Denizli Sanayi Odası (DSO) Yönetim Kurulu Üyesi Samet Tunay Gündüz, yaşanan iş kazalarında ‘Ben her işi yaparım’, ‘Bana bir şey olmaz’ diyenlerin etkili olduğunu söyledi. Gündüz, “Herkes her işi yapamaz. Bir insanın uzmanlaştığı bildiği bir işi olur. Bana bir şey olmaz demekte yanlış neden sana bir şey olmaz, sen kimsin, dünyada bir fertsin, kainatta bir zerresin” dedi.

Denizli Sanayi Odası (DSO), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Avrupa Birliği ve Mali Yardımlar Dairesi Başkanlığı tarafından finanse edilen "Denizli Mermer & Traverten Sektöründe iş Sağlığı ve Güvenliğinin Geliştirilmesi İçin Yenilikçi Yaklaşım ve Yerel İşbirliği” AB Projesi açılış töreni Marla Restoranda yapıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan DSO Yönetim Kurulu Üyesi Samet Tunay Gündüz, “Oda olarak mermer sektöründe gerçekleştirdiğimiz ikinci Avrupa Birliği hibe projemiz olan bu proje ile iş sağlığı ve güvenliği konusuna yenilikçi bir bakış açısı getirirken şehrimize de yeni bir eğitim merkezi kazandırmayı hedefledik. Ancak şunun da farkındayız ki ne kadar çok yöntem de geliştirsek ne kadar çok merkez de açsak öncelikle bizlerin iş sağlığı ve güvenliğini içselleştirmemiz ve çalışma hayatımızın bir parçası haline getirmemiz gerekiyor. Her geçen gün çalışma şartlarımız, teknolojiler değişiyor ve güncelleniyor. Mevzuatta değişiklikler yapılıyor. Bu koşullar altında bizim de sürekli kendimizi güncellememiz gerekiyor. ‘Ben her işi yaparım’, ‘Bana bir şey olmaz’ diyenler iş kazalarında etkili oluyor. “Herkes her işi yapamaz. Bir insanın uzmanlaştığı bildiği bir işi olur. Bana bir şey olmaz demekte yanlış neden sana bir şey olmaz, sen kimsin, dünyada bir fertsin, kainatta bir zerresin” dedi.

Mermer sektörü en riskli sektör

Toplantıya çevrim içi internet bağlantısıyla katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Cafer Uzunkaya, DSO projesinin 400 proje içinden seçildiğini söyledi. İş sağlığı ve güvenliği konusunda en sıkıntılı sektör olarak madenciliği gördüklerine dikkat çeken Uzunkaya, “Bu projede ve benzer çalışmalarda başarılı olabilmemizin yegane yolu tüm tarafların sürece dahil olması. İşte bugün dünya alarm halinde. Covid-19 sebebiyle pandemi ilan etti. Bu sıkıntıyla yerel imkanlarla mücadele etmek mümkün değil. Bir buçuk yılda 3 milyon 500 bin insan hayatını kaybetti. İş sağlığı ve güvenliğine gelince her yıl 2 milyon insan İLO verileriyle iş kazaları ve meslek hastalıkları sebebiyle hayatını kaybetmektedir. Oysa ki biz biliyoruz. Meslek hastalıklarının yüzde 100’ü engellenebilir. İş kazalarının ise yüzde 98’ine mani olmak mümkün. İşte bunun somut ifadesi Türkiye olarak kat ettiğimiz mesafedir. Madencilik en fazla iş kazalarının ve ölümlü kazaların gerçekleştiği sektördür. 2000’li yıllara baktığımızda 2002 yılında Türkiye’de maden sektöründe çalışan insan sayısı 84 bin 484 kişiydi. Bugün bu rakam 134 327’ye çıkmış yani yüzde 58’lik bir artış var. Çalışan açısından maden sektöründeki işyerlerimize baktığımızda yine 2002 yılında 3 bin 249 iken 6 bin 835’e yükselmiş. Yani yüzde 110 oranında artış olmuş. Ölüm hadiselerine gelince ise 100 binde 81.8 kişi ölümle karşı karşıya kalıyor. Özellikle işverenlerimizin bu konudaki hassasiyeti ve iş sağlığı güvenliği kanununun 2012 yılında yürürlüğe girmesi sonunda bu rakamlar, çalışan sayısındaki artış ve iş yerlerindeki artışa rağmen ölüm hadiseleri yüzde 81.8’den 35.7’ye inmiştir. Bu rakamlar elbet kabul edeceğimiz rakamlar değil. Ama bu rakamların iniş göstermesi gayret gösterdiğimizde nasıl mesafe kat ettiğimizi göstermesi adına son derece önemli ve kıymetlidir” dedi.

Tüm sektörlere yayılmalı

İş sağlığı ve güvenliği hizmetinin 2012 yılına göre Türkiye genelinde 35 kat daha fazla hizmet alındığına vurgu yapan Uzunkaya, maden sektöründe ise bu rakamlar yüzde 80’lere çıktığının görüldüğünü söyledi. İş sağlığı ve güvenliğinde başarı elde etmenin yolunun hep birlikte sorumluluk üstlenmekten geçtiğine dikkat çeken Uzunkaya, “İşte 17.6 milyon euroluk bu projemiz İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü olarak yürütmekte olduğumuz hibe bileşenlerinden bir tanesini de açılışını bugün gerçekleştirdiğimiz bu projeyle iş güvenliği açısından farkındalığın artırılması ilgili tüm paydaşlarla diyaloğun sağlanması açısından son derece önemlidir. Sektörde yer alan tüm taraflara yönelik olarak firmaların, işverenlerin, işveren vekillerinin, şantiye şeflerinin, ustabaşıların ve sayıları 7 bin 700’e varan sektör çalışanlarının güvenli çalışma hayatı noktasında bilinçlendirilmesi son derece önemlidir. İş sağlığı ve güvenliği sadece maden sektöründe değil. Elbette burada oluşturacağımız politikalarla tüm sektörlere öncü ve tüm sektörlerde güvenli çalışma ortamını tesis etmek durumundayız. Onun için işverenlerimize diyoruz ki çalışma hayatında özellikle madende birinci madde iş sağlığı ve güvenliği olmalı. Bu husus sadece özel sektörle alakalı değil. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarımızın da birinci gündem maddesi işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almak olmalı” dedi. Toplantının devamında Makine Mühendisi - A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Ali Sarıhan moderatörlüğünde Denizli Mermer & Traverten Sektöründe iş Sağlığı ve Güvenliğinin Geliştirilmesi İçin Yenilikçi Yaklaşım ve Yerel İşbirliği” AB Projesi paneli yapıldı. Panele konuşmacı olarak Makine Mühendisi-A Sınıfı İş Güvenliği Bedri Tekin, ÇSGB İş Başmüfettişi - Maden Yük. Mühendisi Mehmet Tekelioğlu ve A Sınıfı ş Güvenliği Uzmanı Hakan Erdoğan toplantıya çevrim içi katıldı.