Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya’ya yaptığı resmi ziyaret Türkiye ile Almanya arasındaki ekonomik ilişkileri çok daha derinleştirecek. Eski yoğun yatırımlar umarım gelmeye başlar. Finans kanalları açılır. Her şeyden önce bu ziyaretle son iki yılda egemen olan soğuk havayı siyasiler ortadan kaldırmış oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’ta Birleşmiş Milletler’de İdlib konusunda önemli mesajlar verdi. Erdoğan’ın konuşması ses getirdi ve arkasından bizim için daha önemli olan Almanya ziyaretini başlattı. İlk önce Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier ile görüşen Erdoğan, arkasından Başbakan Angela Merkel ile bir araya geldi. İki lider genel çerçevede önemli konulara değindiler. Burada tabi bizim için en önemli konu ekonomik ilişkilerimiz. Bu konuda Almanya ile Türkiye hemfikirdi. Daha önce Almanya ekonomi bakanı Türkiye’ye geldi, bizim bakanlar Almanya’ya gitti. Biz de Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odası olarak Alman Odalar Birliği ile Türk Odalar Birliği’nin biraraya geldiği kongre yaptık. Burada Alman dostlarımızla detaylı görüştük. Cumhurbaşkanımızın ziyaretinden birkaç gün önce iki ülke arasında ekonomik ilişkilerimizin iyiye gitmesi için benim bir konferansım vardı. Değişik milletvekilleriyle, partilerin üst düzey yetkilileriyle, Berlin’deki büyükelçimizle görüştüm. Her konuda ilişkilerin özellikle ekonomik ilişkilerin bu gerginliklerden etkilenmeden yoğunlaşması gerektiği görüşündeyiz. Bunu Almanya da istiyor. Zaten bazı mesajlar verdiler. Türkiye’nin de buna çok ihtiyacı var.

TÜRKİYE’NİN TEKNOLOJİ YATIRIMLARINA İHTİYACI VAR

Almanya’da büyükelçimizle konuştum. Türkiye’nin teknolojiye, teknoloji yatırımlarına ihtiyacı var. Bu konuda biz bir çalışma yapacağız. Almanya’da önde gelen Türk ve Alman girişimcileriyle görüşeceğiz. Yatırımlarda hükümet teşvik veriyor. Erdoğan ve Merkel görüşmesinde bu konular ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıllar sonra Almanya’ya yaptığı resmi ziyaret Türkiye ile Almanya arasındaki ekonomik ilişkileri çok daha derinleştirecek. İki tarafta da hiç pürüz yok bu konuda. Eski yoğun yatırımlar umarım gelmeye başlar. Finans kanalları açılır. Bunlar krizin hızla aşılması için çok önemli. İki liderin görüşmesinde buna önemli yer ayrıldı. Her şeyden önce bu ziyaretle son iki yılda egemen olan soğuk havayı siyasiler ortadan kaldırmış oldu. Görüşme, ilişkileri sıcak bir havaya dönüştürdü. Gerçekten iki yılda özellikle turizm açısından çok kaybımız oldu. Ama bu sene içinde turizm zaten artmıştı. Gelecek sene daha da çok artacak. Bir güven kaybı vardı. Türk ve Alman halkı arasında önyargılar çoktu. Liderlerin görüşmesi, aynı zamanda bizim gibi ekonomik aktörlerin karşı muhataplarımızla görüşmemiz, işbirliği yapmamız, kuşkusuz toplumlara da yansıyacak. Önyargılar azalacak. Doğal olarak biz Türkler olarak Avrupa’nın en büyük partneri olacağız.

TÜRKİYE’NİN AB VİZYONU

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya Avrupa Birliği vizyonunu masaya koyması oldu. Cumhurbaşkanımız, bu görüşmeyle, “Biz Avrupa Birliği’nin bir parçası olmak istiyoruz. AB’ye girmek istiyoruz. Gerekenleri yapacağız” mesajını verdi. Toplantıda vize konusu da masaya yatırıldı. Vizenin kaldırılması ve hele Avrupa Birliği’yle ilişkileri ısıtıp tekrar pazarlık sürecine girsek zaten Türkiye’nin en büyük teşviği bu olacak. Şu ana kadar düşünülen teşvikten daha fazla teşvik olacak. Zannediyorum bizim hükümetimiz de bir şekilde kendi içinde düşünüp, bazı adımları atacaktır. Kopenhag kriterleri konusunda istenilen adımlar atılmalı, özellikle basın özgürlüğüyle ilgili… Avrupa’da bu konuda çok yazılıp çiziliyor. Hukuk ve hukukun işlerliği konusunda da Türkiye’ye karşı büyük eleştiriler yapılıyor. Bu sorunlar çözülürse ekonomi çok hızlı büyüyecektir. Bunu Avrupa Birliği de istiyor. AB’NİN TÜRKİYE’YE, TÜRKİYE’NİN DE AB’YE İHTİYACI VAR Donald Trump gibi dünyayı karıştıran bir lider var. Ortadoğu’da bir sürü problemler kendini göstermeye devam ediyor. Tüm bu sorunlara karşı Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye ihtiyacı var. Türkiye’nin ise ekonomik ve siyasi açıdan Avrupa Birliği’ne daha çok ihtiyacımız var. Türkiye’nin bu demokratik bloğun bir parçası olması çok önemli. Dünyada en istikrarlı blok; Avrupa Birliği. Bunun da temel direği hukuk ve özgürlükler. Medya özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve ekonomik çerçeve. Bu bağlamda Avrupa Birliği ile biz Gümrük Birliği’ni de genişleteceğiz. Çünkü kaynakların çoğu Avrupa Birliği’nden geliyor. Aynı zamanda eğitim konusunda da yoğun faaliyetimizin olması lazım. Erdoğan ile Merkel arasında bu konular da konuşuldu. Bunun yanında siyasi konular da konuşuldu. PKK, FETÖ konusunda Cumhurbaşkanımızın talepleri oldu. Almanya PKK’yı zaten yasakladı. Almanya, PKK ile ilgili ‘ters bir faaliyet olursa müdahale ediyoruz’ dedi. Ama bu müdahale belki bizim istediğimiz kadar olmuyor. FETÖ konusunda ise kafalar karışık. Almanya tarafı daha çok bilgiye ihtiyaçları olduğunu söylüyor. Bu da olumlu bir şey. Merkel özellikle darbe konusunda üzüldüğünü söyledi ve ‘arkanızdayım’ dedi. Bence bu görüşmeler çok olumlu sonuçlar verecek.

EKONOMİDE BÜYÜMENİN YOLU AVRUPA BİRLİĞİ’NDEN GEÇİYOR

Sanayinin gelişmesi, ihracatın artması, teknoloji transferi, eğitim ve beceri seviyesinin artması, bana göre Avrupa’dan geçiyor. Bunun başka yolu yok. O açıdan bize 2004, 2008, 2009 yıllarında çok yabancı sermaye ve know-how geldi. Tekrar inşallah o günlere kavuşuruz. Almanya bence buna hazır ama başka şartları var. Merkel, Türkiye’ye ‘Avrupa Birliği’nin şartlarına uyulursa, hazırız’ demeye getirdi. Avrupa şunu gördü: ABD’de Trump yönetimine güven kalmadı, batı bloğu bozuldu. Bir tarafta Çin, bir tarafta Putin var. Avrupa Birliği’nin daha da güçlenmeye ihtiyacı var. Dünyayı istikrarsızlığa götüren bu bölgede Türkiye gibi bir partnere ihtiyaç sözkonusu. Göç konusunda neredeyse Merkel’i deviriyorlardı. İdlib konusunu çözmesi Türkiye için büyük bir başarı. Çünkü bu tekrar milyonlarca insanın Avrupa’ya gelmesi demek. Ülkeler göçmenleri alırsa iç istikrarları bozuluyor. Hükümetler yıkılıyor. Sağ partiler güçleniyor. Daha büyük istikrarsızlık geliyor. Almasalar buna Avrupa vicdanı dayanamaz. Bu konularda güzel bir işbirliği yaptık. Vizeyi de halledebilirsek, zaten yurtdışındaki Türklerden bize çok büyük yatırım gelecektir. Çünkü Türkiye’de kriz olduğu zaman onlar endişeye kapılıyor. Siyasi endişe olduğu zaman gelmiyorlar. Dolayısıyla Türkiye’nin çok büyük bir çekim alanı var. Türkiye’nin ciddi bir mıknatıs etkisi var. Ülkemizi tehtid eden terör olaylarının önünü kesebilirsek çok daha iyi olacak. Bu son 2-3 yıl içinde yaşanılan istikrarsızlıklar, sonun başlangıcı olur diye düşünüyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya’ya yaptığı resmi ziyaret inşallah iki ülke için de hayırlı olur.