İngiliz The Sunday Times gazetesi, Başbakanlık Konutunun dekorasyonu için 200 bin sterlin tutarındaki faturanın, Johnson’ın lideri olduğu Muhafazakar Parti’ye bağış yapan biri tarafından ödendiğini öne sürdü.

Gazete ayrıca bir parti üyesinden, başbakanın bir yaşındaki oğlu Wilfred’ın bakıcı masraflarını karşılamasını istendiğini de yazdı.

Haberde, adı açıklanmayan bağışçının “Broşürlerin ücretini ödemek sorun değil ama başbakanın bebeğinin altını değiştirme masraflarını ödememi istemeleri çok aşağılayıcı” dediği de yer aldı.

JOHNSON PARANIN KENDİ CEBİNDEN ÇIKTIĞINI SÖYLEDİ

İngiliz yasalarına göre partilere yapılan ayni yardımlar vergiye tabi olduğundan beyanının yapılması gerekiyor. İddiaların ilk ortaya atılmasının ardından İngiltere Seçim Komisyonu, tadilat ücretinin nasıl ödendiğine ilişkin soruşturma başlatmıştı. Skandalla ilgili soruları yanıtlamaktan kaçınan Johnson paranın kendi cebinden çıktığını söylemekle yetiniyor.

Bakıcı masraflarına dair iddialarla ilgiliyse Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamada, “Çocuk bakımı ile ilgili tüm giderler Başbakan tarafından karşılanmıştır” denildi.

BREXIT SÜRECİ VE PANDEMİDE SIKÇA ELEŞTİRİLDİ

Euronews’ta yer alan habere göre, ülkenin Avrupa Birliği’nden ayrılması anlamına gelen Brexit’in sıkı savunucularından Johnson, hem Brexit sürecinde hem de salgının başında uyguladığı politikaları nedeniyle sıkça eleştirilmişti.

Başbakanın başını derde sokan iddialardan önce Muhafazakar hükümetin pandemi sürecinde ihale kanunu askıya alıp, sağlık malzemelerinin tedariki için partiye yakın iş insanlarıyla anlaştığının ortaya çıkması iktidarı sarsan son skandal olmuştu.

Geçtiğimiz haftalarda, Johnson’ın bir toplantıda “Bir daha tam kapanma emri vermektense cesetlerin sokaklarda yığıldığını görmeyi yeğlerim” dediği de ortaya atılmış, bu söylentilerde ülke gündemine oturmuştu.

Avrupa ülkeleri arasında İngiltere’nin nüfusunun en hızlı aşılayan ülke olması ise iktidarın takdir edildiği hususlardan biri.