İzmir’in Buca ve Gaziemir ilçelerinde musluklardan akan yoğun kokulu şebeke suyu, vatandaşların tepkisine neden olmaya devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, suyun tat ve kokusunu etkileyen kısa süreli bir arıza yaşandığını ancak sorunun insan sağlığına olumsuz bir etkisinin bulunmadığını belirtse de, vatandaşlar açıklamayı tatmin edici bulmadı. Dün akşam 30 kişinin ishal, kusma, ateş şikayetiyle hastanelere başvurduğu, dört çocuğun yatarak tedavi edilmesinin ardından taburcu edildiği öğrenildi.

İzmir’in Buca ve Gaziemir ilçelerinde musluklardan akan yoğun kokulu şebeke suyu, vatandaşların tepkisine neden oldu. Bazı vatandaşlar akan sudaki kokunun kanalizasyon kokusuna benzediğini söylerken, bazıları da yıkanan çamaşırlarının üzerine yoğun kokunun sindiğini ifade etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü suyun tat ve kokusunu etkileyen kısa süreli bir arıza yaşandığını ancak sorunun insan sağlığına olumsuz bir etkisinin bulunmadığını açıkladı ancak vatandaşlar sosyal medya hesaplarından yazarak açıklamayı tatmin edici bulmadıklarını belirtti. Öte yandan dün akşam saatlerinde şebeke suyunu kullanan vatandaşlar soluğu hastanelerde aldı. İshal, kusma, ateş şikayetleri ile Buca Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesine başvuran 30 civarında kişi olduğu, dört çocuğun yatarak tedavi edilmesinin ardından taburcu edildiği öğrenildi.

İZSU açıklama yaptı

İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü dün yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Tahtalı Barajı’nın suyunun arıtılarak kente verildiği Görece İçme Suyu Arıtma Tesisi bünyesindeki klorlama ünitesinde kısa süreli bir teknik arıza meydana gelmiş, gereken müdahale hızla yapılarak sorun giderilmiştir. Gerekli numuneler alınarak testler yapılmış ve insan sağlığına zarar verecek herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Klor oranındaki değişim nedeniyle gözlenen tat ve kokudaki farklılığın (tricloramine kaynaklı kokunun) giderilmesi için şebekedeki suyun tahliyesi gerektiğinden sorundan etkilenen Gaziemir bölgesinde 2 saat süreyle su kesintisi uygulanacaktır”.

"Sorunu iki cümle ile geçiştiremezsiniz"

Bazı vatandaşlar İZSU tarafından yapılan açıklamayı tatmin edici bulmadığını belirtti. Bir vatandaş, "Yapılan açıklama hiç tatmin edici değildir. Tahlil sonuçlarını ve bu sonuçlardan doğabilecek sağlık sorunlarını da paylaşmalısınız. Zira en az 500 bin kişinin yaşadığı bir bölgeyi kapsayan bu sorunu iki cümle ile geçiştiremezsiniz. İZSU ve sağlık işleri yetkilileri lütfen çıkıp doğru ve tatmin edici açıklamayı yapsın. Ayrıca bugünden itibaren bu bölgede oluşabilecek salgın hastalık ve buna bağlı can kayıpları ve maddi kayıplardan İZSU Genel Müdürlüğü ve İzmir Büyükşehir Belediyesi sorumludur" diyerek tepki gösterdi.

"Torunlarımı tekrar hastaneye getirdim"

Ahmet Sevgi isimli vatandaş, "Dünden beri dört torunumu hastaneye getirdim. İshal, kusma, ateş şikayetleri vardı. Buradan başka hastaneye geçmiştik, sonra eve geri getirdim. Bir daha rahatsızlanınca 1, 1,5 ve 2 yaşındaki üç torunumu hastaneye tekrar getirdim. Bu olayın sorumlusu İzmir Büyükşehir Belediyesidir. Suya ilaç katıyorlarsa da uyarmaları lazım. Bütün millet hastanelere gitti. İZSU’yu da aradım, belediyeyi de aradım, ‘öğreneceğiz, size bilgi vereceğiz’ diyorlar. Şu an çeşme suyunu içmiyoruz. İçmeye korkuyoruz. Bakkaldan su alıyoruz. Düne kadar o suyla yemek yapıyorduk. Yetkililer bu soruna çözüm bulsun. Hastaneye gelip bir baksınlar, burada kaç kişi var görsünler. Bu sular neden böyle oldu, açıklama yapsınlar. Su, insanın içini yakıyor gibiydi. Lağım suyu gibi kokuyordu" dedi. Hastaneye yatan kişilerin tahlil sonuçlarının gün içerisinde belli olacağı öğrenildi.