Ekovitrin, 12 yıldan bu yana önemli bir anket çalışmasına imza atıyor. “Yılın Starları Anketi” geleneksel bir şekilde her yıl Şubat ayında başlatılıp, Nisan sonuna kadar sürdürülüyor. Bu ankete katılan okuyucularımız, yurt içinden ve yurt dışından ekonomi, iş ve siyaset dünyasından Ekovitrin Jürisi tarafından aday gösterilen yılın başarılı isimlerini, kurum ve kuruluşları, şirket ve markaları belirliyorlar. Ekovitrin ve www.ekovitrin.com haber sitemizde eş zamanlı olarak başlatılan ankete Türkiye ve dünyanın birçok ülkesinden katılımlar oluyor. Geçtiğimiz yıl anket 250 binin üzerinde bir katılımla sonuçlanmıştı. Yılın Starları Anketi bu yönüyle dünyanın en geniş katılımlı kamuoyu araştırması özelliğini de taşıyor.

Her yeni yılın ikinci ayında başlattığımız anketle, bir önceki yılın “Starları” belirleniyor. Bu yıl okuyucularımız 2012’nin Starlarını oylarıyla belirleyecekler. Ekovitrin Yılın Starları Anketi ilk defa 2001 Yılı Starları’nı belirlemek üzere 2002 yılında başlatılmıştı. Bu dev anket, hiç aksamadan her yıl düzenli bir şekilde yapılıyor ve bu yıl 12’ncisi gerçekleştiriliyor. Yılın Starları Anketi’nde yer alan adaylar; aralarında akademisyenler, gazeteciler, iş adamları, sivil toplum kuruluşu başkanları ile Ekovitrin yönetici ve temsilcilerinin yer aldığı 16 kişiden oluşan bir jüri tarafından belirlendi. Juri; 2012’nin Starları için her kategoride 3’er aday olmak üzere 35 ayrı kategoride toplamda 105 aday gösterdi. Adaylar Ekovitrin Şubat sayısında ve www.ekovitrin.com sitemizde isimleri, resimleri, logoları ve özet bilgilerle tanıtılıyor. Okuyucularımızın oylamaya katılımı için dergimizde ve internet sitemizde anket formları da yer alıyor. Okuyucularımız yaklaşık 3 ay süreyle ankete katılıp oylarını kullanabilecekler. Nisan ayının sonunda dergi ve internet ortamında kullanılan oyların toplamı alınarak, birinci gelenler belirlenip, Ekovitrin Mayıs sayısında kapaktan ilan edilecekler. Bu büyük yarışta ipi göğüsleyenlere Haziran ayı başında İstanbul’da düzenleyeceğimiz muhteşem bir törenle ödülleri takdim edilecek. Yılın Starları adaylarına şimdiden başarılar diliyorum.


Anket formu için tıklayın...


KAYBETTİĞİMİZ DEĞERLER
 
2013 yılına bir yaprak dökümü ile başladık. Geçtiğimiz ay içerisinde bilim, medya ve sanat dünyasından bir çok değerli insanımızı kaybettik. Mehmet Ali Birand, Prof. Dr. Toktamış Ateş gibi… Kaybettiğimiz bu değerler arasında Ekovitrin yazı ailesi içinde yer alan ve birlikte çalışma fırsatı bulduğumuz değerli bilim adamı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara hocamız da vardı. Rahmetli Işıkara hocamız ile “Kentsel Dönüşüm” konusunda bir TV projesi üzerinde çalışıyorduk. Ekovitrin Medya Grubu’nun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı için hazırladığı ve ünlü isimlerin yer aldığı “Kentsel Dönüşüm Kamu Spotu”nda da rahmetli Işıkara mesajlarıyla yer almıştı ancak, bu spotun yayınını görmek ona nasip olmadı. Prof. Dr. Işıkara’nın cenaze namazı Teşvikiye Camii’nde kılındı. Namazı kıldıran hoca efendinin sözleri kulaklarımda çınlıyor. Hoca şöyle demişti: “Deprem Dede diye kamuoyunda tanınan Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, deprem gibi soğuk ve ürpertici bir kelime ile dede gibi sıcak kavramı birleştirerek topluma kendini sevdirip kabul ettirmişti.” Gerçekten öyleydi. Deprem Dede Prof. Dr. Mete Işıkara, bir gün Ekovitrin’e ziyaretimize gelmişti. Kendisiyle önemli bir söyleşi yaptık. Uğurlarken, caddede arabalarını durdurup “Seni seviyoruz, büyüksün Deprem Dede” diye sevgi gösterisinde bulunan gençlere şahit oldum. Allah’tan hocamıza rahmet, kederli ailesine başsağlığı sabr-ı cemil diliyorum.

BİRAND GAZETECİLİĞİN EVLİYASIYDI

Kaybettiğimiz bir başka değerusta haberci Mehmet Ali Birand. Kendisiyle tanışırdım ama birlikte bir çalışmışlığımız ve samimiyetimiz olmadı. Keşke olsaydı. Mehmet Ali Birand gerçekten alçak gönüllü, iyi kalpli, yüzü hep gülen bir insandı. Ayrıca mesleğinde çok başarılıydı. O tek başına bir üniversite gibi, bugün mesleğinde büyük başarılara imza atan çok sayıda öğrenci yetiştirdi. Ben Mehmet Ali Birand için sadece gazeteciliğin veya haberciliğin ustası, duayeni tabirini kullanmak istemiyorum; O haberciliğin ve gazeteciliğin evliyasıydı… Cenab-ı Allah’tan bu değerli üstada gani gani rahmet diliyorum. Eşiyle oğluna başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Umarım torunu da büyüdüğü zaman dedesi Mehmet Ali Birand gibi mesleğine aşık, yüzü hep gülen, kalbi temiz bir büyük gazeteci olur.

TÜSİAD’DA ANADOLU DÖNEMİ
 
Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği TÜSİAD’ın son iki dönem başkanlığını iş dünyasının iki başarılı kadını yaptı. Arzuhan Doğan Yalçındağ ve Ümit Boyner… Geçtiğimiz ay gerçekleştirilen Genel Kurul’da, TÜSİAD Başkanlığı’na Bursalı İş Adamı Muharrem Yılmaz seçildi. Başkan Yardımcılığı görevine ise Kayseri’den genç ve başarılı bir iş adamı getirildi. Bu isim; Boydak Holding’in CEO’su Memduh Boydak. Tepe noktada yer alan bu iki isimle birlikte TÜSİAD’da “Anadolu Dönemi”nin başladığını görüyoruz. Yarım asırdan beri İstanbul’un hakimiyetindeki TÜSİAD’daki bu kan değişimi bakalım Türkiye’nin bu en önemli Sivil Toplum Örgütü’ne farklı bir pencere açacak mı? Başkan Muharrem Yılmaz, Başkan Yardımcısı Memduh Boydak ve yeni seçilen Yönetim Kurulu Üyelerine başarılar diliyorum. Anadolu sanayisinde önemli bir yere sahip olan Munharem Yılmaz’ın; Sütaş ve Memduh Boydak’ın; Boydak Grubu’nda elde ettikleri tecrübe, gayret ve başarıyı TÜSİAD bünyesinde de ülkemiz ve milletimiz yararına sağlayacaklarına içtenlikle inanıyorum.