Rahim ağzı kanseri farkındalık ayı çerçevesinde 1 Şubat’ta Yeşim Grup’ta organize edilen bilgilendirme söyleşisi, Yeşimlilerin yoğun katılımıyla Büyük Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. VM Medicalpark Hastanesi iş birliğiyle düzenlenen programa VM Medicalpark Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Şükrü Okan Kaylar konuşmacı olarak katıldı. Kaylar, rahim ağzı kanserinde teşhis ve tedavi yöntemleriyle ilgili katılımcıları bilgilendirdi.

Söyleşiye kanserin tanımını yaparak başlayan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Şükrü Okan Kaylar, “Normalde hücrelerin bir ömrü vardır. Bütün hücrelerimiz yaşar ve belli bir süre sonra bu hücrelerin yerine yenisi gelir. Eğer bu hücreler ölmüyorsa ve üremeye devam ediyorsa bunlara kanserli hücre diyoruz. Bu hücreler, bizim sağlıklı hücrelerimizi istila ediyorlar ve kontrolsüz hücre bölünmesi özelliği kazanarak metastaz gelişimine neden oluyorlar. Rahim ağzı kanserine ise Human Papilloma Virus dediğimiz HPV virüsü sebep oluyor. Bu virüs cinsel yolla bulaşıyor ve dünyada cinsel yolla bulaşan en yaygın hastalık. Dolayısıyla daha önce hiç cinsel birlikteliği olmayan bir kadının rahim ağzı kanseri olması mümkün değil.” diye konuştu.

“Erken teşhis tedavi şansını arttırır”

Kaylar kanserde erken tanının önemine vurgu yaparak, “Eğer bir kanser erken dönemde tanınabiliyorsa bizim için hasta neredeyse yüzde 100 tedavi edilebilirdir. Örneğin rahim ağzı için erken tanı aldınız, rahminizi kaybetmeden tedavi edilme şansınız çok yüksek. Dolayısıyla kanser, ileri evrelerde ölümle sonuçlanıyorsa da aslında erken dönemde sanıldığı gibi ölümcül bir hastalık değildir, erken tanı tedavi şansını arttırır.” şeklinde konuştu. Kaylar, şöyle devam etti, “Dünyada rahim ağzı kanseri her iki dakikada bir kadının ölümüne sebep oluyor. Rahim ağzı kanseri, dünyada 45 yaş altı kadınlarda en sık görülen ikinci kanser türü. Meme ve akciğer kanserinden sonra da dünyada en çok ölümle sonuçlanan kanser türlerinde 3’üncü sırada yer alıyor. Avrupa’da her yıl 50 bin, dünyada ise 500 bin kadına rahim ağzı kanseri tanısı konurken maalesef bu vakaların neredeyse yarısı ölümle sonuçlanıyor. Türkiye’de ise yılda her 100 bin kadından 4’ü bu kansere yakalanıyor.”

“Erken dönemde belirti vermeyebiliyor”

Hastalığın belirtileri ve önlemleri hakkında da bilgi veren Kaylar, “Bu kanser türünün genellikle ileri evrede bazı belirtileri olsa da erken dönemde hiçbir belirti vermeyebiliyor. Hastalığa sebep olan HPV virüsü, cinsel yolla bulaştığı için de özellikle çok eşlilik, yayılımın artmasına sebep oluyor. Buradan, HPV virüsü taşıyan herkesin mutlaka kanser olacağı anlamını da çıkarmamak gerekiyor.” dedi. Kaylar, sözlerini şöyle sürdürdü; “Taşıyıcıların yüzde 90’ına yakını virüsü kendi içinde yok ediyor. Fakat sigara kullanımı, zayıf bağıışıklık sistemi, geç tanı gibi durumlar rahim ağzı kanserine yakalanma riskini arttırıyor. Dolayısıyla sağlıklı ve düzenli bir cinsel hayatı olan bütün kadınların belirti olmasa dahi belli aralıklarla smear ve HPV testi yaptırması gerekiyor. Fakat maalesef Türkiye’de bu şuur çok gelişmiş diyemeyiz. Bu virüsten korunmak içinse Türkiye’de 3 ve 9 doz olmak üzere aşı uygulamaları yapılıyor. Özellikle henüz cinsel birliktelik yaşamamış tüm kadınlarımıza ve kız çocuklarımıza bu aşıları olmalarını tavsiye ediyoruz.”