İstanbul (İHA) – Beyoğlu Karaköy’de meydana gelen hırsızlık olayı ‘Maskeli Beşler’ filmini aratmadı. Yüzlerinde maske bulunan 5 hırsız, soygun yapacakları dükkanların bulunduğu sokağa başka araçların girmemesi için üzerinde yol çalışması yazılı dubalar koyarak ilginç yola başvurdu. 3 haftada 4 ayrı dükkanı soyan kablo hırsızlarının pes dedirten taktiği ise güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi.

Olay, Beyoğlu Karaköy’de bulunan Perşembe Pazarı’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre maskeli 5 hırsız, 3 hafta içerisinde pazar içerisinde bulunan 4 ayrı dükkanı soydu. Maskeli beşlerin soygun yapma biçimi ise bir hayli ilginç. Yol çalışmasında kullanılan dubaları hırsızlık yaptıkları dükkanın bulunduğu sokağın başına koyan hırsızlar, o alanda yol çalışması varmış gibi gösterdi. Dubaları gören ve yol çalışması yapıldığını zanneden vatandaşlar ise o sokağa girmedi. 5 Maskeli şahsın minibüsle gerçekleştirdiği hırsızlık anları ise iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

Kablo ticareti yapan ve iş yeri soyulan Mehmet Emin Mıhçı, “Bir aydan beri hırsızlar, Perşembe Pazarı’na dadandı. Bankalar Caddesi ve Yanıkkapı Sokağa yani buradaki esnafa dadandı. Pazar günü, bizimkiyle beraber 3 tane dükkanı patlattılar. Bizden çaldıkları kabloların değeri yaklaşık 300 bin TL. Kapıları, kepenkleri dağıtıp parçalıyorlar, içeri giriyorlar ve alarmlar çalıyor fakat 5 dakika içerisinde, o arada adamlar yükleyip gidiyorlar. Dubaları da buraya koyuyorlar, yol çalışması varmış gibi gösteriyorlar” dedi.

“Ya dükkanda yatıyoruz, ya dışarıda çay içiyoruz”

200 bin TL zarara uğrayan Abdülkadir Kırtan, “Gece saat 04.10 gibi geliyorlar, alarm çaldığı halde alarmlara aldırış etmiyorlar. Kablo pahalı bir ürün, 5 dakikada vermiş olduğu zarar 200 bin TL. O kadar rahatlar ki geliyorlar, bütün yollara dubalar koyup yol çalışması varmış gibi gösteriyorlar, arabaları burada duruyor, rahatça yükleme yapıyorlar. Çok profesyoneller. Dubaları da kendileri getiriyor. 10-15 dubayı çok rahat bir şekilde kullanıyorlar. İçerideki kameramda sesleri de duyuluyor: ‘Süremiz 4 dakika, 4 dakika içerisinde buradan gitmemiz lazım, hadi çabuk olun’ diye konuşuyorlar. Eve gitmiyoruz, güvenliğim yok ki. Ya dükkanda yatıyoruz, ya dışarıda çay içiyoruz. Huzur kalmadı. Esnaf olarak çok çaresiziz. Ne yapacağımızı bilmiyoruz.