BIST100 70.000 üzerinde tutunmaya devam ediyor. Yaşanan olumsuz gelişmelerin birkaçında iyileşme yaşanması halinde 75.000 seviyelerine kadar yükseliş yaşanabilir. 4. Çeyrek bankacılık karları beklentiler dâhilinde açıklanırken bankacılık sektörünün 2015’te toplam 25 milyar lira kar elde ettiği görüldü.

Çin’de hisse senedi piyasasına getirilen kısıtlamalar, offshore Yuan’ın değer kaybetmesi, Suudi Arabistan ve İran arasında yaşanan gerginlik ile küresel piyasalar yeni yıla başlangıç yaptı. Olumsuz küresel gelişmelerin yanında Türkiye, Aralık ayı enflasyon verisinin beklentilerin üzerinde açıklanması yurt içi piyasalarında yeni yıla olumsuz başlangıç yapmasına neden oldu. Buna ek olarak emtia fiyatlarının zayıf seyri küresel piyasaları olumsuz etkiledi. TCMB Aralık ayı toplantısında VIX ve MOVE endekslerindeki oynaklığa dikkat çekmişti. Faiz politikasında sadeleştirmeye gidebilmek için bu endekslerde kalıcı düzelme görmek istediğini belirtmişti. Sonrasında, Merkez beklentiler dâhilinde faiz oranında herhangi bir değişikliğe gitmedi. İran, yaptırımların kaldırılmasının ardından küresel sisteme yeniden entegre oldu. İran’ın petrol üretiminin artması ve ticarette yaşanan olumlu gelişmeler Türkiye cephesinde orta vadede olumlu etki yaratma ihtimali yüksektir. ECB ve BOJ’nin para politikalarında ilave genişlemeye gitmesi ve FED’in faiz artırım beklentilerinin aşağıya inmesi yurt dışı borsalarda yukarı yönlü hareketler yaşanmasına neden oldu. Ayrıca Ocak ayının Çin imalat verisinin 2012 Ağustos ayından beri gördüğü en düşük seviyeye gelmesi sonrasında piyasalarda sınırlı satışlar gerçekleşti. Rusya ile yaşanan gerginlik ve sonrasında yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen BİST100’ün 70.000 üzerinde tutunmaya devam ettiğini gözlemledik. Ayrıca, Türkiye’nin Rusya ve Irak hükümetleri ile yaşadığı gerginlik, güneydoğuda yaşanan terör olayları eklendiğinde TL varlıklarının diğer gelişmekte olan ülkelere göre negatif ayrıştığını görebiliyoruz. Genel olarak bakacak olursak, yurtdışında yaşanan Çin kaynaklı endişeler ve petrol fiyatlarındaki hızlı düşüşler gelişmekte olan ülkelerde risklerin artmasına yol açtı. Küresel piyasalarda yaşanan bu olumsuzluklar ve jeopolitik risklere rağmen BIST100 70.000 üzerinde tutunmaya devam ediyor. Yukarıda sıraladığımız bu olumsuz gelişmelerin birkaçında iyileşme yaşanması halinde 75.000 seviyelerine kadar yükseliş yaşanabilir.

Bankacılık Sektörü
Şubat ayında 4. Çeyrek banka bilançolarını takip ettik. Genel olarak 4. Çeyrek bankacılık karları beklentiler dâhilinde açıklanırken Bankacılık sektörünün 2015’te toplam 25 milyar lira kar elde ettiği görüldü. Kamu bankaları karlı geçen yılda dikkat çeken bir başarıya imza attı. Mevduat maliyetlerindeki baskıya rağmen, bankaların kredi mevduatlarını iyi yönetmesi ve TÜFE endeksinin menkul kıymet getirilerine mevsimsel olarak artan katkıları ve komisyon gelirlerinin güçlü seyrini sürdürmesi bankacılık sektörünün öne çıkan özellikleri arasında olduğunu söyleyebiliriz. Yabancı yatırımcının en fazla işlem yaptığı hisseler arasında yer alan sektörün 2016 yılında öne çıkacak sektörler arasında olacaktır.

Çimento Sektörü
Yüzde 100 yerli hammadde kullanımına dayalı üretim yapan Türk Çimento sektörü, ülke içi talebin tamamını karşılamakta ve büyük kısmını başta orta doğu ülkeleri olmak üzere 100’e yakın ülkeye ihraç etmektedir. Türkiye çimento sektörü Dünya’nın en büyük 5. Üreticisi ve 3. Çimento ihracatçısı konumunda bulunmaktadır. Çimento sektörüne bakıldığı zaman üretim ve maliyetler tarafında kur riskinin olmaması, siyasi belirsizlik döneminde yaşanan zayıflama sonrasında yeniden toparlanma beklentileri ve kentsel dönüşüm, alt yapı projeleri gibi sektörü desteklemeye yönelik uygulanan hükümet politikaları Çimento sektörünün olumlu sektörler arasında olacağını bize gösteriyor. Buna ek olarak, sektörün en büyük ihracat pazarı konumunda olan Ortadoğu’daki iç karışıklıkların giderilmesi halinde sektörde büyük bir hareketlilik yaşanabilir. Ayrıca Borsa’da işlem gören çimento şirketlerinin en düzenli temettü ödeyen şirketler arasında olması ve temettü verimliliklerinin genel olarak yüksek olması da sektörün öne çıkmasında bir başka etken olarak düşünülebilir.

Perakende ve Gıda Sektörü
2016 yılı perakende ve toptan gıda sektörü açısından artan maliyet baskısıyla mücadele edilecek bir yıl olacağı gözüküyor. Asgari ücrette meydana gelen artış perakende sektörünü olumsuz etkileyecektir. Sektörde askeri ücret kaynaklı maliyet artışının olumsuz etkileri kısa dönemli olmayabilir. Fakat mevcut ekonomik konjonktüre rağmen, sektör ilgi odağında olmaya devam edecektir. Bunun en önemli nedenleri olarak yüksek karlılık, düşük beta ve faiz artışının beklendiği ortamda yüksek nakit yaratma gibi özelliklerinin bulunması sektöre olan ilgiyi artırmaktadır.