Dışişleri Bakanı Wang Yi Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'ne, yasalara uygun olarak terörle mücadele tedbirleri aldığını ve bu sayede Sincan bölgesinin son dört yıldır herhangi bir "terör vakası" yaşanmadan "sosyal istikrar ve sağlıklı kalkınma" ile geliştiğini söyledi. Sincan'da, tüm etnik gruplardan insanların çalışma hayatında tüm haklardan yararlandıklarını ve 24 bin camiye sahip olduklarını kaydeden Bakan Yi şöyle konuştu:

"Bu temel gerçekler, Sincan'da hiçbir zaman sözde soykırım, zorla çalıştırma veya dini baskı olmadığını gösteriyor. Bu tür kışkırtıcı suçlamalar cehalet ve önyargıdan kaynaklanıyor. Tüm bunlar sadece kötü niyetli ve politik olarak yönlendirilen bir aldatmaca."

Daha önce, İngiliz Dışişleri Bakanı Dominic Raab da Sincan'da Uygurlara karşı "endüstriyel ölçekte" gerçekleştiğini söylediği işkenceyi, zorla çalıştırmayı ve kısırlaştırmaları kınadığını açıklamıştı.

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ise "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve ona olan bağlılığımızda, Sincan'daki Uygurlar gibi etnik azınlıkların keyfi olarak tutuklanmasına veya Çin'in Hong Kong'daki sivil özgürlüklere yönelik baskısına yer yok" şeklinde konuştu.

Çin: Kapımız herkese açık

Çin Dışişleri Bakanı Yi BM uzmanlarını ülkeye ve kampları görmeye davet etti ancak bunun için herhangi bir takvim vermedi. Yi ülkeye giriş konusunda koşulları müzakere etmeye devam ettiği BM Haklar Yüksek Komiseri Michelle Bachelet'i kast ederek şunları söyledi:

"Sincan'ın kapıları size daima açıktır. Dünyanın pek çok ülkesinden gelip burayı ziyaret etmiş olan insanlar gerçekleri sahada gördüler. Kapımız Sayın Yüksek Komisere de açıktır."