Son yılların en sıcak ve kurak sonbaharını yaşayan Denizli’de, havaların soğumaya başlamasıyla birlikte grip ve soğuk algınlığından korunmak isteyenler aktarlara yöneldi.

Son yılların en sıcak ve kurak sonbaharını yaşayan Denizli’de aylardır beklenen yağışlar Ekim ayının ortasında geldi. Yağışların düşmesinin ardından hava sıcaklıkları da hissedilir seviyede azalarak, mevsim normallerine geriledi. Soğukların kendini hissettirmeye başlamasıyla birlikte bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenler, soğuk algınlığından korunmak için bitkisel ürünler satan aktarların yolunu tuttu. Sonbaharda soğuk algınlığı ve gripten korunmak için kış çayı, ada çayı, zencefil ve ıhlamur gibi birçok çeşit ürüne talep artmaya başladı.

Yer yıl olduğu gibi havaların soğumasıyla birlikte çay ve baharat satışlarına taleplerin çoğaldığına işaret eden aktar İbrahim Balbay, sonbaharda vatandaşların en çok ada çayı ve ıhlamuru tercih ettiğini belirti. Balbay, “Kış mevsimine yavaş yavaş girmek üzereyiz çay ve baharat satışlarımıza talepler çoğaldı. Kekik olsun zencefil ve tarçın gibi ürünlerimize talep artmaya başladı. Fiyatlarımızda yüzde 30 ile 40 arasında artış var. Bu fiyat artışları mürşitlerimize de yansıyor. Yağmurun yağmaması, afet ve sel yaşanması gibi olaylar üretimi engelliyor. Papatya, kekik ve adaçayı ürünlerini de bulmakta baya bir zorlandık. Yazdan kışa doğru ilerlemeye başladık. Vatandaşlarımız ve müşterilerimize kendilerine sıkı baksınlar. Şu anda pandemi dönemindeyiz, mümkün oldukça bitkisel ek takviyeli ürünler kullanmaya gayret göstersinler. Her şeyden önce doktorumuz ama bitkilerle de bu zor dönemleri atlatılabilir. Adaçayı ve ıhlamur üşütmeye birebir geliyor. Kekik ve zencefil bunları kullanarak da bu durumların üstesinden gelinebilir” diye konuştu.

Soğuklar artınca bitkisel çay almak için aktara gelen Abdi Adak ise, ani değişen hava sıcaklıkların kendisini hasta ettiğini söyledi. Bunun üzerine bitkisel doğal çaylara yöneldiğine dikkat çeken Adak, “Şu anda havalar da bir sıcak bir soğukluk var. Bizlerin üşütmemize ve hasta olmamıza neden oluyor. Kendimize dikkat etmemiz gerekiyor. Bitkisel çaylar da doğal kendimiz yetiştirip, toplayıp ve içmek daha doğru. Ben kendim kekik yetiştiriyorum. Ihlamurum var. Toplayıp kurutup evde bulunduruyorum. Bence bitkisel çayları kullanmamız gerekiyor. Sağlığımız için ilaçları bile doğadaki bitkilerden yapıyorlar. Bu çaylar daha da koruyucu. Herkesin kullanmasını tavsiye ediyorum” dedi.