kore'nin mart ayından bu yana ilk seyir ve balistik füze denemelerini gerçekleştirmesi izledi.
ABD'nin Güney Kore ve Japonya'da 80 bin askeri bulunuyor.
