Doğal ve tarihi güzellikleri ile dikkatlerini üzerine çeken illerden olan Aydın’da bir araya gelen doğaseverler Koçarlı’nın dağlarını yeniden keşfetti.

Aydın’ın tarihi ve doğal güzelliklerinin korunması adına önemli çalışmalar yapan Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği’nin (EKODOSD) her hafta düzenledikleri gezi turlarının bu haftaki durağı Koçarlı oldu. Fıstık çamları ve zeytin ağaçları yönüyle çok zengin bir coğrafyaya sahip Koçarlı’nın dağlarını ziyaret eden doğaseverler, ovalardan yükseklere doğru doğa yolculuklarına başladı. Koçarlı ovasından yükseltilere doğru çıkıp, çevresi zeytin ağaçlarıyla dolu köylerin güzelliklerini seyretti.

Her zaman olduğu gibi doğa ve kültür gezilerinin devam edeceğini ifade eden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, gezi ile ilgili bilgi vererek “Timinciler Çayı vadisinden aşağıya doğru yürüdük. Bizim yürümekte zorluk çektiğimiz eğimli arazilerde beyaz çadırlarını açarak ürünlerini toplayan zeytin emekçilerine hayranlık duyup, ölmez ağaç asırlık zeytinlerin içinden geçip doğanın sesini dinledik. Rotamız üzerindeki antik yolun kenarındaki tarihi çeşmeleri inceledik, beyaz mersinlerin tadına bakıp, pınarlarından sular içtik. Rotamız üzerinde zeytinliklerin içinde yer yer kalmış antik taş döşeme yollardan yürüyüp, tarihi çiftlik evlerini inceledik. Daha önce Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne korunması ve tescil edilmesi için müracaat ettiğimiz zeytin işliğinde bir inceleme yaptık. Bulunan kalıntıların antik dönemin somut örnekleri olduğunu, bölgedeki zeytin kültürünün antik dönemden günümüze kadar devam ettiğini, gelecek kuşaklara ulaştırılması için zeytin ağaçlarının mutlaka korunması gerektiğini belirttik. Zeytinlikler arasında büyük zahmetlerle yapılan sınır duvarlarının arasından yürüyüp, kekik kokuları arasında vadiden akan çayın içine indik. Timinciler Çayı’nın siyah renkli bir boya gibi aktığını gördük. Bunun nedeninin yukarıda havzada yer alan zeytinyağı işletmelerinden çaya verilen kara atık suların olduğunu söyledik. Özellikle kurak geçen bu mevsimde bir damla suyun bile çok önemli olduğunu, doğaya karışan atık suların Büyük Menderes Nehri’ne karıştığını, nehir sularının önce Bafa Gölü Tabiat Parkı’na sonra da Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nın içinden geçerek Ege Denizi’ne ulaştığını anlattık” dedi.

Doğanın bilinçsizce kirletilmesine karşı yaptırımların olması gerektiğini ifade eden Sürücü; “Muhteşem doğanın içinde siyah boya gibi akan kara suları gören üyelerimiz çok üzüldü, doğanın bu şekilde hoyratça kullanılmaması gerektiğini ve sorumlular hakkında gerekli yaptırımların uygulanmasını istediler. Etkinliğin sonunda tarihi Cincin kalesinin olduğu, misafirperver köylülerin yaşadığı Cincin köyünü gezdik. İkram edilen sıcak bazlamalardan, kaymaklardan ve zeytinlerden yedik. Aydın’ın önemli ilçelerinden biri olan Koçarlı’ya geldik. Kentin ortasından geçen derenin doğal yapısının bozularak, içinin lüks taşlarla donatılması yerine, karayollarına kadar taşan, şehrin hemen yanı başında sayılan vahşi çöp alanına bir çözüm bulunmasının daha doğru olacağını düşündük. Aydın bölgesinde Arpaz Kulesinden sonra en görkemli kulelerden biri olan Cihanoğlu Kulesi’ni ziyaret ettik. Karşısındaki Cihanoğlu camiini gezdik. Koçarlı’nın meşhur tahin helvacısından helva çeşitlerinden ve tahanlarından aldık. Koçarlı’nın lezzetli pidelerinden tattık. Aydın bölgesinin hemen her köşesinde farklı lezzetlerin, doğal ve kültürel zenginliklerin olduğunu gittiğimiz her alanda görmekteyiz. Önemli olan tüm bu güzellikleri hep birlikte koruma ve korumaya uyumlu bir şekilde nasıl geleceğe taşımalıyız. Bu konuda tüm kurumlara ve sivil toplum örgütlerine önemli görevler düşüyor” şeklinde konuştu.