Elazığ’da intihar ederek yaşamına son veren üniversite öğrencisi Enes Kara’nın soruşturma sürerken annesi Hatice Kara, “Evladını kaybetmiş acılı bir aile nazarı ile muamele görmemiz icap ederken, siyasi malzeme konusu edildik. Akıl ve izanın kabul etmeyeceği iftiralarla karşılaştık” dedi.

Elazığ’da kaldığı öğrenci yurdunda hayatına son veren Tıp öğrencisi Enes Kara’nın ölümünün ardından başlatılan soruşturma sürerken, acılı aile özellikle bazı basın yayın organları ve sosyal medyada olayın çarpıtıldığını söylüyor.

Enes Kara’nın annesi Hatice Kara tarafından yapılan açıklamada, "Yaşanan hadise neticesinde, ahirete göçen evladım Enes üzerinden yürütülmeye çalışılan kamuoyu algısına karşı bir kısım cevap ve acılı bir annenin feryadıdır. Öncelikle belirtmek isterim ki, oğlum Enes, 11. sınıfa kadar neşeli ve hayat dolu bir çocuktu. 11. sınıftan itibaren okuduğu Fen Lisesindeki arkadaş çevresi, oğlum Enes’i yavaş yavaş bizden uzaklaştırdı. Sosyal ilişkileri ve aile içi bağlılığı azalan oğlumun, arkadaş ilişkisi ise gün geçtikçe artmaya diğer yandan ise telefon ve oyun bağımlılığı oluşmaya başladı. Okuldan arta kalan zamanlarda, ya telefon oyunları ya da arkadaşları ile vakit geçirir olmuş ve gün geçtikçe sessizleşmeye ve içine kapanmaya başlamıştır. Maalesef arkadaş çevresi evladımın sonu olmuştur” ifadelerini kullandı.

“Hiç ummadığımız ve beklemediğimiz o sona engel olamadık”

Oğullarını güzel ahlak üzerine yetiştirdiklerini ifade eden anne Kara, "Oğlumuzu küçüklüğünden beri güzel ahlak üzerine yetiştirmeye gayret ettik. İyiyi ve güzeli hep kendisine telkin ettik. Çevresine, devletine ve insanlığa faydalı olabilmesi için tüm fedakarlığı yaptık. Oğlumun istikamet üzerinde olmasını istedik ve hep ona dua ettik. Ancak, hiç ummadığımız ve çocuğumdan beklemediğimiz o sona engel olamadık” diye konuştu.

Lise döneminde ve sonraki süreçte edindiği arkadaşlar aracılığı ile inandığı değerleri sorgulamaya başladığının altını çizen Kara, “Lise döneminde tanıştığı ve sonraki süreçte de görüşmelerinin devam ettiği bir kısım arkadaşları, dinsizliğe oğlumu sürüklemiş ve inandığı değerleri sorgulatmaya başlatmıştır. Oğlum inandığı değerlerden uzaklaştıkça, iyice içine kapanmış ve maalesef hayatı amaçsızlaşınca da boşluğa düşmüş ve kurtuluşu ölümde görmüştür. Oğlumun arkadaş çevresi Enes’i inancından uzaklaştırarak yaşama sevinç ve enerjisini elinden almıştır. Enes’in manen çöküşü, okulun zorluğunu dahi kaldıramamasına sebebiyet vermiştir” dedi.

“Sürekli kendisine destek olmaya çalıştık ama başarılı olamadık”

Oğulları Enes’in arkadaş çevresi ailesinden uzaklaşmasına sebep olduğunu vurgulayan anne Kara, "Oğlumuz, arkadaş çevresinin telkini ile bizden uzaklaşmıştır. Ancak biz bir an bile Enes’i bırakmadık. Sürekli kendisine destek olmaya çalıştık ama başarılı olamadık. Arkadaş çevresi ve telefon bağımlılığını engelleyemedik. Oluşan neticeyi önleyemedik. Ayrıca çocuğumuzu zorlama ile bir yerde tutmadık. Fakat tüm hayatını Hatay da geçirmiş olduğu için "Elazığ’ı bilmezsin, 2-3 ayda en azından Elazığ’ı tanır ve arkadaşlar edinirsin ondan sonra eve çıkarsın" diyerek gayet makul olarak yönlendirdik” şeklinde konuştu.

“Bize insafsızca saldıranların vicdanlarını gözden geçirmelerini istiyorum”

Bazı basın kuruluşları tarafından saldırılara maruz kaldıklarının altını çizen anne Kara, "Tüm bunlara rağmen günlerdir basın ve yayın kuruluşlarında, evladımızın acısını dahi yaşamamıza fırsat verilmeden türlü türlü saldırılara maruz kaldık. Yobazlık ve gericilikle itham edildik. İnsaf sınırları aşılarak, katil olarak dahi itham edildik. Evladını kaybetmiş acılı bir aile nazarı ile muamele görmemiz icap ederken, siyasi malzeme konusu edildik. Akıl ve izanın kabul etmeyeceği iftiralarla karşılaştık. Bize insafsızca saldıranların vicdanlarını gözden geçirmelerini istiyorum. Oğlumun ölümü ile gün yüzüne çıkan ve gençleri ölüme sürükleyen manevi rahatsızlıkların giderilmesi için alınması gereken tedbirlerin araştırılmasını yetkililerden istirham ediyorum. Ta ki nice Enesler ölmesin” diye konuştu.