Covid-19 pandemisi geçtiğimiz yıl bütün dünyada milyonlarca insanın ölümüne sebep oldu, sosyal ve ekonomik alanda büyük bir sarsıntı meydana getirdi. Ancak dünya, bu salgının can yakıcı etkilerini gelecek 5 yılda daha derinden hissedecek. Yıkıcı, şiddetli bir deprem düşünün!.. Bu depremin onlarca artçı sarsıntıları oluyor. Covid-19 depreminin artçı sarsıntıları 2021 yılında başlayıp, 2025 yılına kadar devam edecek. Bu sarsıntılar, dünya ekonomisi ve sosyal hayatta 5 yılda 5 önemli alanda etkisini gösterecek. Dünyamız artık eskisi gibi olmayacak… Devletlerin borç yükü artacak, yoksulluk ve eşitsizlik büyüyecek, gıdaya erişim zorlaşacak, büyük şirketler küçükleri yutacak, 20 milyon işçinin yerini robotlar alacak.

Uluslararası danışmanlık şirketi Kearney’nin stratejik düşünce ve öngörü kuruluşu Küresel İş Konseyi tarafından yayınlanan raporda, 2021 ve sonrasında dünya ekonomisine yön verecek 5 trend ele alındı. Raporda, devletlerin dünyanın dört bir yanında Covid-19’un ekonomik etkileriyle mücadele edebilmek için dev destek paketleri açıkladığına dikkat çekiliyor. Bu sebeple oluşan bütçe açıklarının 2025’e dek ekonomiler üzerindeki etkisini sürdürmesi bekleniyor. Borçtaki artış, kamu harcamaları konusunda hükümetlerin ellerini kollarını bağlayacak. Kearney Küresel İş Konseyi, devletlerin özellikle sağlık, gıda, teknoloji, enerji ve imalat gibi temel sektörlerde yerel üretim imkanlarını artırmaya çalışacaklarını öngörüyor. Küresel ekonomide kırılma yaşanırken, ulusal ekonomiler öne çıkacak. Raporda, Covid-19’un yoksulluğun küresel ölçekte derinleşmesine yol açtığı da vurgulanıyor. Önümüzdeki 5 yılda yoksulluk ve eşitsizlikte daha çok artış yaşanacak. Toplumsal piramidin en altında yer alan vasıfsız çalışanlar, öğrenciler, çalışan kadınlar ve göçmenler daha da marjinalize olacak.

Kearney’nin raporunda dikkat çekilen bir başka konu da, gıda tedarikinin karantina önlemleri ve ticaret kısıtlamaları nedeniyle zorlaşması. Dünya genelinde yeterli gıdayı bulmakta güçlük çeken kişi sayısının, bu yıl 130 milyondan 265 milyona yükselmesi bekleniyor. Raporda, pandeminin yol açtığı ekonomik sorunların, dünya genelinde birçok şirketin mali durumunun bozulmasına sebep olduğu belirtiliyor. Güçlü likiditeye sahip şirketler güç kaybeden rakiplerini satın alacaklar. Önümüzdeki 5 yılda enerji, teknoloji sektörleri ve özel sermaye fonları en fazla birleşme ve satın almanın gerçekleşeceği alanlar olacak. Kearney Küresel İş Konseyi, özel sermaye fonlarının (Private equity) yaklaşık 1.5 trilyon dolarlık sermaye biriktirdiğine dikkat çekerek, Covid sonrası dönemde bunu yeni satın alma dalgası için kullanacaklarını öngörüyor. 

Uluslararası danışmanlık şirketi Kearney’nin Türkiye Direktörü Onur Okutur, global ekonomiye yön veren trendlerin Türkiye’yi de etkileyeceğini belirterek; “Covid-19, küreselleşmede kırılmaya yol açtı, ulusal ekonomilerin güç kazanacağı bir döneme giriyoruz. Ülkelerin dışa bağımlılığı azaltma çabaları yerli özel sektör şirketleri için önemli fırsatlar doğuracak” yorumunu yapıyor. Onur Okutur, birleşme ve satın alma ile konsolidasyon dalgasının sektörlerdeki oyuncu sayısını azaltacağını da belirterek, bunun kar marjını artıracağını, ancak tüketiciler açısından olumsuz sonuçlara yol açabileceğini öngörüyor.

Kearney’nin bu çok önemli raporunu Şubat sayımızın kapak konusu yaptık ve dergimizde geniş bir şekilde yer verdik.

ULUSAL EKONOMİLER GÜÇ KAZANACAK

Uluslararası danışmanlık şirketi Kearney’nin Türkiye Direktörü Onur Okutur’un dediği gibi; Covid-19, küreselleşmede kırılmaya yol açtı, ulusal ekonomilerin güç kazanacağı bir döneme giriyoruz. Ülkelerin dışa bağımlılığı azaltma çabaları yerli özel sektör şirketleri için önemli fırsatlar doğuracak. “Giyilebilir Teknolojiler” alanında inovatif çözümler üreten Türk teknoloji şirketi Infinitech işte bunlardan biri. Üniversite-sanayi işbirliği projeleri kapsamında, Yeditepe Üniversitesi ile birlikte tamamladığı Ar-Ge çalışmaları ve tekstil endüstrisi ile yürüttüğü Ür-Ge çalışmaları neticesinde, tekstil yüzeylerini mikroorganizma ve virüslere karşı uzun süreli etkin koruma sağlayan formülasyonu geliştirdi. Tamamen yerli ve milli kaynaklarla üretilen, temel maddesi bor elementi olan patentli bu özel formülasyonun, Türkiye’de başta tekstil ihracatında olmak üzere bir devrim yaratması bekleniyor. Infinitech ile 700 milyon dolarlık katma değerli üretim ve ihracat hedefleniyor. Infinitech Kurucu Ortak ve CEO’su Esen Tümer, Infinitech Kurucu Ortak ve Yönetim Kurulu Üyesi Selin Özyüksel, Yeditepe Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Başkanı Profesör Dr. Fikrettin Şahin’i bu başarılarından dolayı kutluyorum.

GÜNÜMÜZÜN PETROLÜ “VERİLER”

Ekovitrin yazarı Mikayil Baydaroğlu, Şubat sayısında kaleme aldığı araştırma-analiz yazısında verilerin günümüzün petrolü olduğunu vurguluyor. Baydaroğlu, petrolün tahtına verilerin geçeceğinin altını çiziyor ve şunu belirtiyor: “Süregelen internet çağında verilere hükmeden, gücü, etkiyi ve parayı da sahiplenmiş olacak.”

Dünyanın en çok kullanılan sosyal platformlarının başında 2,7 milyar kişi ile Facebook geliyor. Onu 2 milyar kişi ile Youtube ve yine 2 milyar kişiyle Whatsapp takip ediyor. Messenger’ı 1,3 milyar, Wednet’i 1,2 milyar ve Instagramı ise 1,1 milyar kişi kullanıyor. Bu ve benzeri şirketler üzerinden toplanan veriler, bence petrolden ve diğer kaynaklardan da daha önemli hale geliyor. Big Data dediğimiz verileri ABD’li şirketlerin elinde tuttuğu malum. Bu veriler ABD kanalıyla, özellikle İsrail devleti ile de paylaşılıyor. Veriler insanlığın faydasına kullanılacağı gibi, bir silaha da dönüşebilir endişesi var. Ülkelerin güvenlik sorunları önemli… Big Data’ya sahip olanlar geleceğin dünyasını şekillendirecekler.