Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, deniz ve kıyı alanlarında oluşan baskıları azaltmak ve deniz ekosisteminin korunması için bütüncül bir yönetimi gerçekleştirmek üzere harekete geçti.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından “Kıyı ve Deniz Ekosistemlerinin Korunması ve Yönetimi ile Mapa Şamandıra Uygulama Modelleri Çalıştayı” gerçekleştirilecek.

23-25 Kasım tarihleri arasında Muğla’da yapılacak çalıştaya, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar ve Hasan Suver, Muğla Valisi Orhan Tavlı ile Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Abdullah Uçan katılacak.

“Bakan Kurum’un talimatlarıyla; kara, kıyı ve deniz koruma alanlarında birçok bilimsel araştırma, inceleme ve koruma çalışmaları yürütülüyor”

Çalıştay hakkında bilgi veren Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Uçan, Bakanlık tarafından kirlenme ve bozulmalara duyarlı toprak ve su alanlarının Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak belirlendiğini ifade etti.

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un talimatlarıyla bu alanlarda; doğal, kültürel, tarihi, eğitsel ve estetik değerlerin koruma ve kullanma dengelerinin hassas bir şekilde belirlendiğini vurgulayan Uçan, “Kara, kıyı ve deniz koruma alanlarında biyolojik çeşitlilik araştırmaları, tür ve habitat izlemeleri, taşıma kapasitesi araştırmaları ve yönetim planları gibi birçok bilimsel araştırma, inceleme ve koruma çalışmaları yürütülmektedir” dedi.

“Koruma alanlarından 12 tanesi; doğal liman özelliği gösteren kıyı, koy ve körfez bölgelerine ev sahipliği yapıyor”

Söz konusu koruma alanlarından 12 tanesinin doğal liman özelliği gösteren kıyı, koy ve körfez bölgelerine ev sahipliği yaptığını belirten Uçan, “Bu nedenle bu bölgeler, aynı zamanda insan kaynaklı aktiviteye ve dolayısıyla tahribata da oldukça müsaittir. Akdeniz’in en önemli denizaltı oksijen kaynaklarından biri olan deniz çayırları, koylarda demirleyen tekne ve yatların çapalarının kontrolsüz bir şekilde atılması sonucunda büyük zarar görmektedir. Denizaltı atıklarının doğal yoldan bertarafı, deniz suyu kalitesinin korunması ve iyileştirilmesi konusunda önemli rol oynamasıyla bu bitki, korunması elzem türlerin başında gelmektedir” ifadelerini kullandı.

“Bakanlık, deniz ve kıyı alanlarında oluşan baskıları azaltmak ve deniz ekosisteminin korunması için bütüncül bir yönetimi gerçekleştirmek üzere harekete geçti”

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın deniz ve kıyı alanlarında oluşan baskıları azaltmak ve deniz ekosisteminin korunması için bütüncül bir yönetimi gerçekleştirmek üzere harekete geçtiğini söyleyen Uçan, açıklamasına şöyle devam etti:

“Bu çerçevede Bakanımız Murat Kurum’un önderliğinde kıyı, koy ve körfez ekosistemlerinin kontrolünün ve sürdürülebilirliğinin sağlanması, alınması gerekli tedbirlerin belirlenmesi, bu alanlarla ilgili olarak yapılmış ve yapılmakta olan çalışmaların sonuçlarının bilimsel temelli bir ortamda görüşülmesi ve kamuoyuyla paylaşılması amacıyla çalıştay düzenliyoruz. Çalıştaya, konusunda uzman akademisyenler, araştırmacılar, kamu kurum ve kuruluşlar, özel sektör, sivil toplum kuruluşları, birlikler ve dernekler ile birlikte 23-25 Kasım tarihlerinde ‘Ortak Geleceğimiz Denizlerimiz Çalıştayı’ gerçekleştirilecektir.”

“Üç gün sürecek çalıştayın ilk iki gününde 6 panel düzenlenmesi, üçüncü gününde ise arazi çalışması yapılması planlanıyor”

Çalıştayın; Türkiye Çevre Ajansı’nın katkıları ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün organizasyonunda düzenleneceğini duyuran Uçan, “Çalıştayımız üç gün sürecek olup ilk iki gününde 6 Panel düzenlenmesi, üçüncü gününde ise arazi çalışması yapılması planlanmaktadır. Programa yaklaşık 250 kişinin katılımı öngörülmektedir. Çalıştaya 10 farklı üniversite ve 15 sivil toplum örgütü ile İspanya, İtalya, Fransa gibi ülkelerin uluslararası kuruluşlarından 7 davetli konuşmacı olmak üzere 28 panelist katılım sağlayacaktır” açıklamasını yaptı.