Türkiye’nin çevre alanında kurulmuş ilk ve tek yerel yönetim birimi olan Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği’nin (EMARÇEB) “Tarım ve İnsan” konulu çalıştayı ve 1. Olağan meclis toplantısı Kuşadası’nda gerçekleşti. Kuşadası Belediyesi, Emarçeb’in 22 Mayıs’ta düzenlenen 1. Olağan Meclis Toplantısı ile ‘Tarım ve İnsan’ konulu çalıştaya ev sahipliği yaptı.

Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği ve Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan, meclise ve çalıştaya ev sahipliği yapan Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’e teşekkür ederek başladı. Arslan açılış konuşmasında çevre dostu belediyeler ile bir arada olmaktan, birliğe üye belediyeler ile birlikte etkili çalışmalar gerçekleştirmekten mutluluk duyduğunu belirtti.

2022 yılı 1. Olağan Meclis Toplantısı’nda Aydın’dan Didim ve İncirliova, Muğla’dan Bodrum, Datça ve Milas Belediyeleri’nin Birliğe üyelik talepleri kabul edildi. Birliğe katılan 5 yeni üye belediye ile birlikte belediye sayısı 50’ye yükseldi. Birlik Tüzüğünün ‘‘Birliğin Adı’’ ile ilgili 1. maddesinde değişiklik yapılması için verilen önerge kabul edilerek birlik adı “Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği” olarak değiştirildi.

Birlik Tüzüğü’nün 16. maddesi gereği Encümen Üye seçimi yapıldı. Encümen Üyeliği’ne Malkara Belediye Başkanı Ulaş Yurdakul, Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu, Uzunköprü Belediye Başkanı Özlem Becan, Kepez Belediye Başkanı Birol Arslan, Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik, Büyükçekmece Belediye Meclis Üyesi Coşkun Tanış ve Burhaniye Belediye Meclis Üyesi Oya Özarkon seçildi.

Tarım ve İnsan Çalıştay’ı Türk tarımına ışık tutmak için, bugün Kuşadası’nda gerçekleştirildi. Ev Sahibi, Birlik Meclis Üyesi Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel yaptığı protokol konuşmasında, Emarçeb bünyesinde yer almaktan mutlu olduğunu, alanında donanımlı uzman konukların yer aldığı “Tarım ve İnsan” Çalışyatı’na ev sahipliği yapmaktan onur duyduğunu belirterek, başarılı bir çalıştay olmasını diledi.

Çalıştay’ın açılış konuşmasını yapan Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği Başkanı Selman Hasan Arlan, tarımın insan için olmazsa olmaz değerinden ve şu an ülkemizin içinde bulunduğu durumun kısır döngüsünden bahsederek sözlerini şöyle sürdürdü;

“Bundan sonra bizler tarım için taşın altına elimizi daha fazla sokuyoruz. Çünkü; tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz diyoruz. Tarımımızı toprağımızı ele, sele ve yele vermemeye kararlıyız. Bugün Veysel misali “Benim sadık yarim kara topraktır” demesi gerekenler bizleriz. Oysa yerel yönetimler olarak tarımsal üretkenliği arttırmaktan sürdürülebilir gıdaya, doğal yaşamın korunmasından akılı tarıma ve ekolojik tarıma birçok görevimiz ve sorumluluğumuz var. Bizler bugün gıda güvenliğine, ata tohumlarına, kooperatiflere, üretici pazarlarına, organik ve ekolojik pazarlara daha fazla önem vermeliyiz. Yönettiğimiz kentlerde tarım adına tüketici bilinçlenmesine, tasarruflu su tüketimine, kirlilikle mücadeleye, yeşil istihdama, bilime ve eğitime, beyaz ve mavi yakalıların ardından, yeşil yakalılar da daha fazla eğilmeliyiz” dedi.

Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, son yıllarda tarımda uygulanan politikalar ile insanların, hem tarım sahasından uzaklaştırıldığını hem de insanların zeminsiz bir ithalat bağımlığı ile baş başa bırakıldığını belirterek, bir an önce planlı programlı, orta ve uzun vade milli projelerin hayata geçirilmesi, çiftçinin desteklenmesi ve sağlıklı ekonomik politikalar ile tarımın hayata döndürülmesinin acil ihtiyaç olduğunu belirtti.

Tarımda kullanılan kimyasallar ve sağlığımız kısmında konuşmacı olarak yer alan Yavuz Dizdar, tarımda kullanılan ve denetimi yapılmayan, yasak olduğu halde kullanılan kimyasalların sağlığımız üzerinde başta kanser olmak üzere ciddi nörolojik sağlık sorunlarına da sebep olduğunu belirterek, “tehlikenin farkına varın ve önleminizi alın” uyarısında bulundu.