Ankara’da masaj yaptırmak için gittiği evde 4 şüpheli tarafından darp edilerek telefonuna ve cüzdanına el konulduğunu iddia eden şahıs, şikayetçi oldu.

İddiaya göre H.T. (48), olay günü daha önceden aldığı numarayı arayarak Fevzi Çakmak Caddesi’nde bulunan bir eve masaj yaptırmak için gittiğini, kendisini Aysel olarak tanıtan K.T. tarafından karşılandığını ve bir odaya kilitlenip 4 şüpheli tarafından darp ve tehdit edildiğini söyledi.

Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesince yargılanan sanıklar E.N., K.T., M.B., O.N. ve A.A., müşteki H.T.’ye karşı ‘yağma’ ve ‘kemik kırığına yol açacak şekilde kasten yaralama’ suçlarından hakim karşısına çıktı.

Olayın yaşandığı gün kendisinin bir odaya kilitlendiğini, sonrasında darp ve tehdit edildiğini iddia eden H.T., “Salondan pompalı tüfekle 5 kişi içeri girdi. Beni tekme ve yumrukla dövmeye başladılar. Beni döven şahıslardan hiçbirini daha önce görmedim ve tanımıyorum. Sonrasında cüzdanımı ve telefonumu alıp beni gönderdiler. O esnada polisler geldi ve beni hastaneye götürüp tedavimi yaptırdılar. Polislerin geldiğini duyunca hepsi kaçtı sadece A.A. yakalandı” dedi. Darp sonrası hastanede tedavi gören H.T.’nin raporunda ‘şahıstaki yaralanmanın kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, kemik kırığına neden olduğu’ ifade edildi. H.T.’yi silahla tehdit ve darp ettiği iddia edilen sanıklardan O.N.’nin üzerinden ise başkasına ait ehliyet ve kimlik çıktığı da dosyaya eklendi.

“Kız arkadaşıma sarıldığı için darp ettim”

Sanıklardan O.N. mağdur H.T.’yi daha önceden tanıdığını ve uyuşturucu almak için kendisiyle görüştüğünü iddia ederek, “H.T. ile olaydan 1-2 hafta önce tanışmıştık. Ben uyuşturucu madde kullanıyordum, olaydan önce kendisinden metamfetamin denilen uyuşturucuyu alıp kullanmıştım. Olay günü de uyuşturucu içmek istediğim için H.T.’yi aradım. H.T. eve geldiğinde uyuşturucu alacaktım ancak o sırada H.T. tuhaf tuhaf hareketler yaparak kız arkadaşım K.T.’ye sarıldı. Kız arkadaşımın sinirlenmesi üzerine ben de tepki gösterdim. Sonra H.T. ile aramızda kavga oldu. Ben H.T.’ye yumrukla vurup darp ettim. Ancak evde bulunan diğerleri ayırmaya çalıştılar, onlar müştekiye vurmadılar, sadece ikimiz arasında kavga oldu ve kesinlikle evde tüfek yoktu, müştekiye de tüfek doğrultmadım. Müştekinin cüzdanını, telefonunu ya da kartlarını zorla almadım. Üzerimden çıkan kimlik de sahte değil, arkadaşıma aitti” ifadelerini kullandı.

Mağdur H.T.’nin kredi kartlarının çalındığına dair beyanı sonrası bankalara gönderilen yazı üzerine gelen cevapta, suç tarihinde H.T.’ye ait herhangi bir kredi kartının verilmediği belirtildi. Zorla alıkonulduğu iddia edilen cep telefonun ise HTS kayıtlarının ardından gasp edildiğine dair bir bulguya rastlanılmadığı ifade edildi.

Sanık ve müşteki ifadelerini dinleyen mahkeme heyeti sanık O.N. hakkında ‘yağma’ suçundan beraat kararı verirken, ‘kemik kırığına neden olacak şekilde yaralama’ suçundan 10 ay 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına kararı verdi. Sanıklardan E.N., K.T., M.B. ve A.A. hakkında ise beraat kararı çıktı.