İstanbul’da yabancı uyruklulara yurt dışına çıkmaları öncesinde 150 dolar karşılığında sahte PCR sonucu verdikleri öne sürülen 3’ü tutuklu 15 şüpheli hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 15 şüphelinin 50 yıla kadar hapsi talep edildi.

İstanbul’da yurt dışına çıkacak olan yabancı uyruklulara 150 dolar karşılığında, sahte PCR sonucu verdikleri iddiasıyla 3’ü tutuklu 15 şüpheli hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Sağlık Bakanlığı ‘suçtan zarar gören’, Hatice Korkmaz ile Hakan Kaya ‘mağdur’, 15 kişi ise ‘şüpheli’ olarak yer aldı. İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Sahtecilik Büro Amirliği’ne 24 Şubat’ta isimsiz bir ihbar geldiğinin anlatıldığı iddianamede ihbarcının, Fatih’te Suriye uyruklu Saleh Shbeb’in sahte korona virüs raporu düzenlediği, düzenlediği raporları havayolu ile yurt dışına gidecek olan yabancı uyruklu şahıslara 150 dolar karşılığında sattığı ve aynı adreste Gürcistan uyruklu bir şahsın da aynı işi yaptığını söylediği kaydedildi. İhbar üzerine başlatılan soruşturma kapsamında adreste arama yapıldığının anlatıldığı iddianamede, Suriye uyruklu şüpheli Mohamad Baderuldın Tawoz’un bulunduğu evde yapılan aramada, çok sayıda test kiti ve tıbbi malzeme ele geçirildiği aktarıldı.

Seyahat acentelerinde de inceleme yapıldı

Şüpheli Tawoz’un aramalar esnasında polis ekiplerine, turizm acentelerine bilet kestiğini, el konulan dijital materyallerin kendisine ait olduğunu, kendi rızası ile telefonundan gösterdiği fotoğraflarda ve belgelerde bilet kestiği yabancı uyruklu şahıslara ait korona virüs test raporları bulunduğunu ve bu test raporlarını Beyoğlu’nda ikamet eden şüpheli Nugzar Merkuladze’den aldığı söylediği, bunun üzerine Merkulazde’nin de soruşturmaya dahil edildiği, ve düzenlenen operasyonda şüpheli Erdinç Filizoğlu ile beraber gözaltına alındığı kaydedildi. Şüpheli Tawoz’un birlikte çalıştığı seyahat acentelerinin isimlerini verdiğini belirtildiği ifadede, o iş yerlerinde de incelemelerde bulunulduğu belirtildi.

Test sonuçlarını otobüs şoförlerine attıkları anlatıldı

İddianamede, şüpheli Tawoz’un ifadesinde Nugzar Merkuladze ile tanışmasının sonrasında şüphelinin kendisinde test yapmasını istediğini, kendisinin doktor olmadığını söylediğini, onun ise kendisine işi yapabileceğini söylediği, bunun üzerine birlikte korona virüs testi yaptıklarını, bu işler karşılığında aylık 3 bin 500 lira aldığını, sonrasında ise bu ücretin kişi başı 30, 40, 50 TL’ye çıktığı, yaklaşık iki ay boyunca yurt dışına çıkmak isteyen yabancı uyruklu şahıslar adına korona virüs testi numunesi aldığını, şüpheli Merkuladze’nin ise test sonuçlarını otobüs şoförlerine Whatsapp’tan attığı ve bu şekilde yurt dışına çıkmak isteyen kişilere test sonucu verdiklerini söylediği aktarıldı. Şüphelinin ifadesine yer verilen iddianamede, şüpheli Erdinç Filizoğlu’nun bir site yaptığını, bu site üzerinden korona virüs test sonucu çıkarıldığını, siteye girildiğinde isim, soy isim, pasaport numarası, doğum tarihi ve sonuç tarihi kısımları doldurulduğunda test sonucu alındığını söylediği kaydedildi.

“Sosyal medyada tanınan biriyim”

Suç örgütünün kurucusu olduğu ve ifadesinde kaçamaklı anlatımlarla savunma yaptığı iddia edilen Nugzar Merkuladze’nin iddianame yer alan ifadesinde, “Muhabirlik yaptığım ve sosyal medyada tanınan biri olduğum için Gürcistan’dan kendilerine yardımcı olmam için beni sürekli arıyorlardı. Kendilerine eğer Türkiye’ye gelmek isterlerse PCR testi yaptırmaları gerektiğini ve bu testi de Gürcistan’da bir hastane ismi vererek kendilerini oraya yönlendirdim. Fakat benimle irtibata geçen kişilerden sadece 3 kişi test yaptırmadan Türkiye’ye giriş yapmıştı. Belirli bir süre sonra bu 3 şahsın belge aldığı şahsı buldum ve kendisi ile irtibata geçince, kendisi Gürcistan’da hastaneye giderek orada test yaptırmadan belge alabiliyormuş fakat bu olaylar Gürcistan’da meydana gelmekteydi. Bu şahısla anlaştıktan sonra ben de bu iş için Gürcistan’da bulunan bir şahıs ile konuştum ve bana PCR testi yapmak için bir site kurdu. Bu site kurulduktan sonra yaklaşık 60-65 kişi ile görüştüm ve Gürcistan’da bu şahıslara bu sistem üzerinden belge verildi. Bu kişilerden sonra internet sitesi kapandı. Kapandıktan sonra Suriye uyruklu Mohamad Baderuldın Tawoz isimli şahıs ile tanıştım ve bu şahsın işsiz olduğunu görünce kendisine bu şekilde öneride bulundum fakat ben sitenin kapanmasından dolayı kimseyle görüşmedim ve kimseye belge yapmadım. Türkiye’de Mohamad Baderuldın Tawoz ile herhangi bir iş yapmadım” dediği aktarıldı.

Sağlık Bakanlığı’nın ambleminin kullanıldığı belirtildi

Savcılıkça hazırlanan iddianamede, şüpheliler Nugzar Merkuladze, Erdinç Filizoğlu ve Ahmet Metin Lebut’un sahte Covid-19 Reverse Transkriptaz PCR test sonuçlarını gösteren belgeleri hazırlayıp talepte bulunan kişilere ücret karşılığında verme konusunda fikir birliğine vardıkları ve bu amaçla örgüt kurdukları öne sürüldü. Faaliyetlerin şüpheli Nugzar Merkuladze’nin yönlendirmesi ile Erdinç Filizoğlu, Ahmet Metin Lebut tarafından kurulan internet siteleri aracılığıyla yürütüldüğünün anlatıldığı iddianamede, site üzerinden Sağlık Bakanlığı’nın amblemi bulunan karekodlu ‘Deha Laboratuvar Mikrobiology Department’ ve ‘T. C. Ministry of General Directorate of Public Health İstanbul Şişli Clinical Microbiology Laboratory’ ibareli Uzman Doktor Hatice Korkmaz adına sağlık kuruluşunda düzenlenmiş izlenimi veren belgeleri, kimi zamanda yetkilisinin mağdur Hakan Kaya olduğu test yapma konusunda resmi olarak yetkilendirilen Cihangir Laboratuvar isimli sağlık kuruluşuna ait bir şekilde temin ettikleri, orijinal belge üzerinde değişiklikler yapıp sahte olarak düzenledikleri belgeleri, talepte bulunan ve yurt dışına seyahat edecek olan kişilerin isimlerini yazarak ilgili kişilere ücret karşılığı verdikleri kaydedildi.

Beyaz önlük giyerek test yaptıkları vurgulandı

Şüphelilerin yetkili izlenimi vermek için şüpheli Mohamad Baderuldın Tawoz’un kendisini doktor olarak tanıttığı, ve beyaz önlük giyip test kitleriyle seyahat edecek kişilerden numuneler aldığının anlatıldığı iddianamede, test yaptıran kişilerin pasaport ve kimlik bilgilerini örgüt yöneticilerine gönderdiği, daha sonra kendisine gönderilen sahte olarak oluşturulmuş negatif PCR test sonucunu gösterir orijinal raporlarla aynı niteliğe sahip sahte raporları, irtibatlı oldukları şüpheliler aracılığıyla yurt dışına seyahat edecek yolculara ulaştırdığı, bunun karşılığında da para alıp haksız olarak menfaat temin ettikleri belirtildi. Yolcuların, bilgisayar ortamında düzenlenmiş ve internet üzerinden cep telefonlarına gönderilen suça konu belgeleri kullanarak kontrol noktalarından geçip seyahat ettikleri anlatıldığı iddianamede, kimliği tespit edilemeyen çok sayıda kişiye ücret karşılığı üzerinde Sağlık Bakanlığı amblemi bulunan sahte belgeleri vererek, üzerlerine atılı suçları işledikleri aktarıldı.

50 yıla kadar hapis talebi

İddianamede, şüpheliler Nugzar Merkuladze, Erdinç Filizoğlu, Ahmet Metin Lebut’un , ‘suç örgütü kurmak ve yönetmek’, ‘dolandırcılık’, ‘resmi belgede sahtecilik’ ve ‘1219 sayılı Tebabet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’a muhalefet’ suçlarından 21 yıldan 50 yıla kadar, şüpheliler Beyza Filizoğlu, Mohamad Baderuldın Tawoz’un ‘suç örgütü üyesi olmak’, ‘dolandırıcılık’, ‘resmi belgede sahtecilik’ ve ‘1219 sayılı Tebabet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’a muhalefet’ suçlarından 19 yıldan 46 yıla kadar, şüpheliler Mustafa Bahçeci, Shorena Dzındzıbadze, Yusuf başkeser, Erkan bayrak, Namık Alıev, Şeyhmus Yıldırım, Şeyhmus Demir, Ahmet Allaf, Abdo Alghazawı, Mouaz Shehadeh’ın ise ‘suç örgütüne yardım’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianame, Ağır Ceza Mahkemesinde gönderildi.

Olayın geçmişi

İstanbul’da Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince para karşılığı sahte korona virüs negatif test sonucu üreten kişiler tespit edilmiş ve Şubat ayında operasyon gerçekleştirilmişti. Örgütün liderliğini Gürcistan uyruklu fenomen Nugzar Merkuladze’nin yaptığının tespit edildiği çalışmalarda, 12 şüpheli gözaltına alınmıştı. Polis ekiplerince yapılan çalışmalarda, kendini doktor olarak tanıtan Mohamad Baderuldın Tawoz’un ayaküstü muayene ettiği kişilerden, sürüntü örneği aldığı ve laboratuvara göndermeden çöpe attığı öğrenilmişti. Örgüte yönelik Eylül ayında düzenlenen operasyonlarda ise 3 şüpheli yakalanmış ve örgütün sahte PCR testi hazırladığına dair görüntüler ortaya çıkmıştı.